İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN YIKICI POTANSİYELİ...

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN YIKICI POTANSİYELİ...

Yurdun dört-bir yanında binlerce hektarlık orman alanı yanarken, Karadeniz’de dere yataklarına konuşlanmasına izin verilen betondan yapıların alanları sel altında kalırken, doğal yıkımlar dışında “güç göstererek” HES’le/ maden ocaklarıyla/ rant beklentisiyle katliamlar sürerken Bill Gates’in bir sözünü anımsadım…


Gates, “Son birkaç ayda korkunç acılar ve ekonomik zorluklar yaşadığımıza şüphe yok. Ancak şu anda hâlâ salgının ortasındayken hayal etmek ne kadar zor olsa da, iklim değişikliğinin daha da yıkıcı olma potansiyeli var” diyor.


İklim değişikliğinin, covid 19 salgınından daha yıkıcı olacağını vurguluyor!


***


Küresel salgın corona virüs süreciyle birlikte, yaşamın nasıl sürdürülmesi gerektiği konusunda “maske/ sosyal aralık/ temizlik” benzeri birçok kural duymamıza karşın; doğanın dengesinin nasıl bozulduğu, bozulmada kimlerin/neden etken olduğu, salgınların neden ortaya çıktığı gibi konulara ilişkin söz edeni duymuyoruz nedense…


Doğanın zarar görmemesi durumunda, canlının yaşamını sürdürmesi için tüm olanakları sergileyeceği bilinmesine karşın; açlığına “doyum” ölçütü koyamayan kapitalizm, kapitalizmin dünyaya yayılmış işbirlikçileri yaptıklarının sonucunu görmemekte/ görenleri de yok etme yolunu seçmiştir hep!


Bugün Karadeniz bölgesinde yağan yağmurun yol açtığı sel, Ege’de/ birkaç gün önce Kozan’da yakılan ormanlar neyin gereğidir, ya da iklim değişikliğinde etkisi ne olacaktır; bilmemiz gerek!


***


Araştırmalar, küresel iklim değişikliğinin ana nedeninin sera gazı sürümünde doğaya yapılanlar sonucunda gözlenen artış olduğunu ileri sürüyor.


“Başta kömür olmak üzere fosil yakıtların yakılması, atmosferdeki karbondioksit oranının artmasındaki ana sorumludur” deniliyor.


“Fosil yakıtlar arasında ana sorumlu olarak kömür” en büyük etken olarak gösteriliyor…


Ormanların “fosil yakıtlar” için talanı, ayrıca “fosil yakıtların” yoğun biçimde kullanımı iklim değişikliğinin arasında yer kolayca yer buluyor!


Zeytin ağaçlarının sanayi için kesilmesine başkaldıranlar “iktidar” güçleriyle durdurulmakla kalınmamış, ayrıca “ağaç mı önemli, yoksa sanayi mi; elbette önceliğimiz sanayi” diye de doğanın bozulmasına göz yumulmuştu geçtiğimiz yıllarda.


Kuraklık, seller, şiddetli kasırga, deniz suyunun yükselmesi, okyanuslarda asit oranının artması, buzulların erimesi neyin sonucu ki?


İnsan toplulukları, bitkiler, hayvanlar, ekosistem yaşamsal sorunlarla yüz yüze şimdi…


Bugün yaşanan sel felaketleri, salgın hastalıklar, toprağın verimsizliği/ niteliksizliği iklim değişikliğinin bilinen belirtileridir!


***


Orman yangınları, yaşanan sel felaketleri, doğanın acımasızca katledilip suyolları HES’lere dönüştürülerek yitirilen canlar/ değerler, önlem konusunun akıllara getireceği dönüşümlere neden olmalı…


Covid 19 için günün her anında söylenenler, insanların yaşamını karabasanlara sürüklediği bilinmiyor mu?


Şimdi okulların sınıflarını doldurması gereken, gelecek toplumun “bilgi donanımlı”  bireylerini oluşturacak olan çocuklarımızın durumunu düşünmeyen var mı bilmiyorum!


Salgın için “her şeyi” söyleyen, ancak doğa için yapılması gerekenleri öteleyen bir anlayışla karşı karşıyayız!


Bugün alınan önlemlerle covid 19 aşılabilir; üstelik dünyanın birçok yerinden de benzeri haberler duyuluyor, ancak yetmiyor, arkası gelmiyor!


Canlının yaşamını sürdürmesi için, “gerekli” olan elverişli ortamın “talanı” nedeniyle süreklilik gösteremiyor!


Bir yerde tıkanıyor!


***


Yarım yüzyılımın geçtiği Kozan’da yaşanan orman yangını; gerek kent içerisinde, gerekse kenti Feke yönünde çıkarken ne denli “acıya” bürüdüğünü yaşıyor insan!


Bir acılık çöküyor içinize ister/ istemez, yüzünüz ekşilenmiş gibi buruluyor, karayı/ ormanı saran gökyüzü bile yasta gibi…


Yanan bir de, bin de olsa etkisi olacak bölgeye biliyorum; kaç bin ağaç, kaç binlerce kuş, orman canlıları, yaşamını orman ürünleriyle kazananlar, tutunacak dalları kırılanlar…


Kozan’dan önce kaç yerde yandı/ yakıldı ormanlar böyle…


Doğa, ekosistem bozulunca ne oluyor biliyor musunuz?


Adına iklim değişikliği denen, Gates’in covid 19 ile karşılaştırırken “iklim değişikliğinin daha da yıkıcı olma potansiyeli var” biçiminde vurguladığı sonuç karşımıza çıkıyor!


Sıtmayı yeniyorsunuz, veremi yeniyorsunuz, tifoyu yeniyorsunuz; covid 19’u da yeneceksiniz…


Ancak doğaya bu denli hayınlık yaptıkça, doğayı bu denli kirlettikçe, doğayı bu denli kapitalizmin rantına tutsak ettikçe “hep” yeni bir salgınla dövüneceğiz!


İklim değişikliğinin, covid 19’dan “daha yıkıcı” olduğuna tanık olacağız!


Tersini söyleyecek olan var mı?


Oktay EROL

5.09.2020 17:46:26

YAZARLAR


ESENDEMİR: GAZETECİLER İŞSİZSE ÖZGÜR DEĞİLDİR

TGC’DEN “GAZETECİYİ VE HABERİ ÖZGÜR BIRAKIN” ÇAĞRISI!

DEMİRÇALI BORÇ LİSTESİNİ BELEDİYEYE ASTI

TÜRKİYE’DE HALA TEŞHİS ALAMAYAN 1 MİLYON ÇÖLYAK HASTASI VAR

EMNİYET MÜDÜRÜ ARİKAN'A ZİYARET

ANAVARZA BAL’A PARİS’TEN BÜYÜK ÖDÜL

112 ACİL ÇAĞRI ÇALIŞANLARININ SORUNLARI ÇÖZÜLMELİ

DEMİRÇALI’DAN BASIN TOPLANTISI

“ADANA, TÜRKİYE’NİN LİDER ŞEHİRLERİNDEN BİRİ OLMAK ZORUNDA”

ÇUKUROVA GİAD’DAN EMNİYET MÜDÜRÜ ZİYARETİ

Ç.Ü ENDÜSTRİ MEZUNLARI BURSA’DA BULUŞTU

MMO’DAN KARALAR VE KOZAY’A ZİYARET

NASIL BİR DEMOKRASİ, NASIL BİR CUMHURİYET?

EROĞLU VE SOYLU’DAN ORTAK RESİM SERGİSİ

DEMİRÇALI: MASA TENİSİ İHTİSAS KULÜBÜ DESTEĞİ HAK EDİYOR”

TZOB NİSAN AYI ÜRETİCİ MARKET FİYAT DEĞİŞİMİNİ AÇIKLADI

"HİBE EDİLEN KAMYONLARI GERİ ÇEKİYORLAR"