Batılı güçler 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında Müslüman ülkeleri sömürgeleştirmeye başladıklarında direnenlerin başında İslamcı kişi ve hareketler yer alıyordu.
Bolşevikler, umutlarını bağladıkları Avrupa işçilerinden umutlarını kesince, 1920 yılı Eylülünde Bakü’da toplanan Doğu Halkları Kongresi’nde cihat çağrıları yapıldı. Ancak bu işbirliği uzun süreli olmadı. Emperyalist güçler, sömürgelerde ittifaklarla kısa sürede hakimiyetlerini pekiştirdiler.
İstiklal Savaşımız sırasında emperyalist güçler Halife ve yandaşlarını rahatça kullanmıştı. İngilizler, Arabistan’da İslamcılarla işbirliği yaptılar. Soğuk Savaş yıllarında, İslamcıların radikali de, ılımlısı da ABD’nin potansiyel müttefikiydi.
Sovyetler Birliği’nin 1979 yılında Afganistan’ı işgalinden sonra 1982-1992 döneminde Afganistan’da 43 ülkeden yaklaşık 35 bin İslamcı savaşçı vardı. Tahmini, 100 bini aşkın radikal unsur bu süreçte Pakistan’a veya Afganistan’a giderek, anti-komünist mücadeleye katıldı.
Sovyetler çökünce radikal İslamcılar oklarını ABD’ye yönelttiler. 11 Eylül 2001 de 19 İslamcının ABD’ye (ikiz kule saldırısı) maket bıçaklarıyla verdirdiği kayıp (3300 kişi), Japonların 1941 de Pearl Harbor’da verdikleri zarardan (2403 kişi ölmüş, 1178 kişi yaralanmış) daha büyüktür.
Bugün ABD, bölgenin enerji kaynakları (petrol, doğalgaz) bir yana yarattığı, besleyip büyüttüğü islami cihatçılardan korkuyor. Bu nedenle köktendincileri bırakıp bölgede ılımlı ya da Amerikan islamını, yani ehlileştirilmiş, terbiye edilmiş, uysal ve itaatkâr bir islami düzen istiyor.
ABD, İslam dünyasında çatışma halindeki dört farklı görüşten (köktendinci, gelenekçi, modernist ve sekülerist) modernist olarak adlandırdıkları ılımlı İslamcıları müttefik olarak seçmiştir. Türkiye’de bu müttefikler AKP ve FETÖ dür.
Ilımlı İslam; aşırı görüşleri reddeden, cihatçı radikal İslama karşıt, modernist İslam yorumlarına Batı'da verilen ad. ABD nin ihtiyaç duyduğu şey, İslam dünyasında itibarlı ortaklardır. Bu ortaklar içeride istediklerini yapabilecekler, dışarıda ise ABD nin güdümünde olacaklardır.
Türkiye, bu güvenilir, has ortaklardan birisidir. Hem İran Körfezi’nde, hem de Hazar Havzası’nda güvenliğin sağlanması için hayati bir rol oynayacak ideal bir yerde bulunmaktadır.
Batı, Osmanlı millet sistemi diyerek Lübnan modeli istiyor. Böylece islam dünyası etnik ve mezhep çatışmalarıyla birbirini yerken ABD ve İsrail rahat edecek. Tom Barrack, Amerika’ya göçmüş bir Lübnanlı Hristiyan. Gayrimenkul şirketi var. Adam nerde bir arazi görse parselleyip satar. Devlet mevlet tanımaz.
Trump, Mayıs 2025 te ABD güdümündeki ılımlı İslam ülkeleri; Suudi Arabistan, Katar ve BAE denilen üç aşiret devletinden 4 trilyon doları “koruma karşılığı” olarak alıp gitti. Tam bir mafya tipi haraca bağlama. Bu ülkelerle İbrahimi anlaşmalar.
Gazze yerle bir edilirken bu ülkelerin gıkı çıkmıyor. HAMAS’ın 7 Ekim saldırısından ABD ve İsrail’in haberi yok muydu, sanıyorsunuz? Ben hiç sanmıyorum.
Görünen köy kılavuz istemez. Öyle görünüyor ki, ABD İslami cihatçıları da ehlileştiriyor(!). Afganistan’ı yöneten Talibancılar, içeride halkına kan kustururken dışarıya karşı mülayim. Colani, 5-6 yıl CIA nın Irak hapishanelerinde yatarken devşirilmiş olabilir mi?
Ne diyelim? Emperyal güçlerle emperyal terörün izdivacı hayırlı uğurlu olsun!
06 Eylül 2025.
Mahmut TEBERİK
