Oktay EROL

Tarih: 31.01.2023 14:36

<strong>“İYİ YAŞAMANIN” GÜVENCESİ KİM?</strong>

Facebook Twitter Linked-in






Mayıs ayında yapılacak seçim, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylığı, “millet ittifakının” adayının kim olacağı, kimin utkuyu yakalayacağı





Yurttaş akşam yatıp/ sabah kalktığı an hep bunu düşünüyor sanki; günün her saati açık olan televizyon ekranlarından, politikacılardan başka bir şey duymak olanaksız!





Düşünsenize bir yanda yaklaşık on asgari ücretlinin, oniki/onüç emeklinin aylığıyla yetkilendirilen vekiller, bir yanda yurttaşa algı yüklesin diye görevlendirilen medya bunlarla ilgilenmiyor!





Ne güzel, ne denli anlamlı, ne denli içleri aydınlatan bir süreçten geçiyoruz böyle; gözleri yaşartıyor!





***





Daha kaç gün oldu; açıklandığında “görülmemiş bir kampanya” diye açıklanan, yüklenici firmalarca “geçler için, orta gelirliler için ev edinmede büyük kolaylık” diye övülen, bakanlıkça “durduk yerde artış yapanların üzerine gidilecek, bu süreci fırsata çevirenlerden hesap sorulacak” diye söz verilen, umut dağıtılan, yandaş kanalların “gözlerinin içinin” parladığı izlenceleri unutmadık sanırım!





Herkes unutmuş olsa bile “dar/orta gelirli” unutmadı!





Baştan bu yana, açıklanan kampanyanın “yüklenici firmaları” kurtarmak, dar/ orta gelirliyi “daha zor” koşullarda ev/lendirmek, kamu bankalarının içini biraz daha boşaltmak, biraz daha “beton yapıya” kaynak aktarmak için ortaya koyulan bir girişim olarak düşündüm; düşüncem de değişmiş değil!





***





CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada şunları söyledi:





2019 yılı sonu itibariyle yıllık asgari ücret 8,27 metre kare eve denk düşerken 2022 Kasım ayı itibariyle 3,44 metre kareye düştü. Yıllık asgari ücretin alım gücü sadece bir evin bir kanepe sığabilecek kadarına denk düşmektedir. Bir asgari ücretli yemese, içmese, aylığına hiç dokunmasa 2019 yılında 100 metrekare bir evi 12 yıl çalışarak alacakken, 2022 yılında bu 30 yıla çıktı’’ 





Bunun açıklaması; asgari ücretlinin, dar gelirlinin kazanımı her geçen gün biraz daha küçültürken, gereksinmelerini bir o denli “alınamaz” duruma çıkarmak değil midir?





Bunu konuşan yok!





***





Benim anlamadığım şeyler var; yurttaşın ekmeğini küçültenlerin, gereksinmelere ulaşmasını zorlatanların “yeniden” destek istemeye hakları olmalı mı?





Yurttaş mayıs ayında yapılacak seçimi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylığını, “millet ittifakının” adayının kim olacağını “yaşamının/ ekmeğinin” yerine koymasını beklemeyi “orantısız güçle” yerleştirmeye çalışsalar da “doyumsuzlukların” önüne geçmeyecektir!





Almadan eriyen asgari ücret, açlık sınırı altında bırakılarak “aç kalmaya” tutlanan emekli, dokunmayan kampanyalarla oylanan dar/ orta gelirliler için öncelik “iyi yaşamaktan” başka bir şey değil!





Peki, yurttaşa “iyi yaşamanın” güvencesini dürüstçe verecek var mı?



Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —