adanaulus

Tarih: 29.11.2017 14:14

KADINA ŞİDDET

Facebook Twitter Linked-in

Her zaman bir durumu, olayı analiz ederken mutlaka genel bakışın dışına çıkıp, başka açılardan bakmanın gerekliliğine, farklı görüşleri dikkate almaya, empati kurmaya mutlak inanırım.
Bu çözümlerinizin sağlıklı olmasını, objektif ve gerçekçi olmasını sağlar.
CHP Seyhan Kadın Kolları Başkanı sn. Canan Doğan’ın organize ettiği “Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi” konulu toplantıya katıldım. Toplatı da konuşan Av.Oya Tekin’den bu konuda yürürlükte olan yasalar hakkında çok kapsamlı bilgiler edindim. Yürürlükte ki yasaların, aslında sorunu çözmede tam olmasa da, yeterli olduğunu, aslında yaşanan aksaklıkların tamamen uygulamadan kaynaklandığı, insan kaynaklı olduğu, toplumun gelenek ve göreneklerinin bu konuda çok daha belirleyici olduğunu anlattı.
Her ne kadar, “şiddet” kavramına çok daha genel bakan biri olsam da, bu yapılan tespitlere katılmamak elde değil. Toplumun sosyo-kültürel yapısı bu işin ana kaynağı.
Toplumun yaşam, olgunluk seviyesi aynı zamanda toplumda ki bu tip sorunların da var olup olmamasını sağlıyor.
Toplumun en küçük birim olan “aileyi” oluştururken daha, “kız almak, kız vermek” tanımlarından, genç kızlar için ailelerin verdiği “okuyup da ne yapacak, iyi bir kısmet bulup evlensin” toplumsal kabulünden devam edersek, çözüme nereden arayacağımızı ve de nereden başlayacağımızı anlarız.
Veya erkek çocuğa yaptığımız “sünnet düğünlerinden” ve erkekliğe yapılan bu görkemli geçişle, gelecekte yaşayacağımız “şiddet” travmalarını acaba ellerimizle mi besleyip büyütüyoruz.
***

Şiddet her toplumda yaşanan bir vakadır. Ama medeni toplumlar bu konuda hem ceza yönünden hem de toplumsal hoşgörü ve uzlaşıda “eğitim” anlamında önemli mesafeler almışlardır. Devlet denen güç, kendini baba yerine koymayıp, düzenleyici, denetleyici kılmakta, kendini korumaktan daha çok bireyler arasında ki düzeni ve huzuru sağlamaya öncelik vermektedir. O yüzden ki, medeni ülkelerde, adliye koridorların da bizdeki arbedeler yaşanmamaktadır. Kendinizi en güvende hissedeceğiniz kamusal alanlar da “devlet gözetimin de linç” görüntülerine tanıklık etmezsiniz.
***
Kadına şiddet konusunda yasalar mutlaka olmazsa olmazımız olacaktır. Ama gözden kaçmaması gereken şiddeti bir ifade biçimi gibi uygulayan kişiler de nihayetinde bir “bir anadan doğdu?”!....
Bir kadını eğitirsen, toplumu eğitirsin dediğimiz bu. “Aslan oğlum” diyerek şişirdiğimiz erkek egosu, gün gelir başka bir kadının kabusu oluverir.
Toplumsal alanda ki temel kabülümüz olan erkek-kadın cinsiyetçi yaklaşımından, insan denilen “can” kavramına geçerek, sorunu çözmeye en temelden başlayabiliriz.
Toplumu değiştirmek önce düşünce de başlar, dil de devam eder, yaşam da anlam bulur.
Kimse kimseden üstün değildir, her insan nihayetinde bir “can”dır.
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —