Bir kaç gün önce bizim gazetede gördüm, Kalaycılık yeniden hortlamış.
Çocukluk yıllarımın en aranan mesleği idi, o günler şimdiki gibi teflon tavalar yok.
yani Teknoloji henüz imekleme evresinde, gerçi parada yok elde avuçta o yıllar.
Hele birde mahalle aralarında ayı oynatıcıları vardı ki demeyin keyfimize.
at bakalım bir göbecik der ayı'nın sahibi, Ayı sanki dilinden anlar atmaya başlar göbecikleri.
mahalle aralarında panayırlar kurulur, Dönme dolaplara binerdik, çok saf ve temiz bir çocukluk yıllarımız vardı o günler.
Başta dedim ya;
para ne gezer cepte, olan zaten parmakla gösterilirdi, ağa denirdi onlara, hep saygı görürlerdi şehirde.
işte o günler sonrası kaybolan mesleklerden biriydi kalaycılık, ama geçen gün bende onları sokak ortasında ana ile oğulu gördüğümde çok şaşırmıştım.
küçük bir sohbet toplantısı sonrası para kazandıklarını söylediler, ne gariptir ülke tersinemi gidiyor yeniden diye düşünmedim değil.
* * *
Henüz gerçi ayı oynatanı görmedim, ama, Köyde domates satan satıcı gördüm.
oda ne diyenler için, geçen gün Köyüme gitmiştim, eş, dost akraba hasret gidermeceden sonra, Köy'ün orta yerinde bir seyyar sebzeci arabası ile domates, biber, patlican satıyor.
çok şaşırmıştım ne yalan söyleyeyim, nerde kalmıştı köy'de herkesin evinde bir dönüme yakın olan hevkereler?
üretim sizlere ömür, hazırcılık aşılanmış vatandaşa, ama işte hazır içinde para kalmamış vatandaşın cebinde.
ondan diyorum ya;
eski meslekler geri hortlamış diye.
hani mecliste birbirini yiyen vekillere bakmayın, vatandaşın sorunu bam, başka.
onların derdi kendi varlıkları, bizim derdimiz yaşam, çocuklarımızın geleceği derdi.
Cebimize kanser girmiş, ilacıda yok böyle giderse, artık zaten sık, sık gördüğünüz pazarlardan artık toplayan nineler sanırım artık geleneksel hale gelecek gibi!...
şimdi kişi başına düşen milli gelir on bin doları geçmiş demeyin.
eğer buna inanıyorsanız neden o zaman o ayı oynatıcılar, kalaycılar, veya köyümde seyyar sebze satanlar yeniden türedi?
Siz elinizi atın cebinize, bakın bakalım, zaten 'dolar biriktiren terörist damgası yemeye başladı' bu ülkede, vaz geçin dolar'ı kaç Türk liranız var?
Gemi batıyor beyler demeye dilim varmıyor ama, biz üretmedikce sanırım bu gemi çok su alacak.
Fakirlik kader değildir, önemli olan o şartları hazırlayandır,önemli olan üretmektir, önemli olan ilim, bilim, Teknolojiyi keşfetmektir.
Eğer böyle giderse sanırım at bakalım bir göbecik dediğimiz 'ayı gibi' bizde göbek atmaya başlayacağız,ama biz zevkten değil kafayı yemişlikten yapacağız gibime geliyor.