Bana mı öyle gelirdi bilemiyorum.
Kapımız bayramlarda daha farklı çalınırdı.
Daha şen daha şakrak.
Daha coşkulu.
Ve biliyorum kapımız da daha mutlu olurdu bayramlarda.
Geleni neşeyle karşılar, gideni güler yüzle uğurlardı.
Açılır kapanırken sanki farklı gıcırdardı.
Önce mahallenin davulcusu, çöpçüsü ve bekçisine MERHABA derdi.
Sonra el ele tutuşmuş komşu çocuklarına...
ve sonra uzak mahallelerden gelen tanımadığımız çocuklara...
İki şekerlik.
Birinde güllü lokum diğerinde kağıtlı şeker olurdu.
Kendini beğenmiş aristokrat çikolata henüz bunların arasına girip
huzurlarını kaçırmamışdı.
Kapı önünde şekerli anlar yaşanırdı.
Ankara'dan abim gelmezdi (çünkü abim yok) ama evde bir bayram havası sürer giderdi.
aydın sihay