Oktay EROL

Tarih: 09.04.2019 01:00

KARMAŞANIN BOLCA YAŞANDIĞI BİR 'PANAYIR'...

Facebook Twitter Linked-in


KYedincisi düzenlenen ‘Portakal Çiçeği Şenliği’ son buldu…





Asıl amacının ‘açan portakal çiçeklerinin’ yaymış olduğu, alanları heyecanlandıran, gözleri hafifçe yumup geriye yaslanıldığında tanımı oldukça zor olan kokuyu herkese tanıtmak…





“Şenlik’ böyle anlatıldı…





Nisan ayının ilk günlerinde, Adana’nın doğal örtüsü olarak anlamlanan, dışarıdan görenlerin şaşkınlıkla karşıladığı, Adanalının yaşamına katkısı her gün biraz daha eksilen ‘portakal çiçekleri’ kimlerine göre eğlence oldu!





Öyle bir eğlence ki…





‘Şenlik’ ya da ‘festival’ dememekte diretip, Adana’dan uzaklarda Adanalıyı ‘karnaval’ karmaşasına boğan bir organizasyon,





Stantların kurulu olduğu, gelen konukların ağırlandığı yerlerde kokusu alınamayan ‘portakal çiçekleri’,





Neyin nerede olduğu anlaşılamayan görseller…





***





İki gündür ‘şenliğin’ kurulduğu Atatürk Parkı, Ziyapaşa bulvarı, Mithat Saraçoğlu Caddesi, Şinasi Efendi Caddesi boyunca gezebildiğimizce-geziyoruz.





Caddeleri dolduran kalabalığın ‘neyin, neden’ kutlandığını düşünen kaç kişi olduğu belirsiz.





Karşıdan gelenlerin, ya da tersi yönünde gidenlerin gördüğü yanız kalabalık, yalnız davul sesleri, yalnız ses-gürültü…





Adına ‘Portakal Çiçeği’ deniyor denmesine de;





Kaldırım kıyılarında olması gereken turunç ağaçlarının yerinde ekili olan ağaçların adını bilen de yok!





Kent içerisindeki turunç ağaçlarının nisan ayında yaydığı koku da kıyıma uğramış; et kokusuna bürünmüş kimi yerde!





 ‘Portakal Çiçeği’nin kokusunu almak mı? Et kokulu suna boğulmuş “karnaval”!





Dünyayı alt-üst edecek bir “karnavala” bakış!





Davul seslerini duyuyorsunuz, çarpışan kalabalığa tanık oluyorsunuz, önünüzü kesen yapay çiçek tacı satmak isteyen çocukları görüyorsunuz…





Asitli içecek satıcılarını, kebapçıları, el emeği çalışmaları…





Kaç ‘taze portakal suyu’ sıkan vardı ki; tek elin parmakları kadar az!





Yol boyunca, yolun her iki yönüne kurulan stantların, ‘portakalın’ hangi özelliği ile donatıldığı biliniyor muydu ki?





***





“Portakal Çiçeği Şenliği” etkinliğini düzenleyen komite, yaşanan kargaşanın ardından bir açıklama yapma gereği duymuş…





Açıklamada, ‘stant organizasyonu ile yerleşim düzeninin, komitenin değil, anakent belediyesinin denetiminde olduğu’ belirtiliyor.





Sözüm ona…





Valilik ile belediyenin gösterildiği yerlere stantların kurulduğu,





Stantlarda kebapçı, şırdancı benzeri  ‘karnaval ruhuna’ uymayan formatların yer aldığı,





Bunlar, dışarıdan gelen konukların Adana’yı kötü tanımasına neden çirkinlik olduğu,





Yeni yılda Adana’da yaşamayanlara stant izni verilmemesi için önlem alınacağı, belirtiliyor!





Karmaşanın- eksikliklerin sorumlusu valilik ile belediye…





Günlerdir ‘uykusuz’ kalan, çalışan, çabalayan, komitenin ‘hiçbir’ eksiği yok!





***





Şu yapılsa…





İlki, Adana önemli özellikleri olan bir kent.





Nisan ayında, yurdun birçok bölgesi kış aylarının soğuğunu yaşarken, Adana sıcak.





Böylesine bir ‘uluslararası şenlik’ salt Adana için değil, komşu narenciye yetiştiricisi kentler için de önemli.





Önce bunu, tanımı karmaşık ‘karnaval’ değil de, ‘şenlik’ diye belleklere kazıyalım.





Ardından, bu ‘şenliğin’, gelen konuklardan önce üreticilerinin kazanımlarını, bölgede nasıl katma değer oluşturabileceği üzerinde çalışalım.





Stantların ‘büyük’ bir bölümünde ‘narenciyeden’ neler yapılabilir, sorusunun yanıtını arayalım.





Üreticinin ekili bahçesini sökmesi nasıl önlenir, üreticiyi bununla bilgilendirelim.





Yerel yönetimlerde yeni ekimi yapılacak, ya da kurumuş ağaçların yerine dikilecek ağaç konusunda seçimi ‘turunçtan’ yana kullanalım.





Stant kurulum yeri olarak ‘portakal-turunç çiçeği’ yönünden kokusu alınabilir yerlerden seçelim.





Üreticilerle yıl içerisinde bir araya gelerek, stantlarda ‘narenciyeden’ üretecekleri katma değerli ürünler konusunda önlerini açalım.





Taze sıkılmış portakal suyunun daha sık stantlarda yer almasını sağlayalım.





Tüm bunları dışarıda değil, Adana’da bir araya gelerek yapalım.





***





Yedincisi düzenlenen ‘Portakal Çiçeği Şenliği’ nasıldı, deniliyorsa eğer…





Karmaşanın bolca yaşandığı bir “panayır” derim…



Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —