İfral TURGUT

Tarih: 02.06.2023 23:38

KAZDAĞLARI’NIN SARI KIZI

Facebook Twitter Linked-in






Vaktiyle, Çanakkale’nin üç kişilik mutlu bir aile yaşarmış. Anne ölünce, Baba sarı saçlı küçük kızına, “ Burada annenin çok hatırası var. Onu unutmam zor oluyor. Gel, buradan göçelim,' demiş.





Ve Kazdağları’nın eteğindeki Güre köyü yakınlarındaki Kavurmacılar’a yerleşmişler.. Yapacak başka işleri olmadığından, çobanlık yaparak geçimlerini sağlıyorlarmış. Köyde çok sevilmişler. Yaşlı, genç herkes Sarıkız’ın babasına akıl danışırlarmış. O kadar bilge bir kişiliği varmış ki, köylüler onun ermiş olduğuna inanmaya başlamışlar.





Aradan yıllar geçmiş, Sarıkız büyüyüp, güzel bir kız olmuş. Babasının aklında hep Hacca gitmek varmış. Sürekli Allah’a yalvarıp duruyormuş. Sarıkız da babasını teşvik ediyormuş. “Ben artık büyüdüm, kendime bakabilirim. Sen daha fazla yaşlanmadan Hacca git,” diyormuş.





Babası kızını komşularına emanet ederek yola koyulmuş, Malum, o zamanlar Hacca gitmek öyle kolay değil, aylar alıyormuş





Babası hacca gidince, köyün delikanlıları, başlamışlar Sarıkız’ı rahatsız etmeye. Ama Sarıkız’ın gönlünde hiç birine yer yokmuş. Onu elde edemeyen delikanlılar, dedikodular üreterek, Sarıkız’a iftiralar atmışlar.





Baba Hacdan dönünce, köyde kimsenin yüzüne bakmadığını, eski itibarının kalmadığını görmüş. Kızını teslim ettiği komşusuna bunun sebebini sorunca, Sarıkız’ın kötü yola düştüğünü söylemişler.





Baba günlerce düşünmüş. Köyün adetine göre namusunu temizlemesi, kızını öldürmesi gerekiyormuş. Ama çok sevdiği kızını öldürmeye kıyamadığı için, yanına aldığı birkaç kazla, kızını, Kazdağı’nın zirvesine götürüp, bırakmış. Akil adam ya, nasıl olsa orada yabani hayvanlar infazı gerçekleştirir diye düşünmüş.





Aradan yıllar geçmiş. Bayramiç tarafından gelen yolcular dağda yollarını kaybettiklerinde, kendilerine sarı saçlı bir kızın yol gösterdiğini, yardım ettiğini anlatmışlar. Kazlarının olduğunu, hatta bunların bir gün Bayramiç ovasına inerek çiftçilerin mahsulüne zarar verdiğini, köylülerin bu durumu söylemeleri üzerine, Sarıkız’ın eteğine doldurduğu taşlarla , bir avlu yaptığını, kazların da artık aşağılara inmediğini söylemişler





Bu hikayeleri dinleyen baba, bunun Sarıkız olabileceğini düşünüp, dağın yolunu tutmuş, zirveye ulaştığında, duvarlarla çevrili kaz avlusunu görmüş. Kızını bugün Sarıkız Tepe denilen yerde bulmuş. Sarıkız da babasını görünce, sevinmiş ve. ona gereken saygıyı göstermiş.





Babası namaz kılmak istemiş Sarıkız, abdest alması için babasının eline su dökünce, babası suyun tuzlu olduğunu fark etmiş. Sarıkız suyu aceleden denizden aldığını söyleyerek, testisini vadilere doğru uzatmış. Yeni doldurduğu suyu babasının eline dökmüş





ve babası buz gibi suyu tadınca kızının erdiğini anlamış.





Sonra birden, kara bulutlar gökyüzünü kaplamış, Sarıkız kaybolmuş. Babası kızının erdiğine, sırrının açığa çıkması nedeniyle de kaybolduğuna kanaat getirerek, kızına iftira edildiğini anlamış ve köylülere beddua etmiş.





Bugün Kavurmacılar Köyünde yaşayan kimse kalmamış, muhtar da köy mührünü, Kaymakamlığa teslim etmiş ve köyün adı kütükten silinmiş. Sarıkız’ın babası üzüntü ile tepelerde dolaşırken, bugün Baba Tepe denilen yerde ölmüş.





Yöre halkı Sarıkız’a ve babasına mezar yapmışlar. Sarıkız’ın mezarının olduğu tepeye Sarıkız Tepe, Babasının olduğu tepeye Baba Tepe demişler ve her yıl Ağustos ayında Sarıkızı ve babasını anmak için buraları ziyaret etmeye başlamışlar.





EFSANE TABİ. AMA





• İÇİNDE NE ÇOK CEHALET, NE ÇOK AYMAZLIK BARINDIRIYOR, DEĞİL Mİ?





• EFSANELERİMİZİ KONUSU BİLE CEHALET VE AYMAZLIĞA DAYANIYOR.





DERS ALALIM DİYE Mİ ACABA? DERS ALABİLİYOR MUYUZ, ACABA?



Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —