adanaulus

Tarih: 13.11.2016 21:20

KENTSEL TALAN :YIKIM

Facebook Twitter Linked-in

Kentsel  Talan-Yıkım

Napolyon dahi bu kadar sevmemiştir belki de parayı.

80 milyon kişi, okumuşu, cahili hep birden ışığa giden ve yok olan sinekler gibi paraya doğru, ranta doğru uçuyoruz.

Gözlerimiz de fer yerine dolar işareti var sanki.

Ülke de hiç bir değerimiz kalmadı, paradan başka.

Zenginlik ifademiz bankadaki döviz hesabımız, kaç paramız olduğu, başarı kriterimiz ne kadar para kazandığımız.

Ağaç, resimlerde ki bir yeşillik, tarih kitaplarda ki bir ders, insan ise tanrının yarattığı bir kul.

Ev dediğiniz kaç odalı olduğu, caddeye ne kadar, kavşağa ne kadar yakın olduğu.

Kültür ? Sanat ?

Müzelerde sergilenen, salonlar da icra edilen deli saçması.

Ne gereği var ki?

Koca bir şehir düşünün, herkes yaşadığı kentte lanet okuyup bir kazma da kendi vuruyor.

Bu kentin bir belediye başkanı, kendi yaptığı köprüyü yıkıyor, bir başkası üstünü kapatıyor.

Bu şehirde ki en ucuz şeydir, saygı-değer-kültür-sanat....

Bilgelik değil ama cahillik bulaşıcı bu şehirde.

Siyasetçisinden, avukatına, dokturuna, berberine  çarçabuk bulaşabiliyor.

Bir geceyarısı kepçelerle, cahillik besleniyor  vampir misali.

Yıkalım bakalım bu şehri, yok edelim tarihimizi, altın yumurtlayan tavuğunu kesen köylü gibi mi olacak sonumuz diye merak mı ediyoruz ki?

Yıkalım Tepebağı’da, Atatürk evini de, ve hatta gücümüz yeterse taksim’deki AKM ‘yi de.

Zira bunlar ne kadar değersiz yapılar, hepsi de köhne, hepsi de zamanın pırıltılı yapıları yanında sönük, işlevsiz, amaçsız!

Arsaları öyle mi ya, milyon dolarlar!

Tarih, kültür, sanat hikaye, rant şahane...

muzaffer.mete@mail.ru
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —