KİBRİ GÖZÜNÜ KÖR ETMİŞTİ. VATANINI BİLE SATTI

KİBRİ GÖZÜNÜ KÖR ETMİŞTİ. VATANINI BİLE SATTI

Bir insan başbakan olduktan, yani bir faninin gelebileceği en büyük makamlardan birine geldikten sonra, başka ne isteyebilir, neler yapabilir acaba? Ve bir aykırı soru: Bir Başbakan kendi vatanını, savaştığı ülkeye satmayı düşünebilir mi?
İkinci Dünya Savaşı başladıktan üç yıl sonra, Avrupa’nın büyük bölümü Alman işgali altındaydı. Naziler, işbirlikçi, hain bulmakta hiç sıkıntı çekmiyorlardı.
Bunların önde gelenlerinden biri, Norveçli Vidkun Quisling idi. Quisling, Norveç Harp Okulunu birincilikle bitirmiş, kurmay subay olmak için girdiği Harp Akademisinden de yine birincilikle mezun olmuştu. 1918’de askeri ateşe olarak Rusya’ya, sonra Finlandiya’ya, daha sonra da Milletler Cemiyeti’nin insani yardım işleri için tekrar Rusya’ya gönderildi.
Quisling hiçbir zaman, saygın bir insan olamadı. Ama bir şeyi başarmıştı: Zengin olmak. Yaptığı ticaret, Rusya’dan tarihi eserleri çok ucuza alıp, akıl almaz fiyatlara satmaktı.
Parayı bulunca da politikaya girdi. Nazilere özeniyordu. Hitler’le buluştu ve kendisine sempatisini ifade etti ve ekledi, Norveç’te bir Nazi partisi kurmak istiyordu.
Kurdular da: Faşist Ulusal Birlik Partisi. Partinin başına geçmesi çok kolay oldu. Bir gün Oslo Radyosu’nu bastılar ve Quisling kendini başbakan ilan etti. Sözlerini, Almanya ne istiyorsa harfiyen yerine getireceğini söyleyerek bitirdi. Sonra da her zaman sözünü tuttuğunu gösterecek eylemlerde bulundu.
Mesela, ülkesinde yaşayan binlerce Yahudi’yi, yaksın diye, kendi elleriyle Hitler’e teslim etti. Kendi halkına da akıl almaz bir faşizm uygulamaya başladı. Kibri ve acımasızlığıyla on binlerce insanın hayatını kararttı. Şişmiş egosu ve kibri, cehaletini idrak etmesini engelliyordu. Asla dürüst bir politikacı olamadı ama adı “savaşın en büyük hainine” çıktı.
Sonunda Nazi rejimi çöktü. Vatanını satan bir başbakanın yapacağı tek şey, önceden hazırladığı yerlerden birine kaçmaktı. Nasıl olsa dünyanın her yerinde dostları (!), malı mülkü vardı. Ama beceriksiz başbakan bunu da beceremedi. Kim bilir belki de dost bildikleri kendini terk etmişti. Teslim oldu. Ya da teslim alındı. Dosyası o kadar kabarıktı ki. İşlediği her suç idamlıktı.
Oslo’da hücreye kapatıldı. Hücresinde küçük bir masa, bir lavabo ve tuvalet kovası için duvarda açılmış bir delik vardı. O kadar şaşaadan sonra zor bir hayat tabi. Ama ne yaparsınız, kader işte.
On hafta boyunca, hücresinde kendisini öldürmesin diye, kontrol altında tutuldu. Onun suçlarına iştirak etmiş 11 arkadaşı da idamla yargılanıyordu. Uzun sürmedi yargılama. Sonuç belliydi.
Quisling, halk nezdinde ve Tanrı katında kendini nasıl görüyordu dersiniz? Belki de aziz falan. Çünkü idam edilmeden önce şöyle konuştu. 'Ben haksız yere mahkum ediliyorum ve masum bir şekilde ölüyorum. Tarih, birkaç sene sonra benden bir aziz olarak bahsedecektir.'
TARİHÇİLER BİR KAÇ SENE BEKLEDİ. BAKTILAR Kİ, KİMSE AZİZ FALAN DEMİYOR;
• ADINI TARİHE “VATANINI SATAN HAİN BAŞBAKAN” DİYE GEÇİRDİLER.

İfral TURGUT

2.10.2022 11:07:54

YAZARLAR


CHP’NİN DANIŞMA KURULU TOPLANTILARI BAŞLIYOR

YÜREĞİR BELEDİYESİ UYARDI

ENERJİSA’DAN KARATAŞ’TA SÜRDÜRÜLEBİLİR BALIKÇILIĞA TAM DESTEK

M1 ADANA AVM’DEKİ “İYİLİK” TEMALI KERMES ZİYARETÇİLERDEN BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ.

DİKKAT! FAZLA D VİTAMİNİ ZEHİRLEYEBİLİR!

“ÖNCELİKLİ HEDEFİMİZ KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ”

APARTMANDA İKLİMLENDİRME SİSTEMİY ÜRETMİŞLER!

“ÇUKUROVA’YI PARLAYAN BİR KENT HALİNE GETİRECEĞİZ”        

GÜRER: BORÇLU YAŞAMIN SONUNDA CEZAEVİ VAR

“YÜREĞİR’E YATIRIM YAPAN KAZANIR”

“MAVİ SULARDA ENGELSİZ MUTLULUK” PROJESİ

SEYHAN BELEDİYESİ’NİN ÖZEL KALEM MÜDÜRÜ OLDU

203 MİLYAR BATIK KREDİ VAR

KOZAY: DENİZLER’İN MÜCADELESİ BİTMEDİ

“KARATAŞ SAHİPSİZ DEĞİLDİR”

TANBUROĞLU: KAZANAN ADANA OLDU

KOCAİSPİR’DEN DEMİRÇALI’NIN İDDİALARINA YANIT VAR