KÜRESEL DALKAVUKLUK !

Cumhuriyetin yozlaştığını düşünüyor, ahlakın bozulmasından servet düşkünlüğünü sorumlu tutuyor ve her konuşmasını “Carthago delenda est” (Kartaca yıkılmalıdır) diyerek bitiriyor. Ama,

Roma senatosunda bir adam,
Marcus Porcius Cato (M.Ö. 234–149) ya da “Yaşlı Cato”, Roma Cumhuriyeti’nin en tutucu figürlerinden...
O,
Cumhuriyetin yozlaştığını düşünüyor, ahlakın bozulmasından servet düşkünlüğünü sorumlu tutuyor ve her konuşmasını “Carthago delenda est” (Kartaca yıkılmalıdır) diyerek bitiriyor.
Ama,
Bu, Kartaca’dan çok iç düşmana, yani yozlaşmaya karşı da bir cümle; Roma’nın içindeki radikalleşmeye, takıntılı düşman algısına ve farklı seslere tahammülsüzlüğe bir isyan...
Kartaca çoktan etkisizleşmiş olsa bile, mesele onun varlığı değil, varoluş biçimiydi, yani düşmanı yaşatmak, kendi iktidar tahayyülüne karşı tehdit olması idi.
Ama, Kartaca yıkıldıktan sonra, savunduğu o Cumhuriyet çürümeye başlamış zaferle gelen servet, bizzat ahlakı da tüketmiş...
Bu sözle kendi toplumuna,“Gevşemeyin, gözünüzü düşmandan ayırmayın, rehavete kapılırsanız çökersiniz." mesajını verirken, o zaman dilindeki Kartaca neyse, bugün de birilerinin gözünde Türkiye Cumhuriyeti  o...
Yani, bir “engel”, bir “sapma”, bir “hesaplaşma noktası”...
Ve,  Cato’nun lanetiyle yüzleşiyor gibiyiz.

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Ersin Yıldızoğlu (1) 'da  Roma İmparatorluğu’nun bu muhafazakâr senatörünün,  “Carthago delenda est” (Kartaca yıkılmalıdır.) sözünün  Büyükelçi Tom Barrack’ın Osmanlı’nın millet sisteminin Türkiye için en uygun model olduğuna ilişkin sözünün “Cumhuriyet yıkılmalıdır” saplantısıyla buluştuğunu,bunun ise Cumhuriyetle hesaplaşmak olduğunu kaleme almıştır, ki Cumhuriyetimiz neden hedefte? Ve neden her gün açık ya da gizli 'Cumhuriyet yıkılmalı' diyorlar?

Kimi anayasa tartışmalarının arasına sıkıştırıyor, kimi tarih kitaplarını yeniden yazıyor, kimi de laikliği sulandırarak, bu hesaplaşmanın yolunu döşerlerken bir ses de Tom Barrack'tan yükseliyor ...
O,Lübnan kökenli bir Katolik ve ABD Başkanı Trump’ın sırdaşı ve milyar dolarlık yatırım fonlarının da patronu ama asıl unvanı, 'Küresel Dalkavuk' olması galiba...

Bu zat, Trump’ın seçim kampanyasında “etkisiz eleman” gibi görünse de, perde arkasında birçok kararın da mimarı...

Fakat asıl mesele şu:
2021 yılında, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) adına gizli lobicilik yaptığı gerekçesiyle tutuklanan yargılanan,kayıt dışı yollarla BAE'nin çıkarlarını ABD yönetimine kabul ettirmeye çalışan biri ve Amerikan yasalarına göre de suçlu ancak ne hikmetse (!) beraat ediyor...
Demek ki  bazılarına bu dünyada adalet değil, “ayrıcalık” işliyor, zira kimin için çalıştığın, nasıl çalıştığından daha önemli !

İşte, bu adam Türkiye’ye model öneriyor, Osmanlı’nın millet sistemine dönülmeliymiş...
Hani,halkı dini kimliğe göre sınıflandıran, her cemaati kendi içinde yöneten, ama nihayetinde söz hakkı tanımayan,
"Vergi ver, dua et ama oy verme, kendi kaderini tayin hakkın yok, sen tebaasın, efendi değilsin ki..."diyen modelden bahsediyor!...

Bak sen zat-ı muhteremin dediklerine!  
Elbette ki, Cumhuriyet o zincirleri kırdığı için çıkar baronlarını da, saray dalkavuklarını da, küresel baronları da rahatsız edecektir ve dalkavuklarını ileri süreceklerdir,ki onlarda yatıp kalkıp, "Osmanlı’nın millet sistemi uygundur, Cumhuriyet de neymiş" diye lak lak lak!...

Geri dön, marş marş! mı?
Evet, aynen böyle istiyorlar,Türkiye Cumhuriyeti'ni  geçici bir heves sanıyorlar, halkı görmezden gelerek sistem mühendisliği yapmaya kalkıyorlar ve hâlâ Batı'dan, Arap saraylarından da medet umuyorlar.
Ve,
Masumiyetten uzak,Cumhuriyet’e yöneltilmiş bir fikrî sabotajla  Cumhuriyet’imizi Kartaca yerine koyuyorlar. Kartaca, Roma için bir “dış tehdit” olabilir ama Cumhuriyet, ortak irademiz, modern yurttaşlık sözleşmemiz, eşitlik ilkemiz ve de laik kamusal alanımızdır.
Veee,
Her türlü imtiyaza, ayrıcalığa, teokrasiye, feodalizme, aşirete, hanedanlığa karşı halkın kendini yönetme iradesi olduğu için...
Kimsenin kula kul olamayacağını, hiçbir topluluğun diğerine üstün olmadığını söylediği için...
Biat değil bilinç inşa ettiği için...
Osmanlı’daki millet sisteminin aksine , egemenliği saraylardan alıp halka verdiği için...
Anadolu’nun yoksul çocuklarına “Ben de varım” deme hakkı sunduğu için Cumhuriyetimiz hedef tahtasında...

Tom Barrack'ın gözlerindeki o “sırtlan” parıltısı, Türkiye’yi tanımasından değil feodal bir sultana dalkavukluk etme arzusu ve ağzından dökülen “Osmanlı millet sistemi” önerisi, Cumhuriyet’in tüm değerlerini hedef alan bir zihniyetin de dışa vurumu...
Bu, siyasi bir tercih ya da tarihsel bir eleştiri de değil, bir rejimle hesaplaşma, bir halk iradesini geçersiz kılma ve ortak bir hafızayı yok etme girişimi ve Cumhuriyete doğrudan meydan okuma ve biz sadece, Barrack gibi küresel dalkavuklara değil, içteki ve dıştaki işbirlikçilere, tarihi unutanlara hatırlatmak isteriz ki:

O, kudretli Roma, Kartaca’yı yıktıktan sonra kendi iç çürümüşlüğüyle de yüzleşti ve çöktü. Tarih, sadece kazananları değil kazandıklarını nasıl kaybettiklerini de yazacaktır, ki bugün “millet sistemi”diyenler, Cumhuriyet'in  eşit yurttaşlık fikrinden ürkenler olup  bu yapay modeli ileri sürmelerinin amacı da maalesef toplumu bölmek, kimlikler üzerinden kutuplaştırmak ve dış müdahalelere açık, parçalanabilir bir yapı kurmaktır, yani Osmanlı'nın son dönemine benzeyen;
Böl, savaştır, uzaktan dengele ve yönet politikasıdır, ki emperyalist kapitalizmin 21. yüzyıl versiyonudur da...

Değerli Okurlar,

Bugün Cumhuriyet'le hesaplaşmak demek mesela, kadınların kazanılmış haklarından, laik eğitim sistemine, hukukun üstünlüğünden özgür basına kadar her alanda bir tür geriye gidişin alt zemini hazırlamak girişimidir.
Ama Cumhuriyet, aynı zamanda bu halkın onurudur,hedefe koymak sadece bir ideolojiyi değil, bir milleti, bir halkı, bir geleceği de hedefe koymaktır ve Türkiye’yi yeniden  parçalanma eşiğine taşımak isteyen o zihniyete, parmak sallayıp Osmanlı hayaliyle gözleri parlayarak sırtlan gibi sırıtanlara, Trump'ın gölgesinden güç alıp, feodal bir sultana dalkavukluk eder gibi konuşanlara diyoruz ki:
"Biz ne Kartaca gibi yıkılacak bir hedefiz,ne de kibirinden çöküşe yürüyen Roma’yız.
Biz, halkın iradesiyle kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti’yiz ve bu topraklarda yıkma hevesine geçit yoktur...
Bak ne diyor, büyük Önder:
“Efendiler! Cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir.”

Ve son söz, bu çağın Cato’larına gelsin:
Evet, birşeyler yıkılmalı,  katılıyoruz,
"Hostes rei publicae delenda est."
Cumhuriyetin düşmanları yıkılmalıdır.

Ve, birşeyler asla yıkıl(a)maz,
La Repubblica non delenda est, ma difendenda est!
Cumhuriyet yıkılacak değil, savunulacak olandır.

Suat Umutlu 
18 Temmuz 2025
_
(1)Ersin Yıldızoğlu 
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/ergin-yildizoglu/cumhuriyet-yikilmalidir-2418850


SUAT UMUTLU

18.07.2025 12:56:00

YAZARLAR


CHP, GÜNGÖR GEÇER’İ BAŞKAN VEKİLİ OLARAK AÇIKLADI.OYLAMA BAŞLADI

CHP, BÜYÜKŞEHİR’DE AÇIKLAMA YAPACAK

MISIR ÜRETİCİSİ 12,5 LİRA FİYAT BEKLİYOR

TİCARET ODASI TARİHİ BİNASI KIZILAY PLAZMA BAĞIŞ MERKEZİ OLUYOR

SİLİVRİ'DE YATAN KARALAR’DAN MEKTUP VAR

ADANA’DA BÜYÜKŞEHİR BAŞKAN VEKİLİ SEÇİLİYOR

CHP, 39. OLAĞAN KURULTAY TAKVİMİNİ BAŞLATTI

“İŞGAL YASASI DERHAL GERİ ÇEKİLMELİDİR!”

İMAMOĞLU VE KARALAR TUTUKLANDI, VAHAP SEÇER SEÇİLDİ

CHP, ZEYDAN KARALAR’IN VEKİLİNİ BUGÜN AÇIKLIYOR

CUMHUR İTTİFAKI ABB ADAY ABDULLAH AVCI OLDU

SİLİVRİ’DEKİ KARALAR’IN ZİYARETÇİLERİ

29 İLDE 62 BİN KİLOMETRE ŞEBEKE 7.3 MİLYON ABONE

KÖPEĞİNİZİ GEZDİRİRKEN KENEYE KARŞI ÖNLEM ALIN!

DOĞRU’DAN, VERGİSİZ İTHALAT KARARINA ELEŞTİRİ

AŞURENİN FAYDASI ÇOK AMA!

KİŞİNİN HAYATININ HER ALANINI OLUMSUZ YÖNDE ETKİLİYOR!