<strong>KUVA-YI İNZİBATİYE</strong>

<strong>KUVA-YI İNZİBATİYE</strong>






Mondros Mütarekesi imzalanmış, Osmanlının eli kolu bağlanmıştı. Halk Batıda Yunanlılar, Doğuda Ermeni ve Rum çeteleri, Güneyde, Fransızların işgali altında inim inim inliyordu. Hükumet korkak, ürkek, tepkisizdi. Orduya yapılan müdahalelere bir ses çıkarılmıyordu.





I. Dünya Savaşından yenik çıkmıştık.  Ordu dağıtılmış, devlet savunmasızdı. İşgalci devletler Anadolu’yu istedikleri gibi sömürmeye başlamışlardı. İzmir’in  işgalinden sonra bölge halkı inanılmaz işkenceler altındaydı.





19 Aralık 1918’de Fransızlara karşı Hatay/Dörtyol’da bir güç ortaya çıktı ve Fransızlara ilk kurşunu sıktı. Bu güç, önce Güney, sonra Batı cephesine yayıldı. İki yıl içerisinde 15.000 kişilik bir oldu. Adı Kuva-yı Milliye idi. Yani Millet Kuvvetleri.





Bir kurucusu veya lideri yoktu. Tamamen, “Yeter artık,” diyen halkın iradesiyle,   gönüllülerden meydana gelen kendiliğinden oluşturduğu bir güçtü. Hiçbir zaman tek bir merkeze bağlanmamış ve kendi bulundukları bölgeleri savunuyorlardı. İşgalcilere karşı bütün güçleriyle direniyor, düzenli orduya zaman kazandırıyorlardı.





Önce padişah ve hükumeti ürktü. Damat Ferit İngilizlerin teşviki, tahriki ve yardımıyla   karşı gücünü oluşturdu. “Kuva-yı İnzibatiye”, ya da diğer adıyla “Hilafet Ordusu.” Yani Halifenin ordusu. Sadat gibi. 





Hemen  Kuvâ-yi Milliyecilerin eşkıya olduğu ve öldürülmelerinin sevap ve vatani bir yükümlülük olduğuna dair Şeyhülislam Dürrizade Abdullah Beyefendi'ye bir fetva çıkarttırdılar. Amiral Robbeck, Damat Ferit'e Birleşik Krallık'ın aktif bir iş birliği yapamayacağını ama silah ve mühimmat konusunda destek olacağını bildirdi. Maşa varken ateşi elle tutmanın gereği yoktu.





1919 yılında Anzavur isyanı çıkarıldı. Din, mezhep ve etnik ayrılıklar ne varsa kullandılar. El altından Anadolu’nun her yerinde isyan çıkarıyorlardı.     





Başta Mustafa Kemal olmak üzere Millî Mücadele'ye katılan Kuvâ-yi Milliye'ciler hakkında ölüm fetvasını Mustafa Sabri Efendi yazdı, Şeyhülislam Dürrizade onayladı, Sadrazam Damat Ferit imzaladı, Sultan Vahdettin yürürlüğe koydu.






  • Vahdettin düşmanla anlaşarak Malta’ya kaçtı.




  • Damat Ferit’e vatan toprağında ölmek nasip olmadı; gitti Nice^de öldü




  • Dürrizade önce Rodos’a kaçtı, sonra  Hicaz Kralı Şerif Hüseyin'e sığındı, Hicaz'da öldü.





Kısacası, Gazi Yakup Satar’ın dediği gibi,  “Düşman sadece Yunan gâvuru değildi ki. İngilizi vardı, Fransızı vardı, İtalyalısı vardı, Rusyası vardı, Ermenisi vardı...Bir de bunlara yardım eden bizim hocalar vardı,  şeyhler vardı, ağalar vardı, hainler vardı...Vardı da vardı... Çok şükür bizim  de MUSTAFA KEMAL PAŞAMIZ .vardı..”





ALDIRMAYALIM ARTIK DÜRRİZADELERİN UZANTILARI ERBAŞLARA, FALAN






  • TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLELEBET PAYİDAR KALACAKTIR.



İfral TURGUT

2.09.2023 21:49:34

YAZARLAR


ZEYDAN KARALAR HAKKINDA TAHLİYE TALEBİ

CHP’DE ÜYE LİSTELERİ ASKIYA ÇIKTI

FİLİSTİNLİLER ADANA’DA TEDAVİ EDİLİYOR

51 ÜYE ARASINDA ADANA’DAN BİR VEKİL VAR

ÇUKUROVA BELEDİYESİ’NDE YÜZME KURSLARINA BÜYÜK İLGİ

GENÇLİK YAZ KULÜBÜNDE 10 DÖNEM KURS

MHP’Lİ BAŞKANLARDAN BAHÇELİ’YE ZİYARET

SEYHAN’DA ASFALT HAMLESİ

“ALIN TERİNİN ÖNÜNDE HİÇBİR YASAK DURAMAYACAK”

SÜMER: ASGARİ ÜCRET AÇLIK SINIRI ALTINDA

KIZILDAĞ GÜREŞLERİ 10 AĞUSTOS’TA YAPILIYOR

KARATAŞ SU ÜRÜNLERİ OSB STRATEJİK YATIRIM

YÜREĞİR’DE ENGELLİ ÖĞRENCİLERE ÖZEL REHBERLİK HİZMETİ

BİK BÖLGE MÜDÜRÜ PARLAK GÖREVE BAŞLADI

BİLGİÇ’TEN SULAMA, ORMAN YANGINI AÇIKLAMASI!

CHP’Lİ DEMİRÇALI’DAN "TERÖRSÜZ TÜRKİYE" YERİNE "SÜREÇ " AÇIKLAMASI

ADANA’DA HAZİRAN AYINDA 2294 KONUT SATILDI