LEV TOLSTOY’UN SON GÜNLERİ

Hep yaşamın anlamını ve eşitlik kavramlarını sorguladı. Hayatı boyunca köylüler gibi basit ve huzur içinde yaşamak istemesine rağmen, aradığı huzuru ancak ölürken buldu.

Hep yaşamın anlamını ve eşitlik kavramlarını sorguladı. Hayatı boyunca köylüler gibi basit ve huzur içinde yaşamak istemesine rağmen, aradığı huzuru ancak ölürken buldu. 

Lüksü reddedip basit giyinmek, gösterişsiz bir hayat yaşamak istiyordu ama, eşi Sophia’nın lüks merakı buna hep engel oldu. Ömrünün sonlarına doğru, eserlerinin telif hakkı ve para konusunda Sophia ile hep tartıştı. O telif haklarını halka bağışlamak istiyor, eşiyse bunca paranın ailesinin hakkı olduğunu söylüyordu. Tolstoy yine de köylülere elinden geldiğince bağış yapıyordu. Kadınsa madem paramız var, harcayalım modunda oldu, hep.

Son zamanlarda eşini boynuna dolanan bir değirmen taşı olarak görmeye başlamıştı. Eşini vicdanına bir yük olarak kabul ediyor, artık taşıyamıyordu. Zaten hasta ve yaşlıydı. Son günlerini huzur içinde geçirmek, ölümünü ise sade bir şekilde karşılamak istiyordu. Sık sık evi terk eder olmuştu. Ama bu sefer başkaydı. Eşine mektup bırakıp yerini sadece kızlarına söyleyip, çekip gitti. Mektupta şöyle diyordu, “Gidişim sana acı verecek, üzgünüm, bana inan ve başka türlü yapamayacağımı anla. Benim evdeki durumum çekilmez oldu. Öteki nedenlerin yanı sıra, şatafatlı koşullar içinde, eskiden olduğu gibi, yaşamayı sürdüremedim ve benim yaşımdaki ihtiyarların göreneğine uyarak, dünyayı terk edip, yaşantımın son günlerini sessizlik ve yalnızlık içinde geçirmek istedim.

Sophia mektubu okuyunca kendini göle atarak intihara teşebbüs etti ama kurtarıldı. Daha sonraki intihar girişimlerinde de hep kurtarılınca açlıktan ölmeye karar verdi. Kızlarına çok yalvardıysa da, kızları verdikleri sözü tutarak nerede olduğunu söylemedi. Tolstoy hiç olmazsa, değirmen taşından uzakken biraz huzur buluyordu. 

Bir gün trene binerken rahatsızlandı Tolstoy ve istasyon yakının bir motele kaldırıldı. Hava çok soğuktu zatürre oldu. Gazeteler Tolstoy’un hastalığı ile ilgili haberler yapınca, Sophia kocasının yerini öğrendi. Halk akın akın istasyona geliyordu. Sophia da geldi. Ama içeri almadılar. İstemedi Tolstoy. Huzurlu ölmek istiyordu. Sadece kızı Tatiana’nın odasına girmesine verdi. Nasıl bir zindan yaratmıştı ki Sophie?

Sophia çok istedi, çok yalvardı eşini son bir defa görmeyi ama izin vermediler. Ta ki, Tolstoy’un bilinci kapanana kadar. Yaklaştı eşine; baş ucuna oturdu ve üstüne eğilerek ona veda etti ve suçlu olduğu her şey için bağışlanmasını yalvararak. Galiba aldığı tek cevap, birkaç derin iç çekmeydi. 

Öldüğünde 82 yaşındaydı. Tam istediği gibi, küçük, eski, sade bir odada, huzurla ve sakince veda etmişti hayata. Motelin dışında uğurlayan sayısız insan, yaptığı sayısız iyilik ve dokunduğu yüzlerce yürekle ve aklında, “Acaba köylüler, onlar nasıl ölürler,” sorusu ile.

Hadi gel de anla; evini böyle terk edecek kadar neler yaşadı acaba?

SOPHİA, VEDA EDERKEN NASIL VE NEDEN ÖZÜR DİLEDİ ACABA?

  • VE DEĞDİ Mİ, SOPHİA?

İfral TURGUT

12.11.2024 16:31:00

YAZARLAR


SAĞLIK HARCAMALARINDA ARTIŞ YÜZDE 105

ÇAĞDAŞ SANATLAR FUARI’NDA ADANA’DAN 2 SANATÇI

"AKTİF ÖĞRENME VE DRAMA" KONFERANSI

DEMİRSPOR’UN PUANI EKSİYE DÜŞTÜ

ANAHTAR SEYİRCİSİYLE BULUŞUYOR

ÖZKE’NİN ŞİİRLERİ İNGİLİZCE VE İTALYANCAYA ÇEVRİLDİ

YEİB: ARTIK MAZERET ÜRETME DEĞİL, EZBER BOZMA ZAMANIDIR

ÜNAL: AYRIMCILIĞIN HER TÜRLÜSÜNE KARŞIYIZ

KIŞ AYLARINDA MİGREN ATAKLARI ARTIYOR!

ÇUKUROVA’DA ÇİKOLATA VE PASTA KURSUNA YOĞUN İLGİ

ÇEVRE KORUMA HARCAMALARINA 224,6 MİLYAR HARCANDI

BARUT'TAN KURAKLIK TEHLİKESİNE KARŞI SU ÇAĞRISI

ADANA'DA KADININ İNSAN HAKLARI ATÖLYESİ

PAPAZ KAÇTI, MERSİN’DE SAHNELENECEK

ALTIOK: İŞÇİ ALACAKLARINI SIFIRLAYACAĞIZ

GÜRER: TARIM İÇİN 2025’DE ZOR YIL OLACAK

ADANASPOR ERZURUM’DAN PUANSIZ DÖNDÜ