Yakın tarih… Mutlaka hatırlayanlar, o acıyı içinde yaşayanlar çıkacaktır. Satır başlarıyla bir kez daha hatırlayalım:
Diyeceksiniz ki, Marlon Brando bunun neresinde? Anlatayım:
Dünyanın en çok para kazanan yıldızlarından Marlon Brando, 80 yaşında akciğer yetmezliğinden öldü. Öldüğünde, tek odalı bir bungalovda devlet yardımıyla yaşıyordu. Haczedilmesin diye de ,“Rıhtımlar Üzerinde” filmiyle kazandığı Oscar ödülünü herkesten saklıyordu.
“Benim hayatımdaki en büyük sefalet, ünlü ve servet sahibi olmaktır. Eğer Hollywood'daysam bunun sebebi, parayı geri çevirecek ahlaki cesaretimin olmamasıdır,” diyerek şaşaalı hayatı sevmediğini anlatmak isteyen Brando, neden borç batağı içinde öldü? Halbuki, kiraladığı adada sakin bir yaşam sürdürüyor, son yıllarını huzur içinde geçiriyordu.
Ama…1990 yılında, evlatlığı Cheyenne, erkek arkadaşı Dag Drollet'yi öldürdü ve hapse girdi. Brando’nun dünyası yıkıldı. Evlatlığını kurtarmak için bütün servetini harcadı. 7 milyon dolar da borç yaptı.
Brando’nun, on yaşında otistik bir çocuğu vardı. Ona bakması için bir hizmetçi tutmuştu. Brando hizmetçinin ücretini ödeyemez duruma düşünce, hizmetçi aralarında anlaşma olduğunu söyleyerek, Brando’ya durmadan telefon ediyor, her ay kendisine 10 bin dolar ödemezse, 100 milyon dolarlık tazminat davası açacağını söyleyip, şantaj yapıyordu. Ancak, Brando'nun beş parası yoktu.
Ünlü aktör, ailesi ve arkadaşlarına artık ölüme hazır olduğunu söylemeye başlamıştı. Sağlık sorunları gittikçe ciddileşiyordu ama yaşamak için çalışması da gerekiyordu. Para kazanmak için, “Big Bug Man” adlı çizgi filmde seslendirme yapmak üzere anlaşma yaptı. Ancak, ömrü bu projeyi gerçekleştirmeye yetmedi.
Dostlarından bir isteği vardı: Cenazesinde yakın arkadaşı Jack Nicholson'ın kendisini anlatmasını vasiyet etmişti.
Jack Nicholson’ın cenazede ne dedi, bilmiyorum.
İşte iki babanın çaresizliği…İster işsiz, ister dünya yıldızı olsun, Bir babanın çocuklarına yardım edememe aczi içindeyken neler hissettiğini tahmin edebiliyorum. Çocuklarına yardım edemeyen bir babanın çocuklarının yüzüne niçin bakamadığını da çok iyi anlıyorum.
VE…