<strong>MERAL HANIM</strong>

<strong>MERAL HANIM</strong>






Bu sözler kime ait?





*Biz partiyi kurduk. ‘Kurulamaz' dediler, kurduk. 24 Haziran'da seçim kararı alındı ve tam seçime gideceğiz. YSK'dan tersine sonuç çıkacağı söylenmeye başlandı. Sonra bir siyasi partimizin Genel başkanıyla görüştük ‘Acaba beraber gidebilir miyiz' diye maalesef olmadı, şartlar uymadı.





*Sonra benim aklıma Sayın Kılıçdaroğlu ile görüşmek geldi. Kendisine gittim 15 milletvekili talep ettim. Yani bu neydi? Demokrasiye dair Türkiye'de birçok şeyi değiştirecek bir adım atılmasına yönelik bir talepti.





*Kendisine herhalde ölünceye kadar şükran duyacağım. Ben sülaleme ‘Sayın Kılıçdaroğlu'nu çocuklarıyla beraber' vasiyet ettim. Başlarına bir şey gelirse bendedir, bizdedir.”





“Kemal Bey benim ağabeyimdir. Ben Kemal Bey'i ağabeyim olarak görüyorum.”





Bu sözler sana ait, Meral Hanım. Üstelik çok da eski değil. Hafızası nisyan ile malul olanlar bile unutmamıştır. sözler güzel ve minnet borcu olan insanların söylemesi gereken sözler. O Kemal Bey ki, senin politikada varlık sebebin. Neden mi? Hatırlatayım:






  • Önce partisinin en tecrübeli ve arkasında hiçbir kara leke olmayan Aytun Çıray’ı gönderdi sana. Danışman olsun, hata yapmanı önlesin, gerektiğinde seni ikaz etsin diye.






  • Çarşı-Pazar dolaşıyor, salon toplantıları falan yapmak istiyordun. Ama iktidar elini-kolunu bağlayıp, sesini kıstığı için, ne sesini duyuracak bir megafon, ne toplanacak bir salon, ne de o salonlarda dinleyicilerine yüzünü gösterebilecek elektrik bulabiliyordun.






  • İki şey söylemiştim o günler:




  • Bizi sana muhtaç edenlerin Allah belasını versin.




  • İnşallah barajı aşarsın.




  • Seçime katılamayacağın kesinleşince, Kılıçdaroğlu Mecliste grup kurasın ve böylece seçimlere girmen mümkün olsun diye 15 vatansever milletvekili verdi. Artık sen de Türk siyasi hayatına girmiş oldun.




  • Cumhurbaşkanlığına aday olduğun ve %7 oy aldığın, dolayısıyla milletvekili de olamadığın için, tutturdun, “Ben Cumhurbaşkanı olmayacağım, başbakan olacağım,” diye. Başbakan olabilmek için, en çok milletvekili olan partinin genel başkanı olma gereğini bilmiyor olamazsın. Birinci parti de olamayacağına göre, kafandaki plan neydi.




  • Kılıçdaroğlu  engin bilgisi, devlet tecrübesi, vizyonu ve vatan sevgisiyle birbirine hiç benzemeyen, dünya görüşleri birbirine uymayan ama vatan sevgisi kesin partileri bir araya getirerek bir ittifak kurdu, yönetti, yönlendirdi ve hiç birinizin aklına gelmeyecek yöntemlerle meydana getirdiği. ülkenin yol haritasını tüm millete deklare etti ve o bildiriyle iktidarı sarstı. Gerekçelerini bir başka yazıya bırakarak hemen söyleyeyim, o altı kişiden cumhurbaşkanlığını en çok hak eden, en çok layık kişi, bunu sen hariç tüm ortakların da onayladığı gibi  Kılıçdaroğlu’dur. Kaprislerin ve hezeyanların olmasaydı, o masa en az yediliydi.




  • Bu sefer de. “seçim kazanacak aday” zırvasıyla, her konuşmanda, “ağabeyim, ömür boyu minnettar kalacağım, aileme emanet ettim”, dediğin adama ihanet, diğer arkadaşlarına hakaret ettin. Evet, hakaret, çünkü sözlerinin, “Bu masada cumhurbaşkanlığına layık adam yok, hiç birimizden cumhurbaşkanı olmaz,” anlamına geldiğini bile idrak edemedin.




  • İdrak edemedin ama her seferinde bir şeyi ima ettin: Biri ihtirası kendinden büyük ama her an siyasi yasaklı olabilecek, diğeri baskılarınıza dayanamadığı için, “İstemem, yan cebime koy, diyen iki belediye başkanının adaylığını. Bunu yaparken de o kişilerin bir başka parti üyesi olduğunu bile bile, bırakalım siyasi nezaketi, en basit insanlık kuralını unutarak, genel başkanlarına karşı rakip gösterdin. Ne yapmak istediğini bilmiyorum ama CHP’nin duvarında bir çatlak açmakla, uzun vadeli beklentini tahmin edebiliyorum.





Bu yazı düşündüğümden uzun oldu. Bu yüzden sadece bir şeyler söyleyip keseceğim: Dün gece bir belgeye imza attın, adını koydun, onurunu koydun ve elbette prestijini koydun. “Genel İdare Kuruluna bilgi vermeliyim,” gerekçesi kurnazcaydı. Sana iki gün kazandırdı. O iki gün sonunda ya lider olarak, ya da ömrü çok kısa sürmüş zikzaklı bir politikacı ola kalacaksın.





İstersen git. Bulunmaz Bursa kumaşı değilsin. Gidersen göreceksin ki yerin hemen dolmuş.





SİYASİ BİR MEVTA   OLMAK İSTEMİYORSAN ŞU İKİ GÜNÜ İYİ DEĞERLENDİR.






  • MEZARLIKLAR KENDİLERİNİ VAZGEÇİLMEZ SANAN İNSANLARIN ÖLÜLERİYLE DOLU.



İfral TURGUT

3.03.2023 23:01:09

YAZARLAR


“MAVİ SULARDA ENGELSİZ MUTLULUK” PROJESİ

SEYHAN BELEDİYESİ’NİN ÖZEL KALEM MÜDÜRÜ OLDU

203 MİLYAR BATIK KREDİ VAR

KOZAY: DENİZLER’İN MÜCADELESİ BİTMEDİ

“KARATAŞ SAHİPSİZ DEĞİLDİR”

TANBUROĞLU: KAZANAN ADANA OLDU

KOCAİSPİR’DEN DEMİRÇALI’NIN İDDİALARINA YANIT VAR

KOCAİSPİR’DEN AK PARTİ VE MHP ZİYARETLERİ

VERGİ ÖDEMELERİNDE SON GÜN 31 MAYIS

“GELECEĞİ KERPİÇLE İNŞA ETMEK” KONULU SEMPOZYUM

ATO MOBİL UYGULAMA YAYINDA

KIVANÇ : ADANA’NIN İHRACATI 1 MİLYAR DOLARA ULAŞTI

57 ÜNİVERSİTEDEN 144 PROJE KATILDI

KIZILAY’DAN “KAN DOSTLARINA” TEŞEKKÜR

"NASIL BİR DEMOKRASİ NASIL BİR CUMHURİYET" PANELİ

DEMİRPOR DEPLASMANDAN 3 PUANLA DÖNÜYOR

KENDİSİNİN VE EŞİNİN MALVARLIĞINI BELEDİYE BİNASINA ASTI