İfral TURGUT

Tarih: 18.10.2020 20:57

MUCİZE(Yİ) BEKLİYORUM

Facebook Twitter Linked-in

 

             CESAR DUCOMET…Fransız ressam. Doğuştan iki kolu da yok. Ama bu onun hayatını yönlendirmesine asla engel olamadı.Ayak parmaklarıyla tuttuğu kömür parçasıyla olağanüstü resimler çizerek adını dünya sanat tarihine adını kömürle kazıdı.

            JOHN MİLTON…İngilizlerin en büyük şairlerinden biri.  “ParadiseLost” (Kaybolmuş Cennet) adlı eserini yazdığında 47 yaşındaydı ve tamamen kördü. Babalarının uygun gördüğü kitapları ona sesli okuyan ve O’nun söylediklerini yazarak kitabın hazırlanmasını sağlayan kızları, satış rekorları kıran kitabın bir nevi gizli kahramanları idi.

            DEMOSTENES…Çocukluk yıllarında kekeme ama tarihin gelmiş geçmiş en büyük hatiplerinden biri..İlk kez bir topluluk karşısında konuşmaya kalkıştığında, halk Onu kahkahalar atarak dinlemiş ve protestolarla kürsüden kovalamıştı. Ancak o, yıllarca bıkmadan ağzına çakıl taşları koyarak, deniz kıyısında kıyıya vuran dalgalar eşliğinde konuşma egzersizleri yaptı. Çok çalıştı ve sonunda dünyanın en büyük hatiplerinden biri olmayı başardı.

            ALEXANDER MURRAY…Bulunduğu şartlara boyun eğmeden tarih yazan bir dil bilimcisi  Çocukluk dönemi yoksulluk içinde geçti. Yazı yazmayı, yaşıtlarından yıllar sonra kırık dökük bir tarla aracının üzerine ucu yanık bir değnek ile yazarak öğrendi

ABRAHAM LİNCOLN…. Bakkal çıraklığı yaparken verilen dinlenme aralarında ders çalışarak liseyi dışarıdan bitirdi. Hukuk fakültesini ise bir çiftçinin yanında çalışırken okuyabildi. Ve Amerikan başkanı oldu.  .

            WALT DİSNEY…1901 yılında Chicago’da çiftçilik yapan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Çizimlerini gösterdiği Kansas City Star’ın Yayın Müdürü yeteneğinin olmadığı gerekçesiyle Disney’i geri çevirdi. O da küçük bir rakama kilise için resimler çizmeye başladı. Stüdyo olarak da babasının fare dolu garajını kullandı. Bu garajda resim çizerken fareleri izlemeye başladı. Aylarca notlar aldı. Hayvanat bahçelerinde araştırmalar yaparak onları tanımaya, insana benzer özelliklerini keşfetmeye çalıştı. Aylar, yıllar geçti. O güne kadarki gözlemlerini hayal dünyasının zenginliğine katıp farelerle ilgili çizimler yaptı ve ortaya dünyanın tanıdığı çizgi film kahramanı Mickey Mouse çıktı.

            HENRY FORD…1903 yılında bankadan istediği krediyi alamadı. Kredi vermeyi reddeden banka müdürü,“Otomobil ancak geçici bir moda olabilir.Bu tarz işlerle uğraşacak vaktim yok.”demişti. Ford odadan çıkarken banka müdürüne,“Bir gün yollarda at arabaları kalmayacak, tüm ulaşım otomobille sağlanacak.”dedi ve tabi ki haklı çıktı.

            Ne demişti James F. Clarke?“Kabiliyet, azmin yerini alamaz. Deha, azmin yerini alamaz. Eğitim, azmin yerini alamaz. Alsaydı; dünya terk edilmiş, sırt çevrilmiş, eğitimli, yetenekli ama işsiz insanlarla dolu olmazdı.”

DEMEK Kİ…

Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —