Müsavat Dervişoğlu 18 Mayıs 2025 tarihinde, vatanın içinde bulunduğu durumu, yaşadığımız faşist ortamı ve bizi bekleyen uzak ve yakın tehlikeleri çok iyi gören, tahlil eden tecrübeli bir siyasetçi olarak kendisi ve partisinin üzerine düşen görevin idrakiyle, Samsun’dan yola çıktı. Yola çıkarken de Türkiye’yi karış karış gezeceğini, millet uyandırma görevini yapmak için de Müdafaa-ı Hukuk Cemiyetleri kuracağına söz verdi.

Bildiğim ve gördüğüm kadarıyla, Müsavat Dervişoğlu, bugünkü adaletsiz ve hukuksuz uygulamalarla, özellikle gizli kapaklı yürütülen Hükumet-İmralı pazarlıkları konusunda en açık konuşan bir lider. Verdiği sözleri tutar ümidini taşımak istiyorum. Gün ayrışmak, kişisel ikballer peşinde koşmak günü değil, şahsi menfaatleri unutarak bir araya gelmek ve “Önce Vatan” deme günü. Yeşerttiğim bir sürü ümit gibi bu ümidimde de yanılmak istemiyorum.

Öyleyse nedir “Müdafaa-ı Hukuk” kısaca hatırlayalım. 

Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri; millî bağımsızlığa ulaşmak amacıyla Türk Milleti'nin, vatanı düşman işgallerine karşı savunmak, memleket topraklarının paylaşılmasını önlemek ve insan haklarını korumak gibi yüce duygularla millî uyanış ve şahlanışın eyleme dönüşmesinin ifadesidir.

Mondros Mütarekesi'nden sonra Anadolu'nun ve Rumeli'nin çeşitli şehirlerinde, işgallere karşı millî cemiyetler kurulmuş ve vatan savunması için çalışmaya başlamıştı. Ancak, o zamanın şartlarında, birbirlerinden uzak şehirlerde yapılan çalışmalar dağınık  şekilde yönetiliyordu.  

7 Eylül 1919’da Sivas Kongresi'nde bu cemiyetlerin birleştirilerek tek çatı altında toplanması kararı alındı ve adına “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” dendi. Kurucusu, ilk ve tek başkanı Mustafa Kemal Paşa'ydı. 

Bu tarihe kadar yürütülen ve geleneksel İttihatçı yörüngesinde gelişen siyasetten uzak durulacak, halkın birliği ve bütünlüğünü sağlama yönünde çalışmalar yapılacak,  İttihat ve Terakki Cemiyetini yeniden canlandırmaya çalışmayacak, mevcut siyasî partilerden hiçbirinin siyasî amaçlarına hizmetçi olunmayacaktı.    

Cemiyet bir yandan ulusal eylemi halka indirici çalışmalar yaparken diğer yandan da Müdafaa-i Hukuk karşıtı olan Damat Ferit Paşa hükûmetine karşı yoğun  eylemlere girişti. Amaç hükumetin devrilmesiydi. Çalışmalar başarıya ulaştı ve Damat Ferit Hükumeti yıkıldı.

Bu kısacık, özet açıklamalardan da anlaşılacağı gibi, ülkenin o zamanki durumu ile, Müsavat Dervişoğlu’nun yapmak istediği birebir örtüşüyor. Dilerim başarılı olur.

Bir başka dileğim de bu yolculukta tüm yükü CHP ile İYİ Partinin omuzlarına yıkmak yerine, vatanını seven bütün partilerin, sendikaların, sivil toplum kuruluşlarının, meslek örgütlerinin, söyleyecek sözü olan herkesin taşın altına elini koymasıdır.

Çok yakın bir zaman önce neredeyse tüm ekranlarda tekrarlanan bir TV Spotu vardı: “TEHLİKENİN FARKINDA MISINIZ?”

PEK KULAK ASMAMIŞTIK. PEKİ ŞİMDİ FARKINDA MIYIZ?