MÜLAYIM ÖĞRETMEN" BU SORUYU SORMAMALIYDIN

Adana Milli Eğitim Camiası, emekli İngilizce Öğretmeni Ağa Çakmak'ı iyi tanır. 41 yıllık meslek hayatının 22 yılını Adana'da geçirdi. Kozan Gaziköy Lisesi, Ceyhan Doruk, Adana Borsa ve Tepebağ liselerinde binlerce öğrencinin yüreğine dokundu. Halk arasında "Öğrenci Babası" olarak isim yaptı.

Adana Milli Eğitim Camiası, emekli İngilizce Öğretmeni Ağa Çakmak'ı iyi tanır. 41 yıllık meslek hayatının 22 yılını Adana'da geçirdi. Kozan Gaziköy Lisesi, Ceyhan Doruk, Adana Borsa ve Tepebağ liselerinde binlerce öğrencinin yüreğine dokundu. Halk arasında "Öğrenci Babası" olarak isim yaptı. 

***

Mesleği boyunca öğrencilere şefkatli davrandı. Öğrenciye elini kaldıran idareci ve öğretmenlere karşı hep mesafeli durdu. Kendisi öğrencilere tek fiske kondurmadı. Bu yönüyle eğitimciler arasında "Örnek" gösterildi. Yumuşak huylu olduğu için teneffüste "Öğretmenler Odası “nda çay içerken, arkadaşları kendisine, "Mülayim Öğretmen" diye takılırdı.

***

1996 yılında emekli oldu. Bir yıl sonra ilgili kurum tarafından tekrar göreve çağrıldı. 2010 yılına kadar ilk günkü heyecanla görev yaptı. 2010 yılında ( laf aramızda) ikinci kez emekli olup köşesine çekildi. O tarihten bu yana, Adana'da sade yaşamına devam ediyor. 

***

Zamanının büyük bir bölümünü evde torunlarıyla geçiriyor, yürüyüşe çıkıyor, yeni dostluklar ediniyor. Sık olmamakla birlikte akraba, eş, dost ziyaretleri yapıyor. Şakalaşırken karşısındakine bazen topu atıyor:" Haydi bir Temel fıkrası da sen anlat" demeyi ihmal etmiyor. Siyaset konuşanlarla arasına mesafe koymayı da ihmal etmiyor. Eğitime sıkça vurgu yapıyor. Dünü, bugünü mukayese ediyor. Anılarını anlatırken, bazen duygulanıyor, gözleri nemlenince, kıymetli eşi Hatun Çakmak Hanımefendi "Ağa" diye esprisel bir dille sesleniyor. "Hatun zulmüme tahammül edemiyor" diyerek lafını esurgemiyor.

***

Yıllar önce mezun ettiği öğrencileri bugün ülkenin çeşitli kentlerinde, kamu kurum ve kuruluşlarında üst düzey bürokrat ve idareci olarak görev yapıyor. Gittigi kentlerde mutlaka bir veya iki eski öğrencisiyle karşılaşıyor. 

***

Bu kıymetli eğitimci ile dün, Adana Şehir Hastanesi'nde karşılaştım. Borsa Lisesi'nde 1989 yılında mezun olan eski bir öğrencisiyle sohbet ediyordu. Ankara'da bir bakanlıkta üst düzey bürokrat olan öğrencisiyle vedalaşırken, gözyaşlarını tutamadı. 

***

Eski öğrencisiyle birlikte bir kare fotoğraf çekerek anıyı ölümsüzleştirmek istedim. Kıymetli eğitimci, medyatik yapıya sahip olmadığı için, "Gerek yok" dedi. Bana da kararına saygı duymak düştü. 

***

İstemeyerek "Çok duygusalsınız" dedim, yumuşak ses tonuyla "Duygusuz yaşanmaz ki, biz insanız. Neşeli anlarımızda bile duygusallaşabiliyoruz. Sen uzun yıllardır halkın sorunlarını gündeme taşıyorsun. Meslek hayatında karşılaştığın olaylardan hiç etkilenip ağlamadığını söyleyebilir misin"? diye sordu. 

***

Bu soruya nasıl bir cevap vermem gerektiğini düşündüm. Çünkü duygusal insanlar, zaman zaman alınganlık da yapabiliyor. Sonra dedim ki, "Mülayim Öğretmen, keşke bu soruyu hiç sormasaydınız. Madem ki sordunuz, birkaç anekdot anlatmak isterim. Ama önce size bir soru sormam gerekir: 41 yıl çeşitli liselerde, yüzlerce hatta binlerce öğrenci okuttunuz. Birincilikle mezun olan ve yırtık ayakkabı giyerek diplomasını almaya gelen öğrenciniz oldu mu? Ben 1992 yılında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi dönem birincisi genç, mezuniyet kütüğüne ismini çaktırırken ayakkabısının yırtık olduğunu fark ettim. Bu olaydan çok etkilendim. Ajansta haberi yazarken, göz yaşlarıma hakim olamadım. 

***

Bak kıymetli eğitimci, Adana, sanatta, edebiyatta, kültürde, tarıma dayalı sanayileşmede, istihdamda, tarımsal üretimde Türkiye’nin lokomotif kentidir. Her ne kadar son yıllarda iktidarların hışmına uğrayıp "Duraklama" süreci yaşasa da!

***

Adana marka bir kenttir. Son 14 yıldır düzenlenen dünyada ilk olma onurunu yaşayan Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı'nın Adana'yı dünya ile bütünleştirdiği gerçeğini de görmezden gelemeyiz. Bu şehir pek çok "İlk"lere imza atmakla bilinir. Bu bağlamda "öncü kent" olarak nitelendiriliyor. 

***

Türk ekonomisine yön veren Adana, tıp fakültesi dönem birincisi genç doktor yırtık ayakkabı ile yaş kütüğüne ismini çakarken değil, bu olumsuz ve onur kırıcı olayı önceden görebilmeliydi. 

-Olayı anımsadıkça burnumun kemiği sızlıyor-

Hayırsever bir iş insanı bu öğrenciye kol kanat gerebilmeliydi. Ya da şöyle söyleyeyim: Türkiye'nin saygın bilim yuvası Çukurova Üniversitesi Rektörlüğü veya Dekanlık bu mahcubiyeti dönem birincisine yaşatmamalıydı. Bu mahcubiyet üniversiteye de mal oldu. Bu olaydan çok etkilendim. Anımsadıkça hala burnumun kemiği sızlıyor. 

***

İtiraf etmeliyim bu olayı sadece ben değil, mülki idare amiri ve protokol zevatının yansıra öğrenci aileleri ve gazeteciler de gördü. Yırtık ayakkabı kadraja da takıldı. O anı hiç unutamıyorum. Yine aynı yıl Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi ikinci sınıfta okuyan yoksul bir öğrencinin amfide fenalaşarak kaldırıldığı hastanenin acil servisinde doktor, muayene edip tahlil sonuçlarını gördükten sonra, "Önemli bir şeyi yok. Açlıktan baygınlık geçirmiş" dediğine de tanık oldum. Yüreğimin nasıl sızladığını ifade etmekte hala zorlanıyorum.

***

Yine yanlış anımsamıyorsam 1991 yılıydı, Osmaniye Kanlıgeçit Mevkiinde Şanlıurfadan Adana'ya tarım işçisi taşıyan kamyonun uçuruma yuvarlanması sonucu aralarında çocukların da bulunduğu 39 kişi yaşamını yitirmişti. Gece meydana gelen trafik kazasında jandarma ekibiyle küçük bedenlerin cesedini taşımıştık. Ocak 1984 yılında Pozantı Gişelerini geçerken soda yüklü tanker ile yolcu otobüsünün çarpışması sonucu alev alan otobüste bulunan yolculardan 17'si yanarak hayatını kaybetmişti. 

***

Olay yerine gelen Pozantı kaymakamı, jandarma bölük komutanı ile dönemin Adana Valisi Hayri Kozakçıoğlu ( merhum) gördüğü vahşet karşısında göz yaşlarına hakim olmamıştı. Oysa Vali Kozakçıoğlu çok sert bir bürokrat olarak tanınıyordu. Ankara'ya haberi geçerken hıçkırıklara boğulduğumu asla unutamam. Hangi olayı anlatayım söyler mısınız, Mülayim Öğretmen"?

***

Böyle bir soruyu sormamalıydınız. Meslek yaşamım boyunca karşılaştığım dramatik olayları anlatmaya devam etsem, inanın yüreğiniz daha fazla dayanamaz biliyorum. Çünkü aynı toprağın insanıyız. Eğitiminizi zor şartlarda tamamladınız. Kalbinizin yaralı olduğunu da biliyorum.

- Parmakla gösterilen eğitimci oldunuz-

Yoksul bir aileden geldiniz, çok da acı çektiniz. Ama görev yaptığınız her ilçe ve ilde parmakla gösterilecek erdemli bir öğretmen olarak nam saldınız. 

***

Şimdi ise Adana'da "İkinci Bahar’ı yaşıyorsunuz, hala bir öğrenci görünce Öğretmen olmanın heyecanını yaşıyor ve gözleriniz nemleniyor. 

***

Biliyorum bu ülkede eğitim ordusunda bir değil, yüzlerce hatta binlerce "Mülayim Öğretmen" Ağa Çakmak'lar görev yapıyor. Mesleğine aşık olduğunuz için, halk size hala büyük hayranlık duyuyor, bil istedim "Mülayim Öğretmen".


Düzgün COŞKUN

28.05.2025 01:43:00


"ÇİFTÇİ ÜRETEMEZSE AÇ KALIRIZ"

HER 4 KADINDAN 3’Ü GENİTAL ENFEKSİYON GEÇİRİYOR!

MS HASTALARI İÇİN GÜNEŞ IŞIĞI ÇOK ÖNEMLİ

ADANA’DA KADININ İNSAN HAKLARI EĞİTİM PROGRAMI (KİHEP) HAYATA GEÇİYOR

“DOĞAL AFETLER TARIMSAL ÜRETİMİ OLUMSUZ ETKİLİYOR”

“İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN OLUMSUZ ETKİLERİ REKOLTEYİ VURDU”

SAKIP SABANCI EĞİTİM ÖDÜLLERİ’NİN SAHİBİ OLDULAR

TGC’DEN AZRA SÖZCÜ VE ALPEREN ULUKUŞ’A SALDIRIYA KINAMA

SASA TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK 36. SANAYİ KURULUŞU

ABB’DEN HAŞEREYLE MÜCADELE AÇIKLAMASI

YENİ ADANA STADININ YERİ NASIL OLUŞTU?

Ergül HALİSÇELİK Yazdı / REFORM MU, KUŞATMA MI? YEREL YÖNETİMLERDE YENİ DÖNEM TARTIŞMALARI

KURBAN ATIKLARI ÜCRETSİZ OLARAK BERTARAF EDİLECEK

YUMURTALIK, MAVİ BAYRAKLI OLDU

ÇİLTAR 5.KEZ SÜPER LİG ŞAMPİYONU

ÇUKUROVA’DA KURBAN SATIŞ VE KESİM YERLERİ BELİRLENDİ

BEL FITIĞI GÖRÜLME YAŞI 15’E KADAR DÜŞTÜ!