NATO’NUN DÖRT UÇ ORDUSUNDAN SIRA SÜNNİ UŞAKLAR ORDUSUNDA

Hiçbir şey durduk yere veya tesadüfen olmuyor, doğanınki daha çok nedensel, insanınkisi daha çok ereksel/kasıtlı.

Hiçbir şey durduk yere veya tesadüfen olmuyor, doğanınki daha çok nedensel, insanınkisi daha çok ereksel/kasıtlı.

Bugün yeni bir aşamaya varmış NATO’ya bağlı Sünni ordu oluşturma projesinden söz etmeye çalışacağım. ABD, Gazze gücü oluşturulması için bazı BM üyelerine taslak göndermiş, Endonezya da kesin içinde yer alacakmış.

Batı emperyalizminin 300 yıl kadar, belki daha da geriye giden projeleri olgunlaştırılarak devreye sokuluyor, 1990’lardan bu yana süreç çok daha hızlı ve sert işliyor.

1990’lar: Yugoslavya’nın dağıtılması ve ABD Elçisi Richard Holbrooke

Sovyetlerin dağıtılmasının Batı emperyalizmince başarılması çok uzun bir sürece dayanıyor. Onu Yugoslavya’nın, Irak’ın, Libya’nın, Suriye’nin dağıtılması izledi. Uzun zamandır Rusya’nın Baltık Bölgesi’nde kuşatılması, dahası Asya-Pasifik’e doğru yeniden yayılmacılık devreye sokulmuş durumda.

R. Holbrooke; Clinton ve Bush döneminin en önemli ABD dış politika mimarlarından. Yugoslavya’da barış görüşmelerine de başkanlık etmişti. Daha 1990’lardan BM’yi kendi emellerinin aracı haline getiren, onay mercii yapan ama ona bağlı olmayan doğrudan Batı ve NATO güdümünde oluşturulacak ordulara dikkat çekiyordu. BM kararı olmadan NATO’nun Yugoslavya’ya müdahalesini başarılı bir örnek olarak sunuyordu.

Yıl 2001: Sünni NATO gücü

2002’de Evrensel’in yayımladığı “Bilim Adamlarından Savaşa Karşı Yazılar” kitabında konuyu değerlendirmiştik. Evrensel, 14 Kasım 2001. “Kâbil’in Türkiye’nin ağırlıklı olarak yer alacağı bir “Müslüman barış gücü”ne devredilmesi önerisi, Türkiye tarafından olumlu karşılandı. (…)  ABD ve bölgede inisiyatif sahibi diğer ülkeler, Taliban’ın başkenti terk etmesinin ardından Afganistan’a nasıl bir gömlek giydirileceği üzerine pazarlıklar yürütüyor. (…)  Türkiye’nin ağırlıklı yer alacağı bir BM askeri gücünün Kabil’de görevlendirilmesi… Türkiye Dışişleri Bakanı İsmail Cem, BM Afganistan Özel Temsilcisi Lahdar Brahimi ve bazı ABD’li yetkililer söylemleriyle bu ihtimali destekliyor. (…) BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın Afganistan Özel Temsilcisi Lahdar Brahimi, “özellikle Kabil’de düzeni sağlamak üzere” acele olarak bir askeri güç hazırlanmasını istedi. Brahimi bu gücün Türkiye, Ürdün ve Avrupa ülkeleri askerlerinden oluşmasını önerdi. (…) Bill Clinton döneminde ABD’nin BM Daimi Temsilciliği görevini yürüten Richard Holbrooke da The Washington Post gazetesinde yayımlanan makalesinde BM gücünü bir araya getirmenin çok uzun zaman alacağını, bunun yerine, NATO’nun tek Müslüman üyesi Türkiye’nin başını çekeceği, çoğunluğu Müslümanlardan oluşan çok uluslu bir gücün en uygun seçenek olduğunu kaydetti. Holbrooke, Washington ve BM’de bazı kişilerin, barış gücünün Afganistan içinden çıkması yönündeki görüşlerini eleştirirken, yıllardır birbiriyle savaşan Afgan grupları arasında böyle bir gücün çıkartılması ihtimalinin “Fanteziden öteye gidemeyeceğini” de ifade etti. Holbrooke, BM Güvenlik Konseyine bağlı olacak bu gücün, BM’den bağımsız işleyeceğini belirterek, Doğu Timor örneğini verdi: “Avustralya birlikleri, BM Güvenlik Konseyinin kararının ardından, 96 saat içinde bölgedeydi ve diğer ülkelerin birlikleriyle sonradan desteklendi. Avustralya’nın Doğu Timor’da oynadığı rolü kim oynayacak? En iyi seçenek, NATO’nun tek Müslüman üyesi, güçlü ve iyi idare edilen ordusuyla Türkiye olacaktır.” Holbrooke, bu güce Bangladeş, Fas ve Ürdün gibi ülkelerin de katılabileceğini belirtti.”

1990’lardan bu yana NATO’ya bağlı dört uç ordu projesi: Afrika, Karadeniz-Baltık, Asya Pasifik, Ortadoğu’da Sünni İslam ordusu

3 Ekim 2014’te yine bu köşede hatırlatmıştım. NATO için Batılı askerin maliyeti çok ağır bulunuyor. Süreç iyi izlenirse uzun yıllardır ABD-İngiltere-Fransa, kendi yönetimlerinde NATO’nun ana karar organını oluşturacağı, BM’nin meşruiyet aracı olarak kullanılacağı dört uç ordu oluşturmak istiyor. Birincisi oluşturuldu bile: Afrika Birliği ordusu. Bundan daha önemli üç uç orduya daha ihtiyaç var. Güney Kore’nin ve Japonların yükünü çekeceği Pasifik ordusu, Ukrayna-Polonya’nın ağırlığını oluşturacağı Baltık ordusu, Türkiye’nin belkemiğini oluşturacağı Sünni İslam ordusu.

1756’lardan bugüne Baltık uç ordusu: Yedi yıl savaşları, İngiltere, Fransa, Almanya, Osmanlı, Rusya

14 Ekim 2022’de değinmiştim. Yedi Yıl Savaşları bir tarafında Fransa, Avusturya, Rusya, İsveç, İspanya ve ortaklarının, diğer tarafında Prusya (Almanya), Büyük Britanya, Portekiz gibi ülkelerin yer aldığı Avrupa’nın güçlü devletleri arasında 1756-1763 yılları arası yaşanmış bir dizi askeri çatışmadır. Modern dönemin ilk büyük küresel çapta çatışması Yedi Yıl Savaşları ile başlatılabilir mi bilemiyorum, ama çok önemli bulunuyor:

Galibiyeti İngiliz emperyalizminin üstünlüğüne, mağlubiyeti Fransız Devrimi’ne, hepsi birlikte Osmanlı’nın çöküşüne giden Kırım savaşlarına yol açtı. Bugün Ukrayna’da tüm NATO müttefikleri ile Rusya’nın çatışması da bunun uzun erimli sonuçları arasında yer alıyor. NATO bu kez biraz daha genişlemiş gözüküyor. 1990’lardan itibaren dağılan doğu bloku ülkeleri Romanya’dan Litvanya’ya kadar NATO’ya alındı. En son 2023’te Finlandiya, 2024’te İsveç NATO’ya alındı. Baltık neredeyse tümden NATO tarafından çevrelendi.

Irak-Sudan-Libya-Suriye-Lübnan-İran-Filistin-Gazze: Mevcudu dağıtılarak yerine başkası geçiriliyor

Sadece Sovyetler ve Yugoslavya dağıtılmadı, az çok bağımsızlık veya bölgesel güç olma iddiasındaki Irak, Somali, Sudan, ardından Libya, Suriye, Lübnan, Yemen, İran vb. dağıtıldı. Hem de bu süreç 1990’lardan bugüne sürüyor. Ortadoğu veya Batı emperyalizminin istemediği rejim-ülke biçimleri dağıtılmakla kalmıyor yerine başka rejim-yapı biçimleri geçiriliyor. Sadece gidene değil özellikle yerine geçirilene bakmak gerekiyor. Türkiye’nin de dahil olduğu ve ana rol biçildiği yeni bir Ortadoğu ve dünya düzeni oluşturuluyor, ciddi bir nüfus büyüklüğü olan Sünni Müslüman ülkelerden NATO’nun yönetiminde/kontrolünde Sünni NATO uç ordusu oluşturuluyor.

Proje adım adım hayata geçiriliyor.

14 Aralık 2015: Sünni 30 ülkenin IŞİD gerekçesiyle bir araya getirilmesi

18 Aralık 2015’te bu köşede yazmıştım.

1990’larda Clinton veya Bush. 2010’lu yıllarda Obama. 14 Aralık 2015. Suudi televizyonu Obama’nın çağrılarına yanıt olarak “terörizme karşı İslamcı koalisyon” oluşturulduğunu duyuruyor. Terörü yaratan NATO, selefilere karşı selefi Suudi Prens Muhammed bin Selman komutasında Suudi Arabistan, Ürdün, BAE, Pakistan, Bahreyn, Bangladeş, Benin, Türkiye, Çad, Togo, Tunus, Cibuti, Senegal, Sudan, Sierra Leone, Somali, Gabon, Gine, Filistin, Komor, Katar, Fildişi Sahili, Kuveyt, Lübnan, Libya, Maldivler, Mali, Malezya, Mısır, Fas, Moritanya, Nijer, Nijerya, Yemen İslamcı (Sünni) ittifakı oluşturuyor.

2020 İbrahim Antlaşmaları

18 Temmuz 2025’te bu köşede daha ayrıntılı olarak yer verdim. Sünni uşaklar ordusunun bir ayağı da Abrahams Acoords.

15 Eylül 2020 tarihinde ilk olarak Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn Krallığı, İsrail Devleti ve Amerika Birleşik Devletleri arasında “Abraham Accords” imzalanmış bulunuyor.

“Abraham Accords”un pratik kısmını “Abraham/İbrahim İttifakı” diye okursak, 2025 haziran ayının sonlarında, İran’a saldırıların hemen ardından, İsrail’de resmî daire olan “Bölgesel Güvenlik Koalisyonu”nca asılan kocaman bir afiş zaten mevcut ittifakı

 gösteriyor.Fotoğraf:Fotoğraf: Abraham Alliance

2025 Gazze: NATO yönetiminde Türkiye’den Endonezya’ya Sünni güç

 

Ekim 2025. Trump Mısır’da. Masanın başında ABD ile birlikte Mısır, Türkiye ve Katar var, arkada birçok ülke resim veriyor.

Fotoğraf: Gazze Barış Protokolü

Fotoğraf Trump başkanlığındaki Gazze barış protokol imza töreninden.

Gazze’de barış veya istikrar gücü oluşturulmasına karar verilmiş, içinde Endonezya ordusu da kesin yer alacakmış. Yani görünürde Gazze var ama Endonezya’ya kadar Sünni ülke ordularının yer alacağı NATO’ya bağlı Sünni uç ordu oluşturulmasında bir aşamaya daha varılmış bulunuyor.

Bu hafta içinde ABD yönetimi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) bazı üyelerine, Gazze'de en az iki yıl süreyle uluslararası bir güç kurulmasını öngören bir karar tasarısı gönderdiği bildirildi (4 Kasım 2025, AA).

Holbrooke’un 24 yıl önce söylediği gibi BM meşruiyet verecek ama ona bağlı olmayacak, ABD-NATO istediği gibi kullanacak.

Böyle bir Sünni ordu Rusya ve Çin’i hedeflemektedir.  Hem de Batı tüm bedeli Müslümanlara yıkma uğraşındadır.

Demokratik bağımsızlıkçı oluşumlardan başka şans yok

Nüfusunun çoğunluğu Sünni Müslümanlardan oluşan ülkelerde maalesef bağımsızlıkçı düşünce ve politikalar çok zayıflatılmış bulunuyor. Türkiye, Irak, Suriye, Libya ve Kuzey Afrika’da görece bağımsızlıkçı gruplar çok hırpalanmış ve dağılmış bulunuyor.

Türkiye’den Ortadoğu’dan Bangladeş’e Endonezya’ya Malezya’ya halkların tarih ve emperyalizm bilinci oluşmadıkça, bağımsızlık ve hürriyet fikri gelişmedikçe, demokratik bağımsız ülkeler oluşturulamadıkça mevcut monarşik, yarı monarşik, otoriter ve halkına yabancı rejimlerle NATO yol almaya devam edeceğe benziyor. Ağır bedellerini de maalesef bu Müslüman halklar ödüyor ve bu kafayla daha çok bedel ödeyeceğe benziyor.

 

 

 


Adnan Gümüş

8.11.2025 00:41:00

YAZARLAR


1 KİTAP 3 İMZA!

HER 10 ÇOCUKTAN 7’SİNDE GÖRÜLÜYOR!

MHP İLÇELERDE ESNAF ZİYARETİNDE

DİJİTAL MAMOGRAFİ CİHAZI BAĞIŞLADI

SARIÇAM’DA EL SANATLARI KURSU

KÖŞGER’İN YÜREĞİRLİLERLE BULUŞMASI

Doç.Dr. Ergül HALİSÇELİK Yazdı/ Türkiye'nin Sosyo-Ekonomik haritası yeniden çiziliyor. Adana yükselişte

ANADOLU SİGORTA, ANADOLU BULUŞMALARI ADANA’DA

ORGAN BAĞIŞINDA AVRUPA’NIN GERİSİNDEYİZ

YUMURTALIK’TA ULUSLARARASI ÇUKUROVA TARIM VE TURİZM KONGRESİ

PROJE HAZIRLADILAR ROMANYA’YA GİTTİLER

AKRAN ZORBALIĞI SESSİZ BİR TEHDİTTİR

HAREKETSİZLİK ARTRİTİ KÖRÜKLÜYOR!

ADANA ANADOLU LİSESİ 50 YAŞINDA

OTOBÜS ŞOFÖRÜ İBRAHİM CİNCİK’TEN ÖRNEK DAVRANIŞ

“ADANA SU ÜRÜNLERİNDE ÖRNEK MERKEZ OLACAK”

2.5 KİLO PAMUK İLE 1 LİTRE MAZOT ALINIYOR