İfral TURGUT

Tarih: 15.11.2019 15:13

NİGAR HANIM

Facebook Twitter Linked-in


1856 yılında İstanbul’da doğdu. Babası SandorFarkaş, Macar ordusunun ordusunun bir subayıydı. Osmanlı’ya sığınarak Müslüman oldu. Bu yüzden Macar Osman Paşa olarak bilinir. Osman Paşa musikiye düşkündü
Nigâr Hanım eğitimi için yatılı olarak Fransız Lisesi’ne gönderildi. Okulda piyano çalmayı, Fransızcayı ve yabancı arkadaşlarından Rumca, İtalyanca ve Ermeniceyi öğrendi. Okul bitince evde özel ders almaya devam etmesine karar verildi.
Yazmayı da severdi Nigar.“Elem Teraneleri” ismiyle yazdığı şiirleriyle hem kadınları cesaretlendirdi, hem erkekleri etkiledi. Batı edebiyatının etkisinde şiir ve düzyazı yazan ilk kadın oldu.
Hastalandı; doktorlarının seyahat tavsiyesiyle bir çok ülkeyi gezdi. Balkan Savaşı başlayınca İstanbul’a döndü ve o günleri şöyle anlattı; “Bugün, en büyük aşkım vatanımdır. Onun geleceğini bu kadar karanlık gördükçe ağlamadığım gün geçmiyor
Adetlerinde Avrupalılaşmış ama zevklerinde kibar Türk hanımıolarak tanındı. Her hafta Salı günleri konuklarına açtığı evinde. entelektüel bir hava yaşanır, şiirler okunur, sohbetler edilir, musiki dinlenirdi.
Nigâr okuldan alınışının üzerinden henüz beş ay geçtikten sonra, 12 yaşında, Osman Paşa’nın uzaktan akrabası Hacı Salih Efendi’nin oğlu, İhsan Bey ile evlendirildi ve hayatında karmaşalar başladı.Serseri çıktı İhsan Bey.
İki yıl sonra,14 yaşındayken kardeşini kaybetti; böbreklerinden hasta oldu ve bunlarlauğraşırken dört çocuk sahibi oldu. Hastalığı sebebi ile Büyükada’ya gidince, kocası ile olan ilişkisi iyice bozuldu. Çocuklarını da göremiyordu. Çocuklarını görmek için kocasına döndü ama ancak üç ay dayanabildiSürekli ayrılıp, birleşiyorlardı. Ancak hiçbir zaman mutlu olamadı. Kocası hayatını kumarhanelerde,zevk gecelerinde geçiriyordu.Hayatı boyunca sevgi ve aşkı arayan Nigar feryat ediyordu:
Feryad ki feryadıma imdad edecek yok.
Efsûs ki gamden beni azad edecek yok.
Tesir-i muhabbetle yıkılmış güzel emma.
Virane dili bir daha bad edecek yok.
Birçok şair ve yazar hayrandı Nigâr’a.Abdülhak Şinasi Hisar da en güzel aşk sözleri ona ithaf etmişti. Bir şeyler söylemek istiyordu Hisar. Açıkça değil, sadece sesleniyordu.

Bu yollarda, bu dağlarda çakan rüzgârlar,
Bir geliyor, bir gidiyor, elvedâ diyor;
Denizlerden, semalardan akan rüzgârlar,
Vedâ diyor, vedâ diyor, elvedâ diyor!”

Hiç evlenmedi Hisar. Ama Nigar herkese temkinli yaklaşıyordu, çektiği acılardan dolayı. Kendini yalnızlığa mahkum etmişti.
Yaşadığı sürece yazdığı günlükleri ölümünden 50 yıl sonra açılması şartıyla Aşiyan Müzesi’ne bağışladı. 1918 yılında tifüsten vefat öldü.
KARMAŞIK DUYGULAR İÇİNDEYİM DOSTLAR. KENDİME SORUYORUM CEVAP ALAMIYORUM.
• 12 YAŞINDA ÇOCUĞU EVLENDİRMEK CİNAYET DEĞİL Mİ ?

• EVLENMEK MUTSUZLUĞA MAHKUM OLMAK MI? AYRILMAK YOK MU SEVMİYORSAN?

• BAZEN BİR KİŞİLİK YALNIZLIK, İKİ KİŞİLİK YALNIZLIKTAN İYİ DEĞİL Mİ?

VE TOPLUM ÇAĞDIŞIYSA, PAŞA OLMAK BİR İŞE YARIYOR MU?
• BENCE, “HAYIR.”. BASİRETLİ BİR BABA OLMAYA BİLE ENGEL.



Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —