6 Eylül Pazartesi okullar bir sene sonra açılacak.
Konu malum, pandemi nedeni ile hayat durmuştu.
Hal böyle olunca eğitim alamayan bir nesil ve evde sıkıntı yaşayan gençler oluşmuştu.
Olumlu gelişme okulların açılması fakat, işin maddi kısmı devreye girdi.
Toplum zaten, ekonomik krizle boğuşurken birde okul masraflarının aşırı artışı vatandaşı çok bunalıma itiyor.
Emeklilere verilen zam zaten elektrik zammına gitmişti.
Şimdi, tüm çocukların ailesi emeklimi diye bir soru gelebilir.
Tamam tümü emekli olmayabilir, ama, Devlet okulunda okuyan çocukların tamama yakın ailesi işçi kesimi ve asgari ücretin 2845 TL olduğu bir ülkede evinde kiraysa ebebeynin yaşam şartları dışındaki okul kırtasiye masrafını nasıl ödesin?
Neki okul masrafı diye düşünebilirsiniz, ama, öyle değil, en düşük Devlet okulunda kırtasiye masrafı bin TL.
Servis 5000 TL, yemek varsa o da 6000 TL şimdi bu paraları nasıl ödesin bir işçi ailesi?
Ülke çıldıran zamlar dan bahsediyor, elektrik, ev kiraları, doğal gaz, gıda, sağlık giderleri her ay zamlanıyor.
Dünya’da bir zam araştırması yapılsa Türkiye kesin sıralamaya girer.
Okullar açılsın elbet, özledik, çocuklar eğitimden geri kalmasın peki, maddiyat ne olacak?
Ülke onu aldın, bunu verdin tartışması içinde gidip gelirken olan dar gelirli vatandaşa oluyor.
Senin işin “tıkır” lafı dümeni kıyak olanlar için söylenir,fakat bu ülkede dümeni kıyak yapmak için kanunsuz işler yapmaktan geçer.
Allah kuvvet versin çocuk okutana.