ÖN YARGILI DEĞİLMİŞİM

ÖN YARGILI DEĞİLMİŞİM






Bir şey bildiğimden değil ama nedense her akşam verilen bu salgın rakamlarına, alınan önlemlere, ulaşıldığı söylenen başarılara, salgınla ilgili olarak yapılan mücadelede dünyanın bizi kıskandığına bir türlü inanamadım.





Devlet her akşam bir sürü rakamın olduğu bir tablo veriyor, sonra da, “Elinizi sabunlayın, maske takın, elinizi kolonyayla silin, corona size dokunamaz,” diyor, ben de korunması bu kadar basit olan bir virüsün, bu kadar çok insanı nasıl öldürdüğünü bir türlü kavrayamıyordum. Üstelik maskemi, kolonyamı falan kendi imkanlarımlatemin ettiğim için hileli olmadığından emin olduğum halde…





Az, buçuk İngilizce bildiğim için, yabancı basında bizdeki beyanlarla örtüşmeyen haberler okuyor, kendimi teselli etmek için de, “Yok canım, doğru olan bizimkidir, bunlar dış güçlerin oyunu,” falan diyordum.





Ve kendime de teşhis koydum: Sen önyargılısın.





Ama sonunda bizim basın da yazdı. Avrupa, Türkiye’den gelenlerin sağlık raporlarını geçerli saymıyor ve bizim rakamlarımıza da itibar etmiyormuş. Mesela Almanya'da salgın hastalıklar konusunda yetkili Robert Koch Enstitüsü (RKI) Türkiye’yi  coronavirüs tehlikesi nedeniyle riskli bölgeler listesine dahiletmiş





Merkel, “Türkiye’nin verileri sağlıklı değil, güvenemeyiz,” demiş ve Türkiye’ye güvenmedikleri için de turist göndermeyeceklermiş. Hükumet vatandaşlarına,” Size hiçbir şekilde güvence veremeyiz, eğer gider de hastalığa yakalanır, ya da bu nedenle zora düşerseniz, sizi tahliye etmemizi bizden beklemeyin,” demiş.





Almanya’dan Türkiye’ye gelebilecek turist sayısı, önceki rakamlara göre 6.000.000 (altı milyon)muş.





Türkiye’de boş durmamış tabi, tepkisi çok sert olmuş, çok sert cevap vermiş. En çok da şey ağırımıza gitmiş. Mesela, Arnavutluk, Çad, Filistin ve Uganda gibi ülkelerin raporları geçerli sayılıyormuş da bizimki sayılmıyormuş. E, haklıyız tabi. İtibar meselesi.





Ama ben bir konuda rahatladım. Kendime koyduğum teşhisten vazgeçtim. Önyargılı değilmişim.





Bu benim aklıma, bazı atasözleri ve deyişleri getirdi;





  • İki arada, bir derede.
  • Ne şiş yansın, ne kebap.
  • Eli işde, gözü oynaşta.
  • Ne yardan, ne serden geçmek
  • Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.




Ee, sen hep böyle ikilem içinde kalır, hiçbir konuda planın, programın, öngörün olmaz, hiçbir şeye tavır koyamaz ve rüzgarın estiği her yöne savrulursan, doktor da sana,





  • “NE YERSEN YE,” DER.


İfral TURGUT

22.06.2020 04:54:52

YAZARLAR


“MAVİ SULARDA ENGELSİZ MUTLULUK” PROJESİ

SEYHAN BELEDİYESİ’NİN ÖZEL KALEM MÜDÜRÜ OLDU

203 MİLYAR BATIK KREDİ VAR

KOZAY: DENİZLER’İN MÜCADELESİ BİTMEDİ

“KARATAŞ SAHİPSİZ DEĞİLDİR”

TANBUROĞLU: KAZANAN ADANA OLDU

KOCAİSPİR’DEN DEMİRÇALI’NIN İDDİALARINA YANIT VAR

KOCAİSPİR’DEN AK PARTİ VE MHP ZİYARETLERİ

VERGİ ÖDEMELERİNDE SON GÜN 31 MAYIS

“GELECEĞİ KERPİÇLE İNŞA ETMEK” KONULU SEMPOZYUM

ATO MOBİL UYGULAMA YAYINDA

KIVANÇ : ADANA’NIN İHRACATI 1 MİLYAR DOLARA ULAŞTI

57 ÜNİVERSİTEDEN 144 PROJE KATILDI

KIZILAY’DAN “KAN DOSTLARINA” TEŞEKKÜR

"NASIL BİR DEMOKRASİ NASIL BİR CUMHURİYET" PANELİ

DEMİRPOR DEPLASMANDAN 3 PUANLA DÖNÜYOR

KENDİSİNİN VE EŞİNİN MALVARLIĞINI BELEDİYE BİNASINA ASTI