ONUR VE SİYASET

ONUR VE SİYASET

Özal bir projeydi, tıpkı 12 eylül darbesi gibi.
Yaşanılan olaylara, süreçlere baktığımızda geldiğimiz yer çok daha net anlaşılır.
Yaklaşık 40 yıldır kalkınma diye bize gösterilen betondan evler yapmak değil mi?
Cumhuriyet kazanımı fabrikaların, köprülerin, limanların, madenlerin, ormanların satılması değil mi?
Komşusunun açlığını dert eden insanlık anlayışından, komşunun evinden daha büyük daha pahalısı benim olmalı anlayışı hüküm sürdüğünden beri, birşeyler yok olmaya devam ediyor hayatımızda.
Paranın en yüce değer olduğu günümüz insanlık dışı değer algısı, sanıyormusunuz ki bizi daha değerli yaptı daha insan yaptı.
“Fakir ama onurlu” yeşilçam delikanlıları, onursuz ama zengin tv dizilerinde ki delikanlılarla yer değiştirdiğinde, değişim sadece dizilerde mi sandık?
Bütün insani olan değerlerimizi para ile değiştirdik.
Analarımız evdeki eski el işi halıyı, ata yadigarı bakır tepsiyi kapısına gelen uyanık pazarlamacılara, plastikle, tenekeyle değiştirdiğinde, değişim sadece bakırdan plastiğe mi sandık?
Deniz’lerin Hüseyin’lerin toplumsal kaygılarla başlattıkları sol hareketlenme, uyduruk gerekçelerle bir ipin ucunda sonlandırıldığında, sonlanan sadece Deniz’lermiydi, yoksa idealleri, toplumsal, sınıfsal düşünceleri değil miydi?
Farkında mıyız acaba, toplum mühendisliği sadece dini alanda, milliyetçi muhafazakar alanda mı yapılıyor sadece.
Yoksa içinde bulunduğumuz mekanları, sosyal çevreyi, kendimizi de 20-30 yıllık dilimde nereden nereye gittik veya savrulduk diye bir analiz edebilsek.
Taktığımız kravatın, giydiğimiz ceketin değeri, fikrimizden daha kıymetli olduğunu fark edebilsek.
İyi görünmenin, iyi olmaya tercih edildiğinin ayırdında olsak.
Cüzdanla vicdan arasına sıkışan sadece hakimlerimiz değilmiş, meğerse ülkenin tamamı cüzdanla vicdan, cüzdanla onur arasına sıkışmış.
Bedava dağıtılan yardım kolilerinde gördüğümüz birbirini ezerek hayatta kalma içgüdüsü bütün topluma yayılmış.
Sadece ben egosu, illa da ben egosu her tür düşüncenin, ideolojilerin önüne geçmiş.
Siyaset yapma düşüncemiz, toplumu refaha, medeniyete götürmek değil de, kendi ekonomik çıkarımızın bir aracı olmuş.
O yüzden değil mi, para için fikirlerimizden vazgeçiyor olmamız, o yüzden değil mi partili olmayı iş bulmanın anahtarı olarak görüyor olmamız, o yüzden değil mi ki zor anda ilk olarak fikirlerimizden, ideallerimizden vazgeçiyor olmamız....
Bu toplum “onurlu” olmayı yeniden hatırladığı zaman biz başardık.
Yoksa, burnumuz battığı o pislikten asla çıkamayacak....

adanaulus

22.09.2017 13:07:20

YAZARLAR


DÜZGÜN COŞKUN-GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ/ PES EDEN HESAP ÖDER, AST, ÜST YOK GAZETECİYİZ

VOLKAN BÖKE BARO BAŞKANLIĞINA ADAY OLDU

GENİTAL ESTETİK SANILANIN AKSİNE BİR İHTİYAÇ OLABİLİR!

YEDİGÖZE İÇME SUYU ARITMA TESİSİNİN YAPIMI

EMRAH KOZAY’DAN İLK NİKAH

MEVSİMSEL DEPRESYONUN GÜNEŞ IŞIĞIYLA İLGİSİ VAR!

GÜRER: “İTHAL HAYVAN VE ET İLE KİMLER KAZANIYOR?”

TMMOB ADANA İKK: GEZİ DAVASI TUTUKLULARI SERBEST BIRAKILSIN

DAİMFED’TEN YÜREĞİR’E YATIRIM ATAĞI

YUMURTALIK’TA CHP İLÇE BAŞKANINA SALDIRIYA KINAMA

ZEYDAN KARALAR YÖRÜK OTAĞINDA

HİSARCIKLIOĞLU: BİZE İŞ YAPMAYI ADANA ÖĞRETTİ

YUMURTALIK SERBEST BÖLGESİ, YATIRIMCILARLA BULUŞACAK

AKŞENET GİTTİ, DERVİŞOĞLU SEÇİLDİ

SEYHAN İMAR A.Ş’DE YENİ YÖNETİM

“2024 YILI 1 KİLOGRAM BUĞDAY ÜRETİM MALİYETİ 10 LİRA 87 KURUŞ”

“ SEYHAN BİZİM VAZGEÇİLMEZİMİZ”