Güvenpark’ta start aldığında arkasında sadece birkaç bin kişi vardı…
Başarılı olma şansı sorgulanıyor, şüphe ile bakılıyordu…
ARTIK GÜNDEMİ İKTİDAR BELİRLEMİYOR…
Ama öyle olmadığı sadece birkaç günde net bir şekilde ortaya çıktı.
Türkiye’de son yıllarda ilk kez gündemi belirleyen güç iktidar değil muhalefet oluyordu.
Kamuoyu, medya, iş alemi, STK çevreleri, siyaset, liderlikler hepsi gözünü oraya dikmeye, adım adım takip etmeye başladı.
Arada bir bağlanılan güzergahlar yerini canlı yayınlara, spontane bağlantılara, meraklı bakışlara bıraktı…
‘SOYUZ 7’DEN MİLYONLUK MALTEPE’YE
SHP döneminden de başlayarak CHP’yi tam tamına 27 yıl profesyonel gazeteci olarak izledim. Siyasi değerlendirme ve analizler bir tarafa ucundan kıyısından CHP ile yolları kesişmiş tüm kişilerin ortak yargısı, “Bu parti organizasyon yapamıyor” şeklinde oluşmuştur.
Bu adeta on yılların birikimi haline gelmiş devasa bir sendroma dönüşmüştür.
Biz muhabirler de kendi aramızda bu durumu simgeleştirmek için CHP seçim otobüslerine “Soyuz 7, İnsansız Uzay Aracı” adını vermiştik.
Hiçbir ihtiyaç duyulmadan günlerce süren geziler ve bozuk organizasyonlar bizi bu nitelemeyi yapmaya itmişti.
Doğrusu haksız sayılmazdık, adaletsizlik de yapmamıştık.
CHP VE ORGANİZASYON DEVRİMİ
Adalet Yürüyüşü’nün elbette onlarca sonucu, etkisi, somut getirisi olacaktır. Bunu yavaş yavaş görmeye başlayacağız, görmeye başladık da.
Onun içindir ki, daha yürüyüşün ilk haftasında kaleme aldığımız bir önceki yazımızda iddialı bir biçimde “Yürüyüşten Önce (YÖ) ve Yürüyüşten Sonra (YS)” başlığını seçmiştik.
Ne kadar haklı olduğunuz 25. gün finalinde ortaya çıktı...
Ancak siyasi etkisi bir yana bu yürüyüşün en büyük etkisi CHP’nin reflekse gösterme, gündem belirleme ve organizasyon yapma kabiliyetine yönelik yaptığı devrimdir…
GÜNDEM BELİRLEYEN GÜÇ
Bir otobüs gazeteciyi bile organize edemeyen bir parti 450 kilometrelik yolu, yüzlerce güzergahı, yüzbinlerce katılımcıyı, onlarca parti örgütünü, onlarca yerel yönetimi, yüzlerce STK’yı ve finalinde milyonlarca kişilik mitingi organize edebilmiştir.
Hem de taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanarak edebilmiştir...
Kesinlikle ilk ve en önemli kazanımlardan birisi budur.
Bu parti artık gündemin arkasından sürüklenen parti konumundan “GÜNDEM BELİRLEYEN GÜÇ' konumuna yükselmiştir.
İKTİDARLA TAÇLANDIRMA MİSYONU
Bu yürüyüşün ve 9 Temmuz mitingi rekor kıran adımların yanısıra 80 milyonluk bir ülkeye UMUT AŞISI olmuştur…
Bir tarihi başlangıç, bir milat, önemli bir sosyolojik kırılma olmuştur…
CHP Liderinin kürsüde söylediği ilk sözlerde olduğu gibi , “Bu daha ilk adım, bu bir başlangıç... 9 Temmuz bir tarihdir, yeni bir doğuş, yeni bir iklimdir'…
Bu tarih artık Türkiye siyasi tarihine 'Maltepe Ruhu' olarak girecek bir sosyal vakadır.
Şimdi bu başlangıcın, bu yaz ikliminin önündeki en önemli misyon ise yaşanan tüm sürecin SOMUT BİR KAZANIMLA taçlanmasıdır.
GENİŞ SOSYOLOJİK İTTİFAKLARLA...
Bu kazanım da tıpkı bu mitingde olduğu gibi en geniş ve doğru sosyolojik ittifaklarla on yıllardır özlemi çekilen ÇAĞDAŞ SİYASİ BİR İKTİDAR olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kılıçdaroğlu ve ekibinin önünde 2019 ve oradan da 2023’e uzanan ASIL MİSYON da budur…
Bu misyon ise sadece 450 kilometrelik bir hattı değil, 25 milyon kilometrekarelik bir sathı adımlamayı zorunlu kılmaktadır...
