Lozan’da, Lord Curzon İnönü’ye: Şimdi kabul etmediğiniz taleplerimizi tek tek cebimize atıyoruz İleride bizden kredi, vb. bir talebiniz olduğunda bunları cebimizden çıkarıp önünüze koyacağız.
İnönü’nün yanıtı: Eğer o taleplerle kapınıza gelirsek koyun önümüze.
Gerçekten de Cumhuriyetin kurucuları gitmediler o kapılara. Ya sonrakiler? Ve bu ülkenin ödediği bedeller. O bedellere şimdi yeni birisi daha eklenmek isteniyor, Osmanlı Millet Sistemi.
Osmanlı millet sisteminin hiyerarşik, derece, önem sıralaması:
1. Müslümanlar, 2. Rumlar, 3. Ermeniler, 4. Yahudiler. Ulus kavramı bilinmediği için dini sıralama. (Ermeniler ve Rumların kiliseleri farklı olduğu için adlandırma böyle yapılmış, sanki.)
Osmanlı devlet aygıtının başında önceleri Rumlar vardı. Yunanistan’ın bağımsızlığından sonra onlar dışlandı, Abdülhamit döneminde Ermeniler Millet-i Sadıka oldu ve devleti onlar yönettiler.
Ermenilerle ilişkiler bozulunca onlar da tasfiye edildi. Eee, sonra kimler geldi? Bildiniz, Yahudiler. 1. Dünya Savaşı ve akabinde Osmanoğulları Pariste 15 dakikada tasfiye edilince trajedi başladı.
Emperyalizmin düşleri, hayalleri ve projeleri halkların kâbusudur. ABD Türkiye Büyükelçisi ve Suriye özel temsilcisi Barrack: Türkiye için en iyi sistem, Osmanlı millet sistemidir. Yani, “Laik Cumhuriyeti bırakın, Osmanlı şeriat düzenine geri dönün.” diyor.
ABD bölgede; Batıya göbeğinden bağımlı, içeride istediği despot düzeni uygulamakta özgür, ılımlı ya da Amerikan islamını, yani ehlileştirilmiş, terbiye edilmiş, uysal ve itaatkâr bir islami düzeni yerleştirmek istiyor. Ülkemizde bir çeşit Lübnan modeli kurulmak isteniyor.
Lübnan’da Cumhurbaşkanı Maruni Hristiyan, Başbakan Sünni Müslüman, Meclis Başkanı Şii Müslüman, Başbakan Yardımcısı ve Meclis Başkan Yardımcısı Doğu Ortodoks Kilisesi'ne bağlıdır. Meclisin 128 sandalyesi Hristiyanlar ve Müslümanlar arasında eşit olarak, 18 farklı mezhep arasında ve 26 bölge arasında orantılı olarak paylaştırılır.
Devlet Bahçeli ne diyordu? “Cumhurbaşkanı Türk, Yardımcıları Kürt ve Alevi olsun”. TBMM ve Belediye Meclisleri vb. organları da paylaştırdık mı, işlem tamamdır.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik; “Büyük güçler çok da uzak olmayan bir zamanda bölgeyi terk ettiği zaman herkesin hakkının, hukukunun hamisi Türkiye Cumhuriyeti olacaktır” diyordu.
Aç tavuk kendisini darı ambarında görürmüş. Hayal kurmak başka, gerçekler başka işler bu coğrafyada. Eşek arıları (emperyal güçler) girdi mi bir kovana, o kovan iflah olmaz bir daha. Birinci Dünya Savaşı, krallıkları ve imparatorlukları bitirdi. Osmanlı milletler sistemi de çöp oldu.
Osmanlı Millet Sistemi denilince, Hatay, İskenderun, Adana, Tarsus ve Mersin’de ikamet eden ve tehlikenin farkında olanların tüyleri diken diken. Çünkü bu hat sosyal, siyasal ve kültürel açıdan çok karışık bir bölgedir.
Türk, Kürt, Arap ve Suriye’den gelen etnik yapılar. Sünni, Alevi, Şafi gibi mezhep grupları. Üstüne birde bölgenin kaldıramayacağı önce Kürt, ardından yoğun bir Suriyeli göçü nedeniyle demografik değişiklik. Ekonomik yoksulluğun da dibe vurduğunu ekleyin ve gerisini siz düşünün.
Yüzyıl önce çöp olmuş sisteme geçilirse, bölgemizde ufak bir kıvılcım, tahrik ya da provokasyonun sonucunu düşünmek bile istemiyorum. Kitaplarda yazdığı gibi işlemez toplumsal yaşam.
Şimdi anlatabildim mi, neden benim aylardır “Lozan, Lozan” diye feryat ettiğimi?
16 Ağustos 2025.
Mahmut TEBERİK
