“Özerklik, bir kanun ile herhangi bir kurum ve kuruluşa, kendi kendini yönetme hakkının tanınması olup; kamu örgütleri açısından, kamu kurum ve idarelerinin, üstlendikleri hizmetleri kendilerinin, kendi kuralları ile düzenleyebilmelerini ifade eder.” Yeteri kadar açık sanırım. Demek ki DEM artık kendi kurallarını belirleyipü kendi kendilerini yönetmek istiyorlar.
Geçen hafta DEM heyeti, AKP yetkililerini(!) ziyaret etti ve 7 maddelik bir istek paketi sundu. 7.maddesi şu idi: “Türkiye’nin, özerlik şartına koyduğu çekinceler kaldırılsın.”
Bu konuda kendi fikrimi söylemeden önce dostların fikirlerini duymak isterim
Bilindiği gibi yaşayabilen (!) en büyük siyaset adamımız, “PKK ön koşulsuz olarak kendini feshetsin, silahlarını bıraksın, sonrasını konuşuruz,” falan dediydi. Bu sözü kendisine hatırlatmanın bir faydası olacağını sanmıyorum. Hatırlatsanız bile, ya bilinçli bir bilinç kaybıyla hiçbir şeyi hatırlamayacak, ya da alayımızı kalaylayacaktır. O yüzden ben düşünmek isteyenlere bazı bilgileri hatırlatmak istiyorum.
Suriye’nin Kuzeyine;
Buralara hiç kimse yerleşmedi. Suriye’deki kargaşa sonunda bir heyecanla geri dönen çok az sayıdaki Suriyeliler de oraya itibar etmedi. Ayrıca, 2021 verilerine göre, ilköğretim ve liselerimizde 685.000, üniversitelerde 34.000 sığınmacı var? Bunlar ne olacak?
Eski cani, yeni barış güvercini, söz verdiği gibi, “PKK örgütünü feshettim. PKK eylemlerini bundan sonra PKK adıyla yapmayacak,” dedi. Ben şahsen tatmin oldum. Oldum da, aklıma yine bir şey takıldı. Bu söz veren ve verdiğini ön koşulsuz olarak yerine getiren alicenap komşularımıza, uzun vadeli bir planın gereği, Kuzey Suriye’de yaptıklarımızı, vazgeçtik ön koşuldan, bir ön ödeme olarak vermiş olabilir miyiz?
BENİM ÖN YARGILI OLUŞUMU DA BAĞIŞLAYIN, LÜTFEN