İfral TURGUT

Tarih: 30.06.2020 12:40

PAŞA İSTERSENİZ DEVLETİ KURTARABİLİRSİNİZ

Facebook Twitter Linked-in






Atatürk Anadolu’ya geçmek için hazırlıklarını tamamlamıştı. Yıldız Sarayı’na gitti. Vahdettin, onu çok küçük bir odada kabul etti. Hemen hemen diz dize oturdular.Padişahın sağında mini bir masa üzerinde güzel ciltlenmiş, kalınca bir kitap vardı. Osmanlı Tarihi. Pencereden Boğaz, Boğaz’ın mavi sularında birbirine paralel dizilmiş ve toplarını saraya çevirmiş düşman gemileri görünüyordu.





Padişah, ona dedi ki:





- “Paşa, devletimize çok hizmet ettin; bunların hepsi artık bu kitaba geçmiştir.” Elini Osmanlı Tarihi’ne koydu ve ilave etti:





- “Tarihe geçti.”





Sonra ekledi:





- “Bunları unutunuz. Asıl bundan sonra yapacağınız hizmet şimdiye kadar





yaptıklarınızdan mühim olacaktır. Paşa, isterseniz devleti kurtarabilirsiniz.”





Atatürk cevap verdi:





- “Bu yolda elimden gelen yapacağıma emin olmanızı rica ederim.”





Vahdettin:





- “Muvaffak olunuz,”  diyerek ayağa kalktı. Ziyaret sona ermişti.





Padişah, aslında ondan devleti değil, kendisini kurtarmasını, bunun için de düşmanların arzularını yerine getirmesini istiyordu. Elinde hiçbir kuvvet kalmamış olan devletin ancak böyle, düşmanların hoşuna giderek kurtulacağını sanıyordu. Bilmiyordu ki, kuzuyu yemeğe karar vermiş olan kurt için bahane bulmak gayet kolaydır.





Atatürk gerçekten de devleti kurtarmak istiyordu; ama düşmanlara yaranmakla değil, milletin bitmez tükenmez özgürlük ve bağımsızlık aşkını, cesaret ve fedakarlık duygularını harekete geçirerek...





İşte Türk milletini anlamamış bir adamla, anlamış adamın arasındaki fark...





Sonra Samsun’a çıktı Atatürk…Gerisini biliyorsunuz.











Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —