İfral TURGUT

Tarih: 14.05.2025 00:21

PKK SİLAH BIRAKMIŞ

Facebook Twitter Linked-in

Önce sadece haberler. Ve beklenen müjde geldi: PKK Silah Bıraktı.  

Dem parti MYK'sını topladı, Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Kongre Türkiye'ye hayırlı olsun. Artık Kürt sorununu çözmek için, demokratik Türkiye'yi inşa etmemek için gerekçe kalmadı," dedi. Gerekçe Apo’nun Türkiye’nin yönetiminden uzak kalmasıydı ve böylece o gerekçe de ortadan kalktı. Haydi kurun şu Türkiye’yi yeniden.

Fesih kararını duyan Diyarbakırlılar, sokaklarda halay çekti. Halay başı (DİKKAT) CHP Diyarbakır milletvekili SEZGİN TANRIKULU idi. (No comment.)

PKK, kongre kararını duyurmak için, çok sayıda uluslararası medya kuruluşunu Türkiye ve Irak sınırına davet edip, bildiriyi bir gövde gösterisine dönüştürmeye karar verdi ama hükumetimiz, “Durun, yahu. Çok sevindiğinizi bu kadar belli etmeyin de ikinci bir Habur rezaletini yaşamayalım,” dedi ve bildiri yalnızca dijital platformlar üzerinden duyuruldu. 

Ama önyargılarım beni uyutmadı sabaha kadar. Dertleşmek için Mehmet Akif’i buldum. Çaldım bir şiirini ve içimi ona döktüm. Sordum ona. Diyordu ki;

Ya Rab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı?

Mahşerde mi bîçarelerin, yoksa felâhı?

Gerçekten bu uğursuz geceler bitmeyecek miydi? Çaresizlerin kurtuluşu için mahşeri mi bekleyecektik? Ama o benden bile huzursuzdu.

Nur istiyoruz... Sen bize yangın veriyorsun!

'Yandık!' diyoruz... Boğmaya kan gönderiyorsun!

Tanrıya yalvarmış ama aldığı cevaplar ise bir Tanrı’nın kuluna lütfu değil cezası olmuştu. Işık beklerken yangın, “Yandık,” derken de kan göndermişti Tanrısı.

Millet ayak altında sürünsün mü nihayet?

Ya Rab, bu ne hüsrandır, İlahi, bu ne zillet?

Millet yerlerde sürünüyor, gelense sadece hayal kırıklığı idi. Zillete isyan ediyordu. Mazlumların ezilmesine bir anlam veremiyordu, Akif ve soruyordu feryat halinde, “Adaletin zalimleri neden öldürmüyor?”

Mazlumu nedir ezmede, ezdirmede mana?

Zalimleri adlin, hani öldürmedi hâlâ.

Neden hep masum insanlar ölüyor, neden zalimlerin suçu hep masumlara yükleniyordu? Suçu işleyenler canilerdi ama mahkum olanlar ve can verenler masumlardı.

Cani geziyor dipdiri... Can vermede masum

Suç başkasınındır da niçin başkası mahkûm?

Akif de yanılmıştı. Akif de pişmandı. Alnı secdeye değenlerin sahte imanına kanmış, kendine gelince, daldığı hülyaların cehennem olduğunu görmüştü. Şimdi itiraf ediyordu.

Eyvah! Beş on namerdin imanına kandık;

Bir uykuya daldık ki: cehennemde uyandık.

Şimdi ilahi adaletten hesap sorma zamanıydı Akif’in. Diyordu ki,

Madem ki, ey ilahi adalet yakacaktın...

Yaksaydın a mel'unları... Tuttun bizi yaktın.

Cani çıkıyordu ininden. Hem de kurtarıcı gibi. Hem de törenlerle. Hem de halaylarla. Cani askerlerin, sivillerin, çocukların katili. Susalım mı, şimdi? Haykırmayalım mı şunları?

Dul kaldı kadınlar, babasız kaldı çocuklar,

Gözyaşlarında bin ailenin matemi çağlar!

Şu da benden olsun:

Yetmez mi uğradığımız bunca melanet?

Ağzım kurusun... Neredesin ey ilahi adalet? 

Saygılar… 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —