Tanıtmaya çalışmıştım. Emekli Kurmay Deniz Albayı. Emekli olunca, “Çok çalıştım, çok yoruldum; artık dinlenmek benim de hakkım,” diyerek, bir kenara çekilmemiş. Aksine çalışarak dinlenen, vatana hizmetin ömür boyu sürdüğüne inanan askerlerden. Tarihi, edebiyatı, musikiyi seviyor. Yazdığı bir çok şiir besteye dönüşmüş. Müzik dünyamızda büyük bir ismi var. “Mesam” üyesi. Türk müziğinin önde gelen bir çok bestecisiyle TRT’de söyleşiler yapmış.
Çok yakın geçmişte 11.kitabı basıldı. Adı “Susmayacağım.” Lütfedip çok zarif bir hitapla, bir tane de bana göndermiş. Kitap 2024 ve 2025’te yazdığı şiirlerden oluşuyor. (Dikkat henüz Ağustos 2025’teyiz.) Şiirleri, kendini şair zannedenlerin yazdığı asker mektubu türünden değil. Vezni, kafiyesi, ölçüsü, fikri, mesajı, müzikalitesi olan geçek şiirler.
Arka kapağındaki şiirinin ilk dörtlüğü bir merakını içeriyor. Diyor ki,
Dalgalara yükledim sevdiğim şarkıları.
Denizin üzerinde süzüldü sanki sesim.
Kim bilir hangi kulak duyacak yankıları.
Katılanlar arttıkça çoğalacak hevesim.
Merak etmeyin Albayım, hevesiniz çoğalsın, çoğalmalı. Çünkü böyle eserler yaratan bir insanın söyledikleri her gün biraz daha fazla kulakta yankılanacaktır.
Başlangıçta biraz tedirgin, biraz kötümser. Sanki gereksiz insanların dünyaya hiç gelmemiş olmasını istiyor gibi. Sanki sorulsa, kendisi de gelmeyecek gibi.
Gelmeden sorulsa da, istemeyen gelmese!
Ne hallere düştük biz, her yanımız dert tasa!
İnsanlık çoktan bitmiş, hayvanlar yükselişte.
Yürürlükten mi kalktı evrim denilen yasa?
Sonra gerçek dünyasına dönüyor, aşkı sevdayı, insanı doğayı yazıyor. Simgelerle anlatıyor anlamak isteyenlere. Ama esas görevi, esas sevdası Türkiye Cumhuriyeti’ni de unutmuyor ve yaşadığımız günlerde karamsarlığa kapılanlara sesleniyor, cesaret aşılıyor:
Onun attığı temel
Korkmayın çökmez çeker!
Sızar nice hain el
Bir yiğit çıkar keser!
“Hayvan Düşmanı” isimli şiirinde, adrese teslim bir çağrı var:
Hayvanlarla uğraşma, dengin mi onlar senin?
Aldığın ahlar yeter masumdan ne istersin?
İnsanları hallettin, yüzü gülmez kimsenin.
Sokaktan çek elini, en büyük sorun sensin.
“Çivi” isimli şiirinde de dönüp bize askerce sesleniyor:
Dünya cennet aslında, rahat bırakılırsa.
Kötülere bakarak hayata küsme sakın.
Onlar her devirde var eğer serbest kalırsa.
Mücadele et sen de, cesurca tavır takın.
Kitabın son bölümünde okur görüşleri var. Bana da layık olduğumdan fazlaca bir yer ayırmış. Ben de bu yazının sonunu arka kapaktaki şiirin son kıtasıyla getirmek istiyorum.
Bir sevda ki tükenmez, söyletir yanık yanık.
Son faslımız yazık ki acı günlere tanık.
Görevimiz ömürlük, kalmalıyız uyanık.
Susmayacağım asla yettiğince nefesim.
Böyle diyen bir askere, ben de en iyi bildiği dille cevap vermeye çalışacağım
Susma Kardeşim susma, sen de susarsan eğer,
Dünya namussuzlara kalacak, geç olsa da.
Terk etmeyiz vatanı, asla namussuzlara.
Dünyada tek başına, Reşit Çağın kalsa da.
Sevgiler, saygılar sunuyorum Albayım. Beyninize, yüreğinize, kaleminize kuvvet.