Nasıl bir insansın diye biraz araştırdım.
Üniversite eğitimi almışsın. İtibarlı kurumlarda, prestijli görevler, prestijine uygun bir izdivaç yapmışsın. Bir oğlun var. Eşin Hasan Pekcan’la şirketiniz var. Karon Mühendislik. Şirketiniz Çin firması XihXing’in temsilciliğini almış. Çin’den boru getirip, Türkiye ve KKTC’de içme suyu projelerine, İSKİ’ye DSİ’ye,Bursa Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresine satmışsınız. Her nedense, 2017 yılında boru ithalatına yüzde 30 gümrük vergisi konulmuşken, 2020 yılının son günü Cumhurbaşkanı kararnamesiyle bu vergi yüzde 20’ye indirilmiş. Falan...
Amacım burada yolsuzluklarını sıralamak değil.. Kamu İhale Kanunu 191 kere değiştirilen bir ülkede bu tür yolsuzluklar artık ayıp bile sayılmıyor. Becerinizin bir göstergesi.
Sanırım geçmişini bir hayli araştıran var ki, rahatsız olmuşsun. Şirketinizle ilgili internet sayfası açılmıyor. Yerine, “Bandwidth Limit Exceeded” yazıyor. Yani, “Bant Genişliği Sınırı Aşıldı.” Galiba marifetlerinizi araştıranlar bant limitinizin sınırını aşmış.
Bir bilgi daha ilave edip, beni asıl insan olarak rahatsız eden sorulara geçeceğim.
Ortaklarınız varmış. Şirketinizi kocan yönetiyormuş. Sizin şirketiniz, senin bakanlığına dezenfektan satarken,ortaklarınız kocanı uyarmışlar ve aynen şöyle demişler. “Siz bakanlığa mal veriyorsunuz. Bakanlığa doğrudan mal satmanız etik değildir. Bayilik sistemi kurulsun.” Kocan da aynen şu cevabı vermiş. “Ben bayiye ve aracılara para kazandırmam.” Ortaklarınız namuslu adamlarmış, hırsızlığa ortak olmak istememişler ve ayrılmışlar.
Allah, ”Yürü ya kulum,” demiş, her faniye nasip olmayan bir makama da gelmişsin. Ama bu ne hırs, bu ne iştah, bu ne doymaz bir mide imiş ki, burada da devam etmişsin. Sonra bir de bakmışsın ki, bir gece sabaha karşı kovulmuşsun.
Görevi devir törenine baktım, içim burkuldu, üzüldüm, iğrendim. Sırıtarak yerine geleni alkışlıyordun. Neden?
Değdi mi Ruhsar Hanım? Şu sorular hiç aklına gelmeyecek, hiç üzülmeyecek misin?
• Oğlun Ongüner’e nasıl bir isim bıraktın? Seni anlatırken, “Annem bu ülkede bakanlık yaptı, şu, şu eserleri bıraktı,” diyebilecek mi? Ya da, “Senin annen bakandı, değil mi,” denildiği zaman neyin kastedildiğini anlayarak, başını eğip yüzü kızarıp, kaçacak mı? (Gerçi bu soru yersiz oldu. Oğlun da senin ve babasının rahle-i tedrisinden geçti ya.)
• Annen şanslı bir kadınmış. Kızının hırsızlık gerekçesiyle kovulduğunu görmeden ölmüş. Onun sağlığında da böyleysen başka.
• Bundan sonra nasıl, kimlerin arasında yaşayacaksın? Arkadaşların arasında eski itibarın olacak mı? Ya da seni görünce, ”Aman şu kadından uzak duralım,”mı diyecekler.?
• Bir sürü akraban vardır mutlaka. Onlarla keyifle ve gururla sohbet edebilecek misin?
• Kocanla baş başa kaldığın zaman hiç pişmanlık/nedamet gibi bir sohbet konunuz olacak mı?
• Bir gün içinden DEĞMEDİ gibi bir özeleştiri geçecek mi?

SAHİ, DEĞDİ Mİ RUHSAR HANIM.

• KADINLIĞINDAN DA MI HİÇ UTANMADIN?