adanaulus

Tarih: 22.02.2018 12:46

SAHİBİNDEN SATILIK KENT MEYDANI-2

Facebook Twitter Linked-in

Amaç bağcıyı mı dövmek üzüm mü yemek? Amaç üzüm yemek olmalı elbette ama, elimize, yüzümüze bulaştırmadan, oramızı buramızı lekelemeden, şaibeye bulaşmadan, gizlice değilde aleni, şeffaf, edeplice, ahlaklıca olmalı....

Yapalım, yapalım meydan ama, yarısı iş merkezi diye planlanmış bir meydan mı olur? Adı meydan, kendisi ne, fonksiyonu ne ? Olmaz demeyin, yapınca oluyor bu ülkede. Sen yeter ki iste. Modern semt pazarı yapıyorum diyenler, Hindistan misali görüntüleri gözümüze soktular modern adına, düzensizliğin, pespayeliğin adı bu ülkede modernlik belli ki. Bu milleti kandırmayan mı var siz geri kalasınız? 5 bin m2 yerin üstünü teneke ile kapatıp, modern semt pazarı yapanlar, modern kelimesinin gerçek anlamını bilerek mi yapıyorlar bize bu oyunu? Otoparksız, direkt üreticiden tüketiciye ulaşmayan, haftanın yedi günü doldurulmayan, plansız semt pazarlarını bize pekala modern diye pazarlıyorlarsa, yarısı iş merkezi, yarısı dostlar alışverişte görsün diye bırakılan boşlukları pekala meydan diye yuttururlar. Alıştırdınız, uyduruk semt pazarlarını hizmet diye yutturmayı şimdi de yarısı işhanı olan “sözde” meydanları da alıştırırsınız bizlere, inanırım buna.

İktidara gelirken, herşeyi bu halka soracağız, sivil toplum örgütlerine, odalara danışarak yapacağız diye gelenler, nedense böyle kent hayatında önemli, imar değişiklerini biraz akçeli işleri bir anda oldu da bitti maşallaha getiriyorlar.

Anladık, Ovacık Belediyesi kadar üretken, samimi ve şeffaf değilsiniz, anladık bilançolarınızı belediye duvarlarına asmaya cesaretiniz yok, kamuoyuyla açık bir şekilde paylaşmaya yanaşmıyorsunuz, bari şu projelerinizin bilgilerini paylaşın kentle, sadece kendi fotoğrafınızı bize göstererek, hizmet ettiğinize inandırmaya mı çalışıyorsunuz, yoksa bizleri hipnotize mi edecekseniz, bir daha size oy vermek için? Kusura bakmayın, bu millet sizin afişlerinizi gördükçe daha bir uyanıyor, daha çok gözünü açıyor!

200 milyon tl harcandığı söylenen kamulaştırma bedeli? Peki sonuçta ortaya çıkan 40 bin m2 işyeri ne olacak, kimlere verilecek, veya satılacak, hangi m2 bedeli esas alınacak o bölgede, 5bin mi, 10 bin tl mı? Hangi bedelle, hangi kriterle, kimlere, nasıl satılacak, veya verilecek.

Kapitalizm gölgesini satamadığı ağacı keser ya hani, sizi sadece meydan yapmak mutlu etmiyor anlaşılan. Meydan “satılabilir” bir meta değil mi? Sadece “meydan” hayallerinizi süslemiyor belli ki. İşin ucunda mutlaka satılabilir birşey olması gerek. Anlaşıldı olay!

3 yıldır sadece bu halk, bir meydan kelimesi duyuyor. Proje ve süreç halktan gizlenerek götürülüyor. Şeffaflık projenin sadece adını açıklamak değil, bütün fizibilite raporlarını, gelir-gider tablolarını, evleri, işyerleri kamulaştırılan insanların memnuniyetleri, memnuniyetsizlikleri hakkında topluma bilgi paylaşarak, prosedürlerinin tamamını açıklayarak olur. Şeffaflık, böylesi bir projenin her aşamasında Adana’ya bilgi vermekle olur. Sadece 2 belediye meclis üyesinin mi aklı almadı, vicdanı rahatsız oldu? Bu proje sahiden hiç tartışılır tarafı yok mu, mecliste bu tartışmalar belli ki yetersiz olmuş? Hangi odaya, hangi soruları sordunuz, hangi bilgiler ışığında bu projeye onay verdiniz? Hangi meslek odasından, hangi yardımı talep ettiniz, yoksa zaten bizim aklımız bize yeter mi dediniz, her zaman ki gibi. Doğru siz “bilenlerdensiniz”, biz hep kandırılanlardanız değil mi?

Yazık, maalesef yazık. Siyaset uzun zamandır, işlevini yitirdi bu ülkede. Toplumun önünde gitmesi, sorunları çözmesi gereken siyaset kurumu, bizatihi kendisi artık bir tıkanma sebebi gibi olmuştur. Dostlarımız, yol arkadaşlarımız da bu yangını söndürmeyi, sorunları çözmeyi değil de, tersine körükle, benzinle gitmeye pek hevesliler.

Her zaman ideallere, ideolojilere, ilkelere inandım ama, ideolojilerin, ilkelerin bizi biz yapma, insan yapma yapabilme, ahlaklı, dürüst yapabilme güçlerine inanmadım. Nasıl ki, dindar olmak, ahlaklı olmayı sağlamıyorsa, Ulaş’ları, Deniz’leri; Mahir’leri anmanız, dilinizden düşürmediğiniz sol terminolojiler de sizi ahlaklı ve yurtsever yapmıyor. Yazık!

Hayırlı cumalar demeye devam edin siz beyler, ne diyelim size bu saatten sonra, afiyet olsun en uygunu galiba, bu sofra Halil İbrahim Sofrası zira, devam, şaşmayın sakın bildiğiniz yoldan!....
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —