ŞAKİR PAŞA KONAĞI VE CEVAT ŞAKİR KABAAĞAÇLI

Televizyonda bir yeni dizi. Anladığım kadarıyla beğeniliyor. İlk bir iki bölümden sonra seyretmekten vazgeçtim. Hem de hiç birinizin düşündüğü sebeplerden dolayı değil.

Televizyonda bir yeni dizi. Anladığım kadarıyla beğeniliyor. İlk bir iki bölümden sonra seyretmekten vazgeçtim. Hem de hiç birinizin düşündüğü sebeplerden dolayı değil. Aslında dikkatle izlemeyi isterdim. Ama konağın öyle bir dekoru var ki, seyrederken boğulacağımı hissettim. Her yer, her  oda, her mekan tıklım tıklım eşya dolu. Nefes alacak yer yok. Bu da mazeret mi, diyeceksiniz. Değil tabi. Ama ben ferah, nefes alabileceğim  mekanları severim. İşte böyle saçma bir sebep yüzünden seyretmiyorum artık. Neyse biz gelelim tarihi gerçeklere:

Çocukluğu, babasının görevli olduğu Atina ve Büyükada'da geçti. Yazmaya Robert Kolej’de başladı.
Oxford Üniversitesinde, “Yakınçağ Tarihi” okudu. 1913'te İtalyan bir kadınla evlendi ve bir süre İtalya'da yaşadı. 1914'te Türkiye'ye döndü ve Afyon’da babasının çiftliğine yerleşti. Babasıyla aralarında çıkan bir tartışma anında silahının ateş almasıyla babası vuruldu. 15 yıl kürek cezasına çarptırıldı.

Cezasının 7. yılında verem hastalığına yakalanınca serbest bırakıldı.  İstanbul'a döndü ve çeşitli dergilerde yazılar yazdı, karikatürler çizdi, kapak resimleri yaptı.
'Hapishanede İdama Mahkum Olanlar Bile Bile Asılmaya Nasıl Giderler,' başlıklı yazısı yüzünden İstiklal Mahkemesinde yargılandı ve askeri isyana teşvik etmekten üç yıl kalebentlik cezasıyla Bodrum'a sürgün edildi.

1928'de cezasını tamamladı ama Bodrum’dan ayrılmadı. Kentin antik dönemlerdeki adı Halikarnassos'tan dolayı “Halikarnas Balıkçısı” adıyla eserlerini yazmaya başladı. Bodrum’un gönüllü bahçıvanı oldu. Kendini Bodrum'un güzelleşmesine adadı. Paris’ten dünyanın en güzel gölge ağacı, Bella Sombra tohumlarını getirterek Bodrum’un mavisine yeşili kattı..
Bodrum ve çevresindeki hayat, tabiat, deniz, denizciler, sünger avcıları, balıkçılar, balıklar, kuşlar, roman ve hikayelerinin konusunu oluşturdu.1971’de Devlet Kültür Armağanı’nı aldı.
İkinci Dünya Savaşı sırasında İzmir'e yerleşti ve “Demokrat İzmir” gazetesinde yazılar yazdı, turist rehberliği yaptı; İzmir'den Bodrum'a kadar Ege kıyılarını “Mavi Yolculuk” adını verdiği rota ile gezdirdi.
Ölmeden önce şöyle yazmıştı: “Bizim tekne su almaya başladı. Şatafatı da sevmem, tepelere, deniz gören yerlere gömülmem şart değil. Nasıl olsa yattığım yerden denizi seyredemem, denizi ruhumda yaşatıyor, gönül gözüyle her zaman görüyorum.”

Sürgüne gittiği yeri sevmişti. Bodrum’a gömülmek istiyordu.1973'te İzmir'de, kemik kanserinden hayata veda etti ve vasiyeti üzerine Bodrum'da Türbe Tepesi'ne gömüldü.  Mezarı, Halikarnas Balıkçısı adıyla müze yapıldı.
Çok sevdi sürgüne gittiği yeri. Bodrum’da ölmek istiyordu ama olmadı. Dileği yerine getirildi; Bodrum’a gömüldü.
En çok ne zaman ünlü oldu, biliyor musunuz? Öldükten sonra.
BİR GÜN (KISMET OLUR), “MAVİ YOLCULUĞA” ÇIKARSANIZ, HATIRLAYIN HALİKARNAS BALIKÇISI’NI.

 


İfral TURGUT

12.03.2025 21:30:00

YAZARLAR


600 YILLIK KAPALI ÇARŞI RESTORE EDİLDİ

YÜREĞİR DOĞANKENT KIŞLA PARK AÇILIŞA HAZIRLANIYOR

TGC BASIN MÜZESİNDE “GAZETE SAYFALARINDA 19 MAYISLAR” SERGİSİ

HABERİ HIZLI AMA DOĞRU VER!

SOKAK CANLILARININ REHABİLİTESİ İÇİN BİR ARAYA GELDİLER

MECLİSTE KADIN MECLİS ÜYELERİNİN ANNELER GÜNÜ’NÜ KUTLADI

CEYHAN’DA “KİTAP VE KARİYER GÜNLERİ”

AVM’DE KİTAP FESTİVALİ

ÇUKUROVA’DA ÜÇ FİDAN’A ANLAMLI ANMA

ADANALI RADYOCU ÖDÜLÜ ERDOĞAN'DAN ALDI

TÜRKİYE’NİN EN ZENGİNLERİ LİSTESİ AÇIKLANDI

OKULLARDA ‘AKILCI İLAÇ KULLANIMI’ EĞİTİMİ

BALCALI HASTANESİ’NDE EL HİJYENİ GÜNÜ ETKİNLİĞİ

ENGELSİZ FİLMLER FESTİVALİ’NDE 13 ÜLKEDEN 15 FİLM YARIŞIYOR

DOĞAL İHTİYAÇLAR ZAMANINDA KARŞILANMALI…

ABB BAŞKANI KARALAR İLBANK’TA

ASANSÖR ENDÜSTRİSİNİ BULUŞTURAN FUARDA, ADANA DA YER ALIYOR!