Önce iki haber:
(
1900'lü yılların başlarına kadar Sicilya’da derebeylik düzeni hakimdi. Toprak ağaları bölgenin kontrolünü elinde tutuyor, merkezi yönetim bu duruma müdahale etmiyor, ya da edemiyordu.
Mussolini, bu düzeni değiştirmeyi kafaya koydu. Çünkü İtalya’nın tek hakimi olmak istiyordu. İlk etapta bir takım numaralarla bu ailelerin gücünü kırmak istedi, ama başaramadı. Ardından devletin tüm gücünü, asker ve polislerini Sicilya Adası'nda göndererek halkı zorla kendi ordusuna kattı ve bu arada bir sürü katliam yaptı.
Toprak ağlarının gücü devlet terörüyle kırılmıştı. Ama bu da halkın devlete karşı büyük bir öfke duymasına sebep olmuştu. Devlete kinlenen halk, daha sonra kendi sıkıntılarını devlet yerine bölgedeki aile reisleri vasıtasıyla çözmeye başladı. Mesela çocuğu öldürülen biri, polisin suçluyu yakalayacağını ve ceza alacağını bildiği halde, devlete gitmek yerine toprak ağasına giderek, çocuğunu öldüren kişinin aynı oranda cezalandırılmasını istemeye ve karşılık olarak istenen koşulları yerine getirmeye başlanmıştı.
Sicilyalı Toprak ağaları Bu durum karşısında oldukça keyiflendiler. Çünkü düşman olarak gördükleri devletin yanına gitmeyen halk, onlara geliyor, onlar da halkın isteklerini sorunsuz çözüyor, biraz da para kazanıyorlardı.
Bu davranış önce bir gelenek, sonra da kural haline dönüştü ve adına ' OMERTA ' dendi.
Omerta, “Bir şey görmedim, duymadım, bilmiyorum, konuşmam,” ifadelerinin toplamı olup, Mafyanın da temel yasası haline geldi. Mafya elemanları ne yaparsa Reis emrettiği için yapar ve Omerta’ya uymazsa karşılığının kendisi ve tüm aile fertleri için ölüm olduğunu bilirdi.
BİZ DE OMETA’YLA MI YÖNETİLİYORUZ, NE?
SONUÇ: HEP BERABER ÜÇ MAYMUNU OYNAYALIM.