adanaulus

Tarih: 14.08.2017 12:52

SEÇİL'MEK?

Facebook Twitter Linked-in

Hala anlaşılamamış olması, sanıyorum bizim hatamız.
Yeterince anlatamadık, demokrasinin ve sandığın toplumların gelişiminde aslında nasıl bir mucize olduğunu, kullandıkça, hayatın içinde var ettikçe, nasıl ışıldayan bir medeniyet yarattığını.
Lambadan cin çıkarmaya gerek yok, medeniyet yaratmak için, topluma barış huzur getirmek için.
Bu topraklarda biliriz, “göle maya çalıp, ya tutarsa” formüllerini. Az çalışıp, çok kazanmalı yaşam formüllerini.
Zengin olma hayallerimiz piyango biletlerinde ganyan kuponlarında hep. Çalışmayı sevmiyoruz, tembelliği sevdiğimiz kadar.
Ya da bize dayatılıyormu bu hurafe çözümler, bir üst akıl her defasında bizlere biraz daha mı sürünün diyor.
işimiz hep bir anda olsun çözümlerinde, bilimselliği nedense sevmeyiz, analizleri, fizibiliteleri, sormayı, danışmayı.
Ülke demokrasiden uzaklaştıkça, toplumun bütün kurumlarında bundan nasibini alıyor.
Kimse de yaşananlarının aksine bir fikir üretemiyor.
Toplum el birliğiyle yanlışda devam ediyor.
Aydın sorumluluğu, önder sorumluluğu sadece lafta.
Herkes gemisini kurtaran kaptan misali, sadece kendi derdinde, ülkenin akıbetini merak eden yok.
Demokrasiyi sadece ad olarak seviyoruz, yaşamak istemiyoruz.
Seçmek güzelde, seçilmeyi göze alamıyoruz, bu yüzden de seçilmekle alakalı ne kadar argüman varsa, kaçıyoruz.
Delege seçimlerinden çok “delege atamalarını” seviyoruz. Ne adına?
Demokrasi ve ülke adına.
Laf bunlar, atamalar sadece isteyenleri var eder, “tutmalar” var eder,ne partiye, ne de ülkeye fayda getirir.
30 yılda anlayamadık sahi değil mi, neden büyüyemediğimizi?
Tutmayan maya değil, mayanın göle yetememesinde.
Tıpkı iktidar düşleyenlerin “atama” mantığı topluma az gelmesi, yetememesi gibi.
Olmaz, bir kez değil bin kez deneseniz olmaz atamayla!.
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —