Kemani Rıza Efendi… Üç padişah dönemini yaşadı O yılarda gerek Sarayda, gerekse Enderun’da
Dede Efendi, Dellalzade Şakir Ağa, Suyolcuzade Salih Efendi, Kömürcüzade, Abdi
Efendi Mustafa İzzet Efendi , Musahib
Said Efendi , Rıza Efendi , Mustafa Ağa,
Ali Ağa, Numan Ağa, Zeki Mehmed Ağa , Necip Ağa
gibi üstatlar görev yapıyordu,
Rıza Efendi, Sultan Mecid zamanında
Harem-i Hümayun Fasıl Heyeti’nde Keman Muallimi
idi. İşte bu gençlik yıllarında bir paşa kızına
tutuldu. Sevdiler birbirlerini. Daha doğrusu
Rıza Efendi sevdiklerini sandı. Vefasız çıktı sevgili.
Fettandı kız. Hoppaydı biraz. Sevmeye değil, gönül eğlendirmeye çalışıyordu.
Sonra, Saraydan biriyle aniden evlendi.
Pat diye. Hem de güle oynaya.
Çok dokundu bu vefasızlık Rıza Efendi’ye.
Yıkıldı. Seven adamın gözleri hiçbir şey görmemiş, sevdiği gibi, sevdiği kadar
sevildiğini sanmıştı.
Ama daha da acısı vardı. Kız Rıza
Efendi’yi düğündeki fasıl heyeti içinde keman çalmak zorunda bıraktı. Israr
etti. Karşı çıkamadı Rıza Efendi. Söyleyemedi içindekini. İstemedi düğün gecesi
taze gelinin daha önce bir ilişkisi olduğunun duyulmasını. Kız sevmemişti ama
Rıza Efendi kendi sevgisine saygı duyuyordu.
Gerçekten seven adam bin bir türlü,
karmaşık duygular içinde çaldı kemanını. Eğlendirdi vefasız sevgiliyi. Sonra
dayanamadı; bastı feryadı o gece
gerçekten seven adam. Ve gönlünden geçenler, dilinde beste oldu.
İşte Hüzzam makamında. o düğün gecesi
bestelen şarkı:
Meyledip ağyarı aldın yanına.
Bivefa, hercai yazık şanına.
Aşıkın kıymak mı kastin canına?
Bivefa hercai yazık şanına.
SANMAM Kİ…
SEVGİLİLER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN.