SEYHAN NEHRİ VE ADANA’NIN BİTMEYEN SORUNLARI!

Adana’da oturup da Seyhan Nehri üzerinden geçmeyen yoktur. Çünkü, Seyhan Nehri üzerinde kentin iki yakasını birbirine bağlayan köprüler vardır. Taşköprü, Girne Köprüsü, Mustafa Kemalpaşa Bulvarına giden köprü ve Sinanpaşa ile Yavuzlar ve Gençlik köprüleri de vardır.

Adana’da oturup da Seyhan Nehri üzerinden geçmeyen yoktur. Çünkü, Seyhan Nehri üzerinde kentin iki yakasını birbirine bağlayan köprüler vardır. Taşköprü, Girne Köprüsü, Mustafa Kemalpaşa Bulvarına giden köprü ve Sinanpaşa ile Yavuzlar ve Gençlik köprüleri de vardır. Sinanpaşa, Yavuzlar ve Gençlik Köprüleri sadece yayalara açıktır. Sinanpaşa ve Yavuzlar Köprüleri yılda iki kez kapatılır. Nedeni de Portakal Çiçeği Festivali ile Lezzet Festivallerinin Merkez Park’ta yapılırken güvenlik açısından köprülerin kapatıldığı söylenir.

 

***

 

Aslında bu köprüler kapatılarak Yüreğir’de yaşayan insanlara kötülük yapılıyor. Yetmiyor Yüreğir’de yaşayan insanlar üvey evlat muamelesi görüyor. Yazdım, tekrar yazayım.

Lezzet Festivali ve Portakal Çiçeği Festivalleri yapıldığında Yavuzlar ve Sinanpaşa Köprüleri insanları taşıyamayacağı gerekçesiyle kapatılıyor. Dolayısıyla Yüreğir’de oturan vatandaşlar Merkez Park içerisinde kurulan festival standlarına gitmek için Girne Köprüsü’nden yürüyüp Merkez Cami önünden geçerek Merkez Park içerisine giriş yapıyorlar.

Ya da Mustafa Kemalpaşa Köprüsü’nden yürüyüp Merkez Park içerisine giriş yapılabilecek.

 

***

 

Burada Yüreğir’e Festivallerden düşen pay araçların bu ilçeye park edilişidir.

Halbuki Adana’yı yönetenler vatandaşa en iyi hizmeti vermek için yola çıktılar. Festival alanına en kısa yoldan gidişi kapatmak vatandaşa eziyettir.

Seyhan Nehri’nde (Fotoğrafta görüldüğü üzere) aylarca su bırakılmıyor. Sebebi de Demirköprü’nün yanına yeni bir köprü yapılmasıdır. Aylardır Seyhan Nehri’nin suyu kesikken Yavuzlar ve Sinanpaşa Köprüleri güçlendirilemez miydi?

İstenilse yapılırdı.

 

***

 

Hiç kimse kalkıp da şöyleydi, böyleydi deyip mazeret üretmesin, inandırıcı olmazlar.

Şimdi Seyhan Nehri’ni tanıyalım, ne zaman yapılmış, nasıl yapılmış.

 

***

 

1956 yılında Seyhan Nehri önü toprak bir setle kapatılarak oluşturulmuş bir barajdır.

Doğal olarak da Seyhan Nehri ve Seyhan Baraj Gölü, Adana'nın eşine ender rastlanabilecek güzellikte bir kent olmasına büyük katkısı olmuştur. Özellikle Adana'nın yeni yerleşim yeri olan kuzey Adana'da nehir ve göl yerleşim açısından ayrı bir çekim merkezi haline gelmiştir. Seyhan Nehri'nin uzunluğu 560 kilometre.

 

***

 

Seyhan Nehri üzerinde 8 adet baraj ve/veya HES bulunmakta. Toplam 742 MW kurulu güce sahip bu hidroelektrik santraller ile Türkiye'deki HES'lerden üretilen elektriğin yüzde 2,515 oranı, toplam elektrik tüketiminin ise yüzde 0,738 oranı karşılanır.

Adana'da köprü çalışmaları nedeniyle suyu kesilen Seyhan Nehri devasa boyutlarda yosunlarla kaplandı. Kanalizasyon suları ve çöplerin de birikmesiyle nehir bataklığa döndü.

Seyhan Nehri'nin önünde bu fotoğrafı çektirirken, Adana'yı yönetenler adına utandım. 

 

***

 

Adana'yı yönetenlerde sanıyorum vizyon eksikliği olduğu için Seyhan Nehri bir türlü güzel bir görüntüye kavuşmadı. Halbuki belediye başkanları, belediye meclis üyeleri görgülerini artırmak, şehircilik adına bilgi sahibi olmak için Avrupa’ya gitmemişler miydi? Seyhan Nehri bu haliyle balçık şekline dönüşmüş haliyle çevreye de kötü kokular salarken, Adana'yı yönetenler gözlerini kapatmaktan, kulaklarının tıkamaktan geri kalmıyor.

Seyhan Nehri'ni güzelleştirecek vizyon sahibi yöneticilerin gelmesini büyük bir sabırsızlıkla bekliyoruz.

 

***

 

Adana Büyükşehir ve ilçe belediye başkan adaylarının lansman toplantılarına katılarak projelerine bakıyoruz, ve sanki kentimiz bir Avrupa şehri haline gelecekmiş hissine kapılıyoruz.

Adaylardan hangisi seçilir, seçilince projelerini hayata geçirebilirler mi zaman gösterecek.

Ancak, şu bir gerçek ki Adana’nın kaybedecek bir saniyesi bile yok. Adana’nın her tarafı sorunlarla dolu. Şimdi sorunları burada sıralamama gerek yok. Sadece Seyhan Nehri’ni gündeme getirdim. Belediye başkan adayları zaten Adana’nın her yerini karış karış geziyorlar. Dolayısıyla kentin sorunlarını kendi gözleri ile görmüş oluyorlar.

Adana’nın yığınla sorunu seçilecek başkanları bekliyor.

Kent içi trafik, Yeni Adana Stadı’na maç günlerinde giderken yaşanan trafik sorunu, kentteki düzensiz yapılaşma, toplu taşıma araçlarının düzensizliği gibi bir sürü sorun var.

Umarım Adana bu sorunlardan en kısa sürede kurtulur.

 


Hüseyin SUNGUR

13.03.2024 16:10:00

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


“ SEYHAN BİZİM VAZGEÇİLMEZİMİZ”

CHP ADANA ÖRGÜTÜ GENEL SEÇİMLERE HAZIRLANIYOR

DEMİRÇALI’YI ZİYARET ETTİ

VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI