Tuncay DAĞLI

Tarih: 11.07.2025 01:40

SİGARA BÖREĞİ

Facebook Twitter Linked-in

Sigarayı sevmem ve de kullanmam. Hatta sigara içenlerin yanında da durmam. Kokusu, dumanı beni acayip rahatsız ediyor.

Ancak sigara böreğine bayılırım. Arada bir el açması yufka ve lor alıp eşimden sigara böreği yapmasını isterim. Özelikle de kahvaltıda çayla birlikte iyi gidiyor.

Bugün de aynı düşünceyle daha önce de alışveriş yaptığım yufkacıya uğradım.

Tarihi bir caddede, küçük bir dükkan olan yufkacı imalatı da aynı yerde yapıyor. Ayrıca tatlı malzemeleri de satıyor.

Öğle vakti olduğu için güneş tepede, hava da oldukça sıcaktı. Yolun gölge olan tarafından yürüyüp yufkacıya geldim. Ancak kapıdan içeriye adımımı attığım anda gördüğüm manzara nedeniyle geri çıkmak istedim.

Bir kadın bir erkek tezgaha başlarını dayamış uyuyorlardı. Ya da dinleniyorlardı.

O kadar yürüdükten sonra yufkayı almadan dönmek de işime gelmedi doğrusu. Nasıl olsa biri gelip uyandıracak diye düşünüp, "iyi uykular" dedim.

İkisi de başlarını kaldırıp bana baktı. Gözleri uyku mahmuruydu.

"Hava sıcak. İnsanın içinden hiçbir şey yapmak gelmiyor" dedim, gülerek.

Yaşlarından ana-oğul olduklarını tahmin ettiğim yufkacılardan erkek olanı, "haklısın abi. Hem sıcak hem de yorgunluk olunca insanın içi geçiyor" dedi.

Ardından, Buyur abi. Ne istemiştin?" diye sordu.

"Dört tane yufka rica edeceğim" dedim.

Genç adam yufkaları getirmek için arka kısma geçerken, ellili yaşlardaki kadın derdini dökecek birini bulduğunu düşünmüş olmalı ki sitemkar bir dille konuşmaya başladı.

"Sıcak ya da yorgunluk önemli değil. Serin bir yerde dinleniriz olur biter. Ama uykusuzluk başka bir şey. Sabaha kadar uyuyamadım. Gözümden uyku akıyor" dedi.

Ben "neden?" diye sormadan o devam etti.

"Oturduğumuz apartmanda birinin köpeği var. Kocaman bir şey. Sabaha kadar havladı. Hav hav, hav hav... Hiç susmaz mı bir hayvan? Çıkardığı gürültüden gözüme uyku girmedi. Apartmanda da köpek beslenmez ki.. Hadi besledin, insan bir susturur. Hayvan aç mı susuz mu, yoksa yalnız mı kaldı bilmiyorum. Sabah oldu sustu. Ama olan bize oldu."

İçeriden getirdiği yufkaları paket yapan genç adam araya girip, "Abi, bu kadar büyük köpeklerin bana göre apartman dairelerinde beslenmemesi lazım. Yazık bu hayvanlara. Sıkılıyorlar. Bunların dışarıda koşup oynaması gerek. Hapis hayatı yaşıyor zavallı hayvanlar. Bahçeli bir evim olsa ben de bir tane alıp beslerim. Ama şuan mümkün değil "dedi.

"Haklısınız" dedim. "Bizim apartmanın bodrum katını "ben oturacağım" diyerek kiralayıp, Almanya'dan getirdiği köpeklerine barınak yapan adamı üç yılda zor çıkardık. Köpekler sabaha kadar havlıyordu. Ayrıca adam apartmanın ortak kullanım alanı olan bahçeyi de tel örgüyle çevirip demir kapı koyarak kendi malı gibi kullanıyordu. Köpeklerden korkusundan kimse bahçeye giremiyordu. Şikayet etmediğimiz yer kalmadı. Ancak mahkeme kararıyla çıktı gitti. Ama yan taraftaki iki apartmanda da köpek var. Hem de Kurt köpekleri. Bazen birini pencereden dışarıyı seyrederken görüyor, onun için üzülüyorum."

"Aynen öyle abi" dedi, yufkacı genç.

Paketlenmiş yufkaları aldım. Ücretini ödedim. O ara başka bir müşteri içeriye girdi. " Hayırlı işler" deyip, çıktım.

Hayat sokakta akıp gidiyordu.

Kimin ne derdi var bilmek için dokunmak gerekiyor.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —