SİZİ RAHATSIZ ETMEYE GELDİM

SİZİ RAHATSIZ ETMEYE GELDİM






Ali Şeriati…1933^te Horasan’da doğdu. Babası öğretmendi. O da 1950 yılında Meşhed Öğretmen Okulu’nda eğitim gördü. 1958 yılında Edebiyat Fakültesi’nde eğitimini bitirdikten sonra Paris Üniversitesi'nde doktora yaptı.





Gerçekleri arıyordu. Yaşadıkları onu bilimin peşinden koşturuyordu. Deneyle ispatlanmayan, gökten indiği söylenen her şeye kuşkuyla bakıyordu. Zihni berraklaştıkça, hayat görüşü de değişiyordu. Yazmaya başladı.





1964 yılında İran’a döndü ve hemen tutuklandı.Suçu, Fransa'dayken devleti yıkıcı siyasi aktivitelerde bulunmaktı ama o aktivitelerin ne olduğu belli değildi. Dava çöktü,1965'te serbest bırakıldı ve ders kitaplarını inceleme uzmanı, 1966 yılında da Meşhed Üniversitesi'nde Tarih Bölümü’ne öğretim görevlisi olarak atandı.





Bu atama bir nevi kızağa çekilmekti çünkü çalıştığı Üniversitede ders vermesi engellendi. O da Hüseyniye-i İrşad Enstitüsü'nde ders vermeye başladı. Toplumun her kesimini etkiliyordu.Tehlikeli oluyordu bu Şeraiti. Zaten insanlar okudukça, bunların oyu düşüyor, aydınlandıkça yönetilmeleri zor oluyordu.   Kökünden hallettiler meseleyi.Hüseyniye-i İrşad Enstitüsü kapatıldı. Şeriatide 18 ay hücre cezasına çarptırıldı; yazması ve kitapları yasaklandı.





Dünya Şeriati’ye çok da ilgisiz değildi. Yurt içinden ve dışından tepki yağınca serbest bırakıldı ama kesinlikle herhangi bir eğitim aktivitesinde yer almayacak, hiçbir şey yazmayacak; özel veya genel hiçbir toplantı yapmayacak,  ayrıca devletin güvenlik örgütlerinden SAVAK onun yakın çevresini gözetim ve denetim altında tutacaktı.





Şeriati bu şartlara karşı çıktı,İran’ı terk ederek İngiltere'ye gitti.Bir süre sonra, SAVAK’ın elinden bir kaza çıktı. 19 Haziran 1977’de Şeriati ölüverdi. İran bir beladan kurtulmuştu.





Şeriati, çağdaş İslam düşünce dünyasının en önemli sosyologlarından biriydi. Bir toplantıda biraz sert konuşunca, topluluktan biri üstada, 'Hep böyle konuşuyorsunuz, biraz da bizi rahatlatacak şeyler söyleseniz,' deyince.'Ben sizi rahatlatmaya değil, rahatsız etmeye geldim. Ben esrar ve eroin miyim ki sizi rahatlatayım,' diye cevap vermişti.





Ondan sonra bütün konuşmalarına, “Sizi rahatsız etmeye geldim,” diye başlıyordu. Özellikle üniversite öğrencileri onu büyük bir ilgi, heyecan ve hayranlıkla dinliyordu. Halk uyanmaya başlamıştı. Dinleyenlerden rahatsız olan da yoktu.





AMA; GALİBA…





  • RAHATSIZ OLAN YÖNETİMDİ.




NEDEN OLMASINDI Kİ?





  • ADAM DÜŞÜNÜYOR, DÜŞÜNDÜRÜYOR VE AYDINLATIYORDU.




HALBU Kİ…





  • BAYKUŞ GÖZÜ IŞIĞI SEVMEZDİ.


İfral TURGUT

6.06.2020 21:58:33

YAZARLAR


“MAVİ SULARDA ENGELSİZ MUTLULUK” PROJESİ

SEYHAN BELEDİYESİ’NİN ÖZEL KALEM MÜDÜRÜ OLDU

203 MİLYAR BATIK KREDİ VAR

KOZAY: DENİZLER’İN MÜCADELESİ BİTMEDİ

“KARATAŞ SAHİPSİZ DEĞİLDİR”

TANBUROĞLU: KAZANAN ADANA OLDU

KOCAİSPİR’DEN DEMİRÇALI’NIN İDDİALARINA YANIT VAR

KOCAİSPİR’DEN AK PARTİ VE MHP ZİYARETLERİ

VERGİ ÖDEMELERİNDE SON GÜN 31 MAYIS

“GELECEĞİ KERPİÇLE İNŞA ETMEK” KONULU SEMPOZYUM

ATO MOBİL UYGULAMA YAYINDA

KIVANÇ : ADANA’NIN İHRACATI 1 MİLYAR DOLARA ULAŞTI

57 ÜNİVERSİTEDEN 144 PROJE KATILDI

KIZILAY’DAN “KAN DOSTLARINA” TEŞEKKÜR

"NASIL BİR DEMOKRASİ NASIL BİR CUMHURİYET" PANELİ

DEMİRPOR DEPLASMANDAN 3 PUANLA DÖNÜYOR

KENDİSİNİN VE EŞİNİN MALVARLIĞINI BELEDİYE BİNASINA ASTI