Salim CANOĞULLARI

Tarih: 10.10.2015 02:19

Soğuk Algınlığı(Grip) ve Antibiyotik

Facebook Twitter Linked-in

Havalar  soğudukça, insanlar kapalı  ortamlarda  daha  çok  bir  araya  gelir. Ayrıca   dolmuş,  otobüs, uçak, tren  gibi  taşıma  araçlarında, Sinema, tiyatro, sınıf   gibi  kapalı  alanlarda insanlar  birbirlerine  yakın  dururlar.Klimalar  çıktığından beri  sıcak  havalarda da  aynı  koşullar  oluştu.Bu  nedenle  yaz  ortasında  grip  vakaları  sık  görülmeğe  başladı. Bulaşmaya  zemin  hazırlayan  en  önemli  faktör  bir  arada  olup  yakın temastır. Hapşırık  veya  öksürük  sonucu  hava ya   uçuşan  damlacıklar, solunum  yoluyla, öksürürken, hapşırırken  el  ile  kapatılan  ağız  ve  burundan  el’e  bulaşan mikroplar, kapı  kolu  veya bazı  eşyalara  bulaşarak  diğer  insanlara  da  bulaşır. Mikrobu  alan kişinin  vücut  direnci  düşükse, aldığı  mikrop  yüksek  oranda  ise  hastalık  olur.

Grip  hastalığı  bütün  Dünya da görülen, çok  hızlı  bulaşan ama  tedavisi  olmayan  bir  hastalıktır.  “Doktor a  gidersen  yani ilaç  alırsan  bir  haftada, doktora  gitmezsen  yedi  günde  iyileşirsin” şeklinde tanımlanır.

Anlaşıldığı  gibi  Grip  Hastalığı’nın  tedavisi  yoktur  ilacı  vardır. Özellikle  kulak  enfeksiyonu, sinüzit  veya  ilave  olarak  ciddi  bir akciğer  enfeksiyonu  yoksa,  kesinlikle  ANTİBİYOTİK  kullanılmaz. Peki; birçok  insan  boğaz  ağrısı, burun  akıntısı  veya  burun  tıkanması, hapşırık,  öksürük, hafif  ateş  olunca   neden  hemen  antibiyotik  alma  gereksinimi  duyar. Evinde  varsa  hemen  almaya  başlar, yoksa  aile  hekimine  gider  yazdırır.  Maalesef  çoğu  hekimler  “müşteri  memnuniyeti”yaklaşımı  ile  ya  istek  üzere  veya  kendileri  antibiyotik  yazmaktadırlar. Antibiyotik  yazmayan  hekim  iyi  hekim  değil  ön yargısının  hakim  olduğu  toplumda  iyi  hekim  olmak  için  “boğazım  ağrıyor” diyen  hastaya  antibiyotik  yazma  durumunda  kalıyor. Gelen  hastaya  uzun, uzun  şu  anda  antibiyotik  almanın  yararlı  olmayıp  hatta  zararlı  olduğunu, birkaç  gün  sonra  yapılacak  kontrolde,  gerekli  görülürse  yazılabileceğini  anlatacak  zamanı  olmadığı  için  bu  uygulama  devam  etmektedir.

Antibiyotik; anti: karşı,biyo: yaşam, yaşama  karşı  öldürücü  silahtır. Bir  silahı  rastgele  kullanırsanız,düşmanı  öldüreyim  derken  dostunuzu da  öldürürsünüz. Vücudumuzda  bizlerle  dost  olan, yabancı  ve  hastalık  yapan  mikroplara  karşı  mücadele  eden, bağışıklık  sistemine  katkıda  bulunan, bazı  vitaminleri  bizim  için  üreten  yararlı  mikroplar  var.  Gereksiz  alınan  bir  antibiyotik  bütün  bu  dostlarımızı  öldürür. Tekrar  yeniden  üremeleri  ve  yararlı  hale  gelmeleri  uzun  zaman  alır.  Ayrıca  zamanında,  gerekli  dozda  ve  en  az  4-5  gün  alınmayan  antibiyotik  yararlı  değil  zararlı  olur.  Hastalık  yapan  mikrop  ölmez  ama  kullanılan  antibiyotiği  tanır  ve  buna  karşı  direnç  geliştirir. Bu  direnç  toplumda  gittikçe  yayılır, sonunda  hiç  bir  etkisi  kalmaz,  boşuna  kullanmış  oluruz.  Zamana  ve  harcanan  paraya  yazık  olur.

ANTİBİYOTİK  kullanırken   çok, çok  dikkatli  olmak  gerekir.

DR.  SALİM  CANOĞULLARI.
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —