“SORUŞTURMA AÇIN AMA SAKIN TUTUKLAMAYIN!”

Erol Evgin’in ünlü şarkısında dediği gibi “hani ıssız bir yoldan geçerken/ hani bir korku duyarda insan/ hani bir şarkı söyler içinden/ işte öyle bir şey…” İşte öyle bir şey Adana’da Zeydan Karalar…

Hep öyle olur ya; yanında büyüyen çocuğunun nasıl delikanlı olduğunu anlamazsın, her gün yürüdüğün sokakta yer alan bir evin sanat yapıtı olduğunu kanıksamazsın, hep yanında bildiğinin/ gördüğünün/ tanıdığının eksikliğini yaşamayınca “önemini” anlayamazsın … Erol Evgin’in ünlü şarkısında dediği gibi “hani ıssız bir yoldan geçerken/ hani bir korku duyarda insan/ hani bir şarkı söyler içinden/ işte öyle bir şey…” İşte öyle bir şey Adana’da Zeydan Karalar… 

Genel Başkan Özgür Özel’de yaşanmışlıklarını anımsarken şunları söylüyor Başkan Karalar için: “Zeydan Karalar Adana’da efsane, Adana’da miting yapmaya gidiyorsunuz, yanınızda Zeydan Karalar varsa çeşitli katmanların on dakikalar süren, 25 dakika süren alkışları bitmeden konuşmaya başlayamıyorsunuz. Kim organize edebilir öyle bir sevgiyi? Bu sevgi parayla pulla onunla bunla olmuyor, insanlıkla oluyor, hizmetle oluyor, halkın içinde olmakla oluyor. Kendileri için üzgünüm, aileler için üzgünüm, çok sevdiğim insanlar için üzgünüm…”

***

Bunları dışarıdan birine anlattığımızda şaşırmakla haklılar belki de… Zaman zaman tepki gösterdiğim de oldu, görüşmelerimizde “ilgiyle okuyorum, eleştireceksiniz, tepkinizi göstereceksiniz elbette, eksiğimizi söylüyorsunuz ne mutlu bize” diye hoşgörüyle karşıladığını biliyorum! Düzeyi aşmayan eleştirilerden çekinmeyen, en ince ayrıntısına değin açıklamaktan kaçmayan, “insan” odaklı çalışmalardan ödün vermeyen yanını yaşadık Karalar’ın…

Konuşma yapmak için bir salona ya da bir alan vardığını düşünün; gelenlere dokunarak iletişim kurması alışıldık şeylerden değildir. Hep biliriz ya; konuşmacı kürsüye çıkar, elindeki notlardan yararlanarak bir üniversite hocası gibi konusunu anlatır görevini yapmış sayılır! Başkan Karalar “hiç” öyle değil, küçük notlardan yararlanmış olsa bile, doğaçlama/ katılımcılarla söyleşir gibi konuşmasını yapar! Köy yerlerinde kalabalığın içine karışır, yaşlı, genç, çocuk, kadın, erkek demeden aynı anda kaynaştığına bilmeyen yoktur! “Anlatın bakalım ne istiyorsunuz, eksiğiniz var mı, suyunuz akıyor mu, yollarınızdan hoşnut musunuz, hizmetlerimizden alamadığınız var mı” diye sormasını da buna ekleyin! 

***

Adana Anakent Belediye Binası içerisinde yer alan tiyatro salonu salt sanatsal etkinlikler için değil, çeşitli konuların konuşulduğu, dışarıdan gelen ilim insanlarının, gazetecilerin gündeme ilişkin belirlenmiş bir konuda konuştuğu yerdir. 1938 yılında Halkevi olarak yapılan, 1951’de Halkevlerinin kapatılmasıyla önce belediye binasına, ardından tiyatro salonuna dönüştürülen 525 kişilik bir salon. Salonun kent merkezinde bulunması, ulaşım olanağının kolay olması albenisini de artırıyor…

Birkaç ay önceydi... Gazeteciler vardı, Cemal Enginyurt vardı; gündeme ilişkin bir konu üzerinde konuşulacaktı! Salonun alt/ giriş katı dolu olduğu gibi üst katta doluydu; yürüyüş yolu bile kapatılmıştı, içeridekiler kadar dışarıda olanlar da vardı; yapacak bir şey yok, alan bu kadardı! Etkinlik başlamadan kalabalığı yararak, göz göze geldikleriyle küçük “yarenlikler” yaparak salona girmesinin ardından kürsüye çıktı. Ünlü “Allah’ınıza gurban sizin” sözünü yineledi! “Bu böyle olmayacak, bize daha büyük salon gerekiyor, arkadaşlarımın yarısı dışarıda kaldı; buna gönlüm elvermiyor benim” sözü sevinçle karşılandı! Konuşmalarında kalabalığın yüzünü, kalabalığın heyecanını, kalabalığın özlemini bolca bulursunuz! Hep daha iyi olanı aramak, hep daha çok insanın yararlanacağı eylemler içinde bulunmak asıl amacı olmuştur! Şu an Adana altı yıl öncesi gibi mi?

***

Adana’da sokakta olan herkesten Başkan Karalar’ı sorabilirsiniz! Hiçbir şey bilmeyen “belediye başkanımız” diyecektir! Salt Adana’nın merkez ilçelerinde değil, ilçelerinde, ilçelerin mahallesi sayılan köylerinde kime sorarsanız sorun! Mutlaka size yaşanmış bir öykü de anlatacaklardır! Kozan’ın bildiğim birkaç köyünden tanıdıklarım, “Zeydan’la birlikte köyümüzü sevdik” dediğini biliyorum! “Nasıl” diye sorduğumda da “yalnız bizim köyü değil, komşu köyleri de birçoklarına öğretti” dedi.

Bugün üçüncü gün; üç günde Adana’da olmayışının etkisini gördü! Dün gün boyunca alınan ifadesinin ardından biraz önce adliyeye gönderildiğini öğrendim! İlk gün İl Başkanı Anıl Tanburoğlu bir çağrı yapmış, çağrısında “soruşturma açın ama sakın tutuklamayın. İstediğiniz soruyu sorabilirsiniz, istediğiniz zaman çağırabilirsiniz ama onu tutuklayarak algı operasyonlarıyla özgürlüğünden yoksun bırakmayın. Çünkü o ses Adana’da milyonlar olur” demişti. Aynı “içsesi” taşıyorum! Bunu yapmamış olun! 

 


Oktay EROL

9.07.2025 18:32:00

YAZARLAR


BÜYÜKŞEHİR BAŞKAN VEKİLİ KİM OLACAK?

ADANA’DAN 5 VEKİL TBMM’DE KOMİAYONLARDA GÖREV ALMADI

BULUT SİLİVRİ CEZAEVİNDE

SEYHAN’A “BESLENME DOSTU İŞ YERİ SERTİFİKASI”

AK PARTİ’NİN 3’LÜSÜ

SİLİVRİ’DEN 2 PAYLAŞIM

ZEYDAN KARALAR GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILDI

SİLİVRİ CEZAEVİNDEKİ KARALAR’A ZİYARET

ADANA’DA ZEYDAN KARALAR’A ÖZGÜRLİK MİTİNGİ

"ALNIMIZ AK, VEREMEYECEĞİMİZ HESAP YOK"

"KARALAR’IN HUKUKSUZ ŞEKİLDE TUTUKLANMASINI ŞİDDETLE KINIYORUZ"

ADANA’DA 15 TEMMUZ FOTOĞRAF SERGİSİ

KARALAR’IN TUTUKLANMADAN ÖNCEKİ SON İFADESİ

BULUT: ADANA HALKININ İRADESİ GASP EDİLEMEZ!

ŞEVKİN'DEN ABB BAŞKANI KARALAR’IN TUTUKLANMASINA TEPKİ

SON DAKİKA...ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI ZEYDAN KARALAR TUTUKLANDI!

“HALKIN HABER ALMA HAKKINI ENGELLEMEKTEN VAZGEÇİN!”