SOY SORGUSU, OY KORKUSU

SOY SORGUSU, OY KORKUSU

E-Devlet hizmetleri kapsamında sessiz sedasız sunulmaya başlayan soyağacı sorgulama hizmeti bir anda gündemimize oturdu. Önce hizmeti duyan milyonlar e-devlet aracılığı ile e-devlet ana kapısına yığıldılar ve aşırı yüklenme sonucunda e-devlet sistemimiz kilitlendi. Ardından Nüfus ve Vatandaşlık Hizmetleri talepleri toplayarak belirli sayıda kişiye günlük hizmet vererek kısmi rahatlama sağladı. Üretilen belgelerde kişilerin yalnızca kendilerine ait alt-üst soy bilgileri yer alıyor ve belgelerde, 6698 Sayılı 'Kişisel Veriler ise paylaşılmıyor.
Toplumun 1800’lü yıllara kadar soyu ile ilgili merakı aslında belge ve bilgi sistemimizin vatandaş ile yeterli derecede paylaşılmamasının bir sonucu. Devlet hizmetlerindeki bürokrasi ve zaman kaybından dolayı uzun yıllar boyunca vatandaşlar dilekçe ve takip ile bu haktan faydalanmaz iken bir tuş ile erişebilme olanağına kavuşunca aşırı ilgi ortaya çıktı.

Ancak özellikle 1840 sonrası 19. Yüzyıla ait verilerde ciddi sıkıntılar ve yanlışlıklar olduğu görüldü ve vatandaşlar ardı ardına bu yanlışları paylaşmaya başladı. Osmanlı’nın son döneminde yaşanan Balkan savaşları, Çanakkale savaşları, göçler, tehcir uygulamaları, ardından kurtuluş savaşı gibi milyonlarca insanımızı kaybettiğimiz imparatorluk sınırlarının değişmesi, dağılması, yeni cumhuriyetin kurulması sürecinde pek çok kişinin geçmişe dair verilerinde sağlıklı kayıtlar yapılamadığını tahmin etmek güç olmayabilir.

21 Haziran 1934'te kabul edilen ve 2 Ocak 1935'te yürürlüğe giren Soyadı Kanunu ile ilgili uygulama, 1720 numaralı Soyadı Nizamnamesi ve 20/1 sayılı Soyadı Talimatnamesi ‘ne göre yapılmıştı ve her aile reisi il, ilçe ve bucaklarda kurulan 'Soyadı Tespit ve Tescil Komisyonlarına soyadını yazılı olarak bildirmişti. 2 Temmuz 1936'da bildirim süresi sonunda bu soyadları nüfus aile kütüklerine tescil edilmişti. Kanunu'nun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ölü olduğu halde kayıtlarda sağ görünenlere, ölümleri daha sonraki yıllarda tescil edilen ve ölüm tarihleri itibarıyla Soyadı Kanunu'ndan önce ölen kişilere verilmiş olan soyadları, kendisi ve kanuni mirasçılarının mağduriyetlerinin önlenmesi amacıyla kayıtlarında olduğu gibi muhafaza edildi. İşte bu nedenle eski kayıtlarda pek çok kişi halen sağ görünmektedir.


Ancak bunun dışında da sorunlar olduğu görülmektedir. 1800’li yıllarda doğanların yaşaması gibi mucizelere yer olmadığına göre bu kişiler ile ilgili miras hukukunda bazı sonuçlar ve karmaşa çıkması muhtemel görülüyor.
Ancak bu noktada toplumun gündemine geçmiş yıllarda giren ve sıklıkla dile getirilen iddiaların araştırılması gerekiyor. Bu nedenle iki kurumumuza büyük bir sorumluluk düşüyor. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri bu durumda olan kişi sayısını tespit ederek kamuoyu ile paylaşmak durumundadır. Doğal olarak sağ görünen insanlarla ilgili gerekli düzeltmeler hızla yapılmalıdır. İkinci olarak önemli görev Yüksek Seçim Kuruluna düşmektedir. YSK yıllardır her seçimde gündeme gelen iddiaları araştırarak nüfus kayıtlarında sağ görünen kişilerin adına oy kullanıp kullanılmadığını tespit edere sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmalıdır. Toplumun sandığa olan güveni sarsılmamalıdır. Demokrasinin en önemli araçlarından biri olan oy verme mekanizması üzerinde böylesi karabulutlar ve söylentilerin olmasından toplum zarar görmektedir.

Konuya yaklaşım tarzı “ olmaz böyle bir şey” şeklinde olmamalıdır. Nasıl 150, 160 yaşındaki adamın yaşıyor olması olmaz ise elbette böyle bir şeyin olmaması gerekir. Ancak kayıt sisteminde ölülerin yaşıyor görünmesi akla birilerinin bu kişiler adına oy kullanıp kullanmadığı şüphesini getirmektedir.

Bu tür şüphe, söylenti ve şaibeleri ortadan kaldırmanın yolu şeffaflıktan ve gerekli incelemelerin yapılarak sonuçların paylaşılmasından geçer.

İsmail GÜNEŞ

18.02.2018 01:24:05

YAZARLAR


“ÜLKEMİZİN YERALTI VE YERÜSTÜ KAYNAKLARI HALKIMIZINDIR!”

YANLIŞ DİYETLER ZAYIFLATMIYOR TAM AKSİ KİLO ALDIRIYOR!

TÜRK TENİSİNDE ÇÜ-ATDSK İŞBİRLİĞİ

“AĞIR VE ORTA HASARLI BİNALAR KADERİNE TERK EDİLDİ”

ÇGC BAŞKAN ADAYI ÇAKIN, ÜYELERLE BULUŞACAK

BUĞDAY TABAN FİYATI EN AZ 15 LİRA OLMALI

ESENDEMİR: GAZETECİLER İŞSİZSE ÖZGÜR DEĞİLDİR

TGC’DEN “GAZETECİYİ VE HABERİ ÖZGÜR BIRAKIN” ÇAĞRISI!

DEMİRÇALI BORÇ LİSTESİNİ BELEDİYEYE ASTI

TÜRKİYE’DE HALA TEŞHİS ALAMAYAN 1 MİLYON ÇÖLYAK HASTASI VAR

EMNİYET MÜDÜRÜ ARİKAN'A ZİYARET

ANAVARZA BAL’A PARİS’TEN BÜYÜK ÖDÜL

112 ACİL ÇAĞRI ÇALIŞANLARININ SORUNLARI ÇÖZÜLMELİ

DEMİRÇALI’DAN BASIN TOPLANTISI

“ADANA, TÜRKİYE’NİN LİDER ŞEHİRLERİNDEN BİRİ OLMAK ZORUNDA”

ÇUKUROVA GİAD’DAN EMNİYET MÜDÜRÜ ZİYARETİ

Ç.Ü ENDÜSTRİ MEZUNLARI BURSA’DA BULUŞTU