SÖYLEYECEĞİNİZ ŞARKIYI DİKKATLİ SEÇİN

SÖYLEYECEĞİNİZ ŞARKIYI DİKKATLİ SEÇİN






(Bugün Pazar…Biraz tebessüm. Becerebilirsek, tabi)





Tamburi Necdet Yaşar…  İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ni bitirdi. Musikiye bağlama çalarak başladı. Mesut Cemil'in tambur çalışını dinledikten sonra, yirmi yaşında tambura yöneldi.   Nevzat Atlığ yönetimindeki Üniversite Korosu'nun çalışmalarına ve konserlerine , katıldı.  Kültür Bakanlığı İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu'nu kurdu;  Amerika, Kanada, İngiltere, Fransa, Hollanda, Belçika, Finlandiya, Güney Kore, İsrail gibi ülkelerde üniversitelerde dersler verdi. 





En yakın arkadaşlarından biri Necmi Rıza Ahıskan. İlişkileri ağabey-kardeş gibi. Necmi Rıza’nın oldukça vehimli bir kişiliği var. Birisi, “Bugün rengin biraz solgun görünüyor,”dese, hemen eve gidip yorgan-döşek yatarmış.





Necdet Yaşar’ın Necmi Rıza ilgili iki anısını anlatacağım.





Yıl, 1957...6-7 Eylül. Atatürk’ün Selanik’teki evine bomba atıldığı haberi yayılınca, Rumlara karşı başlayan hareket, bütün gayrimüslim vatandaşlarımıza da yönelmiş. O utanç günleri. Her taraf yağmalanmaya başlamış.





Ahıskan’ın da İstiklal Caddesinde bir dükkanı var. Bırakıp kaçamıyor bir türlü Tek serveti o dükkan. Sonra aklına bir çare geliyor. O hengame arasında başlıyor, bağıra çağıra, “Allah adın zikridelim, evvela…,” diye mevlüt okumaya. Gelen yağmacılar, bu bizden, belli diye düşünerek, “Hadi geçmiş olsun, amca,” deyip gidiyorlarmış Ahıskan da böylece hem canını, hem malını kurtarmış..





Bu ve şimdi anlatacağım anıyı, ben Necdet Yaşar’ın bir TV röportajında kendisinden dinledim. Aşağıdaki anıyı başka şarkılarla anlatanlar da var ama ben bizzat duyduklarıma itibar edeceğim.





1960 Darbesi olmuş, Menderes ve arkadaşları Yassıada'da. Necdet İstanbul Radyosuna gidiyor. Ahıskan meşgul. Soruyor Necdet Yaşar,





-Ne yapıyorsun, ağabey,” diye soruyor.





-Repertuarımı hazırladım da şöyle tempolu, bir şeyle bitirmek istiyorum. Söyler misin, ‘Köprüler Yaptırdım Gelip Geçmeye’ nasıl olur?” Necdet Yaşar birden telaş ve korkuyla,





- “Abi, ne yapıyorsun, sen? Radyoyu mu kapattıracaksın, bu devirde bu şarkı söylenir mi,” diye cevap veriyor Necdet Yaşar.





-“Niye ki,” diye şaşkınlık içinde soruyor, Necmi Rıza. Necdet Yaşar,





-Köprüler, çeşmeler, Demokrat Parti’nin sloganı değil mi,”diye cevap veriyor.  Bunun üzerine Necmi Rıza, 





-'Haklısın galiba, Öyleyse ‘Ada Sahillerinde Bekliyorum’u söyleyeyim,' diyor. Necdet Yaşar yine karşı çıkıyor.





-“Abi, o hiç olmaz. Ada dediğin Yassıada değil mi? Menderes’i mi bekliyorsun?Ürkmüştür Necmi Rıza, biraz düşünür.





-“Öyleyse, ‘Muntazır Teşrifine Hazır kayık’,uygun olur” der.  Necdet Yaşar’ın muzipliği üzerindedir.





- “Abi sen hepimizi içeri attıracaksın  Bu organize suça girer. Kayığı yanaştırıp Menderes'i kaçıracaksın, diye düşünürler. Bu tek başına yapılacak iş değil.der.





Bunun üzerine Necmi Rıza, “Lanet olsun,” diyerek radyodan çıkar, gider.Necdet Yaşar arkasından koşup, “Abi, vallahi şakaydı,” dese de Necmi Rıza’ya yetişemez ve o gün , Neci Rıza’nın eski bir bandıyla program yapılır





DURDUK YERDE AKLIMA GELMEDİ BUNLAR.





  • SİZ İSTERSENİZ, UYGUNSUZ KELİMELERİN BİR LİSTESİNİ ÇIKARIN.




  • KUSURA BAKMAYIN, BEN İPUCU VEREREK BAŞIMI DERDE SOKMAKAMAM..


İfral TURGUT

12.07.2020 22:28:34

YAZARLAR


“ADANA, TÜRKİYE’NİN LİDER ŞEHİRLERİNDEN BİRİ OLMAK ZORUNDA”

ÇUKUROVA GİAD’DAN EMNİYET MÜDÜRÜ ZİYARETİ

Ç.Ü ENDÜSTRİ MEZUNLARI BURSA’DA BULUŞTU

MMO’DAN KARALAR VE KOZAY’A ZİYARET

NASIL BİR DEMOKRASİ, NASIL BİR CUMHURİYET?

EROĞLU VE SOYLU’DAN ORTAK RESİM SERGİSİ

DEMİRÇALI: MASA TENİSİ İHTİSAS KULÜBÜ DESTEĞİ HAK EDİYOR”

TZOB NİSAN AYI ÜRETİCİ MARKET FİYAT DEĞİŞİMİNİ AÇIKLADI

"HİBE EDİLEN KAMYONLARI GERİ ÇEKİYORLAR"

YUSUF KANLI: SİNEKLE VE HAŞERATLA MÜCADELEDE ZAFİYET VAR

İŞ VE NETWORK GELİŞTİRME ÇALIŞTAYI

ADANA'DAN BELARUS’A İHRACAT ARTIYOR

ADASO’DA ŞİRKETLERİN YENİ FİNANSMAN YÖNTEMLERİNİ ELE ALINDI

ZERDEÇALIN 11 FAYDASI

“AİLE DİŞ HEKİMLİĞİ SİSTEMİ BİRAN ÖNCE YAŞAMA GEÇMELİ”

ZEYDAN KARALAR’DAN 1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ KUTLAMASI

“EMEĞİN EN YÜCE DEĞER OLDUĞUNU UNUTMAMALIYIZ”