Şimdiye kadar hiç bana sokakta bir mikrofon uzatarak, herhangi bir konuda fikrimi sormadı. Sorsaydı, sanırım, anayasanın bana verdiği düşünce ve ifade özgürlüğümü kullanarak o konudaki fikirlerimi açıklamaya çalışırdım. Ama bundan sonra o da mümkün olmayacak gibi. Çünkü devlet sokak röportajlarını terör suçu kabul ederek yasaklayacak.
Dünya bu konuda ne yapıyor, vatandaşlarına nasıl davranıyor, derleyebildiğim kadarıyla kısa notlar halinde paylaşmaya çalışayım.
Speakers’ Corner, yani “Konuşmacı Köşesi.” Özgürce konuşmanın ve tartışmanın izin verildiği bir alan. En bilineni, Londra'daki Hyde Park’ta. Burada konuşmacılar, herhangi bir konu sınırlaması olmadan, istediği konuda konuşup, nutuk atabilir. Ancak terbiye sınırlarını aşan ve küfür içeren konuşmalar yapılmaz.
1855'te, çalışanların izinli olduğu tek gün olan Pazar günü, alım satımı yasaklayan Pazar Ticaret Yasası'na karşı protesto amacıyla halk ayaklanmaları çıktı. Ayaklanmalar Karl Marx tarafından "İngiliz devriminin başlangıcı" olarak tanımlandı.
Konuşmacı Köşesi, herkese açıktır. Konuşmacılar yuhalanma, laf atılma ve dalga geçilme riskini de göze almaları şartıyla, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. Maddesiyle sağlanan ifade özgürlüğü hakkını sonuna kadar kullanabilir.
Speakers’ Corner’ın dünyaca bilineni Hyde Park’ta olmasına rağmen, Londra dışında, Southampton, Nottingham, Lichfield, Staffordshire, Portsmouth’ta aynı işlevde benzer yerler vardır
Hyde Park’ın verdiği ilhamla mı bilmem, dünyanın her yerinde halkın düşüncelerini özgürce açıkladığı mekanlar var. Birkaç örnek vermeye çalışayım:
AVUSTRALYA: Sydney’de,1878'de kurulan bir Speakers' Corner’da halk her Pazar 14:00-17:00 arası konuşuyor. Ayrıca bir de web siteleri var.
KANADA: Özgür konuşma ve toplanma kavramı halkın miras olarak kabul ettiği bir övünç kaynağıdır
HONG KONG: Konuşma mekanı güncel konuları tartışmak üzere politikacıların, akademisyenlerin ve kamu temsicilerinin bir araya geldiği belirli bir alandır,
ENDONEZYA: Halk düşüncelerini başkanlık sarayının karşısındaki, küçük bir parkta Saray Manzaralı Park denilen Gösteri Parkı’nda paylaşır.
İTALYA: Demokrasi ve konuşma özgürlüğünü Pisa'daki ana meydanının bir köşesinde Konuşmacı Köşesi denilen bir alanda yaşar.
MALEZYA: İlk “Konuşmacılar Meydanı”, 4 Mayıs 2010'da Penang'da kurulmuştur .
HOLLANDA: Amsterdam'da Spreeksteen adı verilen bir konuşmacılar köşesi var.
YENİ ZELANDA: Konuşmacıların Köşesi Auckland'daki Albert Park'tadır.
SİNGAPUR: Konuşmacı Köşesi 1 Eylül 2000'de açıldı.
TRİNİDAD: "Woodford Meydanı Üniversitesi" olarak bilinen meydan, Trinidad'ın ilk başbakanı Eric Williams tarafından açılmıştır.
TAYLAND: 1930'larda Bangkok'ta bir alan Hyde Park adıyla kurulmuştur.
ABD: Cleveland'da Belediye Başkanı Johnson'ın heykelinin olduğu meydan, California Üniversitesi özgür konuşma alanı, Elon Üniversitesi kampüsündeki köşe, Washington Square Park’taki Bughouse Meydanı, Pennsylvania Bulvarı'nın yalnızca yayalara açık alan vs. halkın kimseden izin almadan özgürce fikirlerini paylaştığı alanlardır.
Düşünen ve konuşan insandan korkuyorlar. Peki bundan sonra ne olacak? Sanırım bu konudaki en güzel şeyi Cemal Enginyurt söyledi: