İfral TURGUT

Tarih: 26.02.2022 21:25

STOCKHOLM SENDROMU versus LİMA SENDROMU

Facebook Twitter Linked-in






Stockholm Sendromu, insanın kendisini zora sokan ve üzen koşulları kabullenmesi, savunması, sıkıntıya sokan koşulların nedenlerini görmemesi, ezilmesine rağmen ezenin yanında yer alması, hatta ezen kişiye karşı minnet duyması olarak tanımlanıyor.   





Stockholm Sendromu’na göre kurban/ezilen durumunda olan topluluk, kendilerini tehditle, şiddet yoluyla ve özgürlüklerini kısıtlamakla yoğun strese sokan kişilerin bakış açısını benimseyebiliyor. Bu durumda artık kendi bakış açılarına göre bir “kurban/ezilen” durumundan çıkıyor, içinde bulundukları durum bir anda meşru ve doğru bir duruma, kendilerini ezen insan da aslında yanlış anlaşılmış bir kişiye, hatta bir tür kahramana dönüşüyor.





Sendrom, ismini 1973 yılında Stockholm'de yaşanan bir olaydan alıyor. İsim babası da Psikiyatr Nils Bejerot.





Olay şu: Stockholm'de soyguncular bir bankayı basıyor ve 4 banka görevlisini, 6 gün boyunca rehin tutuyorlar. Soyguncular, rehinelere iyi davranınca aralarında iyi ilişkiler oluşuyor. Polisin bankaya operasyon düzenleyeceğini fark eden rehineler, soyguncuları uyarıyor. Hatta, olay sonrasında yakalanan soyguncular aleyhine ifade vermekten kaçındıkları gibi, onların   avukatlık ve savunma giderlerini karşılamak için aralarında para topluyorlar. Gazeteler bu olay üzerine, “Soyguncular bankadan para çalamadılar, ama bazı insanların kalbini çaldılar,” diye manşet atıyorlar.





Rehinelerden biri serbest kaldıktan sonra nişanlısını terk edip, ilgi duyduğu soyguncunun hapisten çıkmasını bekliyor ve onunla evleniyor.





Bu olaydan bir sene sonra, ABD’de zengin bir ailenin kızı olan Patty Hearst, kendilerine Simbiyonez Özgürlük Ordusu diyen bir grup tarafından kaçırılıyor. Grup üyeleri, kadını ışık geçirmez, ufak bir dolaba kilitliyor, sürekli ölümle tehdit edip, bir de tecavüz ediyor. Sadece birkaç gün “ödül” adı altında, dolabın kapısı biraz açık bırakılarak hava almasına izin veriliyor ve Patty bu şekilde iki ay yaşıyor.





Olayın üzerinden yaklaşık bir yıl geçiyor, Patty, San Francisco’da elinde tüfekle bir bankayı soymaya çalışırken yakalanıyor. Eski rehine, Tania takma adını almış ve kendisini kaçıran örgütün silahlı bir militanı olmuştur. Avukatı mahkemede Stockholm Sendromu'nu  öne sürse de, mahkeme savunmayı yeterli bulmuyor ve hapis cezası veriyor.  





Stockholm Sendromu’nun Belirtileri  









Lima Sendromu, Stockholm sendromunun aksine, rehin alan kişinin rehinesine sempati duymasıyla ortaya çıkan ve rehinesiyle duygusal bağ kurmasına verilen isim. Stockholm sendromunun tam tersi, rehin alan kişi kurbanlarıyla empati kurmaya ve  kurbanlarının ihtiyaçları ve sağlıkları için endişelenmeye bile başlar.





Aralık 1996’da, Peru’nun başkenti Lima’da, 14 gerilla, Japon Büyükelçiliği’nde bir resepsiyonu basarak birçok diplomat, iş insanı ve askeri, 4 ay rehin almıştı.4 ay boyunca militanlar, rehinelere sevecen davranmış ve ihtiyaçlarını karşılamış, hatta rehinelerin büyük bir kısmını da serbest bırakmışlardı. Bu olay da Lima Sendromu’nun doğuşu olarak kabul edildi.





İNSAN KARMAŞIK VE ANLAŞILMASI ZOR BİR VARLIK AMA ACABA;







Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —