SÜRGÜN

SÜRGÜN






Tarih, 9 Nisan 1872





Gedikpaşa Tiyatrosu’nda bir oyun sahnelendi. “Vatan Yahut Silistre”  Vatanı sevmenin onu korumak olduğunu anlatıyordu. Halkı duygulandırıp coşturmuştu. Sevinç gösterileri sokağa taştı.





Tiyatro afişi altında oyunun yazarı olarak “Fedai Kemal”  yazılıydı. Gençler ellerinde meşaleler, ağızlarında “Fedai Kemal” sloganlarıyla yürüyüşler yaptılar.






Oyunun ikinci temsili daha da muhteşem oldu.Nuri Bey, Bereketzade İsmail Hakkı Bey oyunu öven yazılar yazdılar. Ama…





Saray rahatsız oldu.






Namık Kemal, Nuri Bey, Bereketzade İsmail Hakkı, Ahmet Mithat, Ebuzziya Tevfik tutuklandı. Mahkemeye falan çıkarılmadılar. Kararı Saray verdi: Sürgün.Ama  neyle suçlandıklarını bilmiyorlardı. Suçlarını ve cezalarını 9 Nisan’da “Mısır” adlı gemiye çıktıklarında, Binbaşı Bahri’den öğrendiler. Gerekçe “Vatan Yahut Silistre” değildi.    Yazı yazmışlar ve zararlı yayın bulundurmuşlardı...






Namık Kemal büyük bir gizlilik ve güvenlik önlemleri içinde “Mısır” adlı gemiye getirildi.  Güvertesinden, son kez İstanbul’a baktı. Bir ümidi vardı. Şimdi bütün İstanbul ayağa kalkacak, iki gece önce önce “Fedai Kemal” diye bağıranlar limanı dolduracak ve bu adaletsizliğe engel olacaklardı. Bekledi…Bekledi…Limanda kimseler yoktu. İşte bu tutuklanmaktan daha ağır geldi vatan şairine.






Geminin rotasını bilmiyorlardı. Ahmet Mithat ve Ebuzziya Tevfik Rodos’ta indirildi;  Namık Kemal Kıbrıs’a götürüldü, Magosa’ya  Diğer ikisi Akka’ya götürülüyordu. Böyle birbirinden ayrılmıştı bu beş azılı adam.





Tamam da, sürgün süresi ne kadardı? İslah oluncaya kadar.





Namık kemal Magosa’da 38 ay kaldı. İslah olmadı ama tahta çıkan IV. Murat kendisini affetti.





Amacım Namık Kemal’in zindan günlerini, zindandayken yarattığı eserleri, özgürlük özlemini falan yazmak değil. Belki bir başka yazıda. Ama Namık Kemal’in ömrünün sürgünlerde geçtiğini, çektiği acıların onun düşüncelerini asla değiştirmediğini ve henüz 47 yaşındayken, yine bir sürgünde hayata veda ettiğini,





“Ölürsem görmeden millete ümid ettiğim feyzi;
Yazılsın seng-i kabrimde; Vatan mahzun, ben mahzun.”





diye bir vasiyet bıraktığını da söylemeden geçemeyeceğim.





BU YAZIYA YORUM YAPMAYACAĞIM. AMA…





  • VATAN,  VATAN SEVGİSİ, VATAN BORCUNU,
  • AHDE VEFAYI,
  • NAMIK KEMAL’İN, GEMİNİN DEMİR ALDIĞI ANKİ RUH HALİNİ,
  • NAMIK KEMAL’İN DİRENCİYLE, NEVZUHUR DÖNEKLERİ DE,




SİZLERDEN DİNLEMEK İSTERİM.



İfral TURGUT

8.05.2020 01:17:27

YAZARLAR


MMO’DAN KARALAR VE KOZAY’A ZİYARET

NASIL BİR DEMOKRASİ, NASIL BİR CUMHURİYET?

EROĞLU VE SOYLU’DAN ORTAK RESİM SERGİSİ

DEMİRÇALI: MASA TENİSİ İHTİSAS KULÜBÜ DESTEĞİ HAK EDİYOR”

TZOB NİSAN AYI ÜRETİCİ MARKET FİYAT DEĞİŞİMİNİ AÇIKLADI

"HİBE EDİLEN KAMYONLARI GERİ ÇEKİYORLAR"

YUSUF KANLI: SİNEKLE VE HAŞERATLA MÜCADELEDE ZAFİYET VAR

İŞ VE NETWORK GELİŞTİRME ÇALIŞTAYI

ADANA'DAN BELARUS’A İHRACAT ARTIYOR

ADASO’DA ŞİRKETLERİN YENİ FİNANSMAN YÖNTEMLERİNİ ELE ALINDI

ZERDEÇALIN 11 FAYDASI

“AİLE DİŞ HEKİMLİĞİ SİSTEMİ BİRAN ÖNCE YAŞAMA GEÇMELİ”

ZEYDAN KARALAR’DAN 1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ KUTLAMASI

“EMEĞİN EN YÜCE DEĞER OLDUĞUNU UNUTMAMALIYIZ”

“EMEKÇİLER, EMEĞİNİN KARŞILIĞINI ALMALI”

ADSOD’DAN EVLENECEK ÇİFTLERE BÜYÜK DESTEK

AOSB “SANAYİ TEMALI” RESİM YARIŞMASI ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU