TARİHİN DERİN İZLERİNİ YANSITAN BELDE: "PERİ"

Dün, Çarsancak'ın ticaret merkezi idi, bugün viran olmuş, kaderine terk edilmiş " büyük köy". Adı kasaba nüfus yoğunluğu bakımından köyden büyük, ancak gelişmişlik düzeyi açısından köyden geri kalmış bir görünüm sergiliyor Peri.

Dün, Çarsancak'ın ticaret merkezi idi, bugün viran olmuş, kaderine terk edilmiş " büyük köy". Adı kasaba nüfus yoğunluğu bakımından köyden büyük, ancak gelişmişlik düzeyi açısından köyden geri kalmış bir görünüm sergiliyor Peri.

Peri Kasabası'nın çevresindeki köylere bakıyorum, modern, çatılı tek ya da bahçesi olan dubleks evler dikkat çekiyor. Peri'de kerpiçten yapılmış, doğaya kafa tutarcasına ayakta kalabilmiş evler çoğunlukta. Peri'nin, henüz kırsal özelliğini yitirmediği, ancak kentleşmeye de ayak uydurmadığı görülüyor. Elbette bunun pek çok nedeni olduğu bilinen bir gerçek.

- Ticari hayatı felç olmuş, tek bir fırın ekmek üretiyor-

Sancak olma vasfını geçmişte taşıyan Peri,

isim değiştiğine uğrarken, ticari hacmini de kısmen değil, tamamen kaybettiğini görüyoruz. Statüsü Belde, ama kırsal köy özelliklerini taşıyor her yönden. Kentleşme adına söylenebilecek ne varsa Peri'de "yok" listesinde!.. Peri Beldesi Ortaharman Köyü'ne 23 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Ama geçen 60 yıla yakın bir döneme rağmen gelişme, büyüme ticaret merkezi olma vasfını büyük ölçüde değil, tamamen kaybetmiş. Kaldı ki dünkü kasaba Peri için çok güzel kelimeler sarf etmek isterim lakin dilim varmıyor. Ne diyeceğimi de bilemiyorum. Oysa, Peri'ye gitmek için Ortaharman Köyü'nden yola çıkarken, çok gelişmiş bir belde hayal ediyordum. Peri'nin Şehircilik bağlamında diger kasabalara göre " çağ atlamış olabileceğini" umuyordum. 

Bu "pembe hayalleri" kurarken diğer yandan çocuk

gibi içim içime sığmıyordu. Hele belde merkezine ilk adımımı attığımda, birileri buz gibi suyu başımdan aşağıya döktü sanki!

***

Birden yüzümdeki gülümseme yüreğimdeki heyecan, hayalimdeki Peri kayboldu.

***

Dilim varmıyor ama büyük hayal kırıklığına uğradım. Halbuki ki bir kaç dakika önce bir an önce ulaşmak için yüreğim pır pır atıyordu. Peri için olumsuz tek kelime aklımdan geçmezdi, içler acısı halini gezip görmeden önce. Olumlu tümceler kurmayı çok isterdim ama gerçeği yazmaktan başka seçeneğimin olmadığını da açık bir dille ifade etmek zorundayım.

***

Nitekim, gazetecilik meslek ilkelerine bağlı olduğumu en iyi, bu köşeyi okuyanlar bilir. Biraz önce ifade ettiğim gibi, Peri hakkında ne güzel hayaller kurmuştum oysa!***

Çarşı Merkezi'nde dolaşırken, gözlerim doldu, yüreğim sızladı. Bir şeyler yazmaktan da zorlandım adeta!

Nüfusu 2 bin 300 dolayındaki belde de, çarşı merkezinde iki dükkan ve ekmek üreten tek fırın açık olduğunu gözlemledim. Onlarca dükkanların kepenkleri uzun yıllardan beri kapalı. Bazı dükkanların duvarlarından sıvalar dökülmüş. Hatta kerpiç duvarlar yosun bağlamış. 

Gezip gördüklerimi anlatmadan önce Peri'nin geçirdiği tarihi evrelere göz atmakta yarar var sanırım. 

-Osmanlı döneminde Çarsancak'ın ticaret merkezi idi-

Osmanlı egemenliği döneminde Dersim yöresinin en önemli kasabalarından biri olarak önem taşıyordu. Çarsancak; kadim bir tarihe sahipti. 1832 yılında yani bundan 193 yıl önce Osmanlı kayıtlarında Pertek, Sağman, Mazgirt, Çemişgezek'i içine alan bir sancak olarak biliniyor. 

Osmanlı İmparatorluğu'nun idari yapılanmasına dair gelir getiren güçlü bir bölge olarak tanımlanıyor. 

Çarsancak, 1840 tarihli kayıtlarda ise, Harput sancağına bağlı bir kaza merkezi olarak geçiyor. 

Günümüzde Tunceli ilinin Mazgirt İlçesi’ne bağlı bir bucak. Çarsancak Peri Nehri kıyısında yer aldığından dolayı yerli halk, geçmişte olduğu gibi, günümüzde de Akpazar yerine "Peri" demeyi tercih ediyor. 

- Çarsancak 1970 yılında Akpazar ismini alıyor -

Çarsancak yıllar geçtikçe ticari canlılığını kaybederken, isim değişikliğine de uğruyor ve 1970 yılında Akpazar adını alıyor. 

Peri, aldığı Akpazar ismine, layık bir çizgide geliştiği söylemek oldukça zor. Her ne kadar tarihi, kültürü ve doğasıyla köklü bir geçmişe sahip özel bir belde olmasına karşın. Bu güzellikleri bugün göremiyoruz. Geçmişteki ticari hayattan eser yok.

***

Özellikle günümüzde viran olmuş, yıkık evler arasında yok olma tehlikesi ile karşı karşıya buluyor dünün Çarsancak'ı, bugünkü Belde statüsündeki Akpazar. 

***

Peri, tarihi dokusunu kurtaracak, modern gelişme ve büyümeye ivme kazandıracak güçlü, tutarlı, bir "yardım eli" bekliyor. Belde de göze çarpacak Toki konutlarından başka modern bina, apartman ya da siteye rastlamak pek olası değil. 

- Çarşı merkezi geçmişin izlerini taşıyor -

Akpazar'a "Akpazar" demek dile kolay. Ancak ne gezilebilecek bir çarşısı var ne de bu çarşıda refah içinde yaşamanın mutluluğu ve huzurunu dile getirebilen insan topluluğu.

***

Osmanlı dönemindeki ismiyle Çarsancak, geçmişte eşsiz bir kasaba olarak tarihteki yerini almasına karşın, günümüzde Akpazar ismiyle ıssız bir kasaba konumunda olduğunu söylemeye dilim varmıyor. Ama 

güneş balçıkla sıvanmaz, gerçekler karartılamaz. Görünen köy de kılavuz istemez!

***

Günümüzde Akpazar Beldesi, ne yazık ki bir köyden farksız durumda. Hata çevredeki bazı yerleşim yerleri Akpazar'a oranla modern kent dokusunun izlerini taşıyor. Sokakları Akpazar sokaklarından daha geniş ve temiz. Belirli aralıklarla Tunceli İl İdaresi tarafından konulmuş çöp konteynerleri dikkat çekiyor. Ve haftada iki gün çöpler toplanılıyor. 

- Akpazar'a "şehir" demek bin tanık gerek -

Tarih boyunca efsanelere ev sahipliği yapmış günümüzdeki ismiyle Akpazar'a "şehir" demek on değil, yüz değil, bin tanık gerek.

Akpazar sessiz, rüzgarın uğultusuyla konuşan, geceleri bülbül yerine baykuşların öttüğü kaderi ile başbaşa bırakılmış bir kasaba! 

Sokaklarında eskiden olduğu gibi çocukların oyun oynayıp ip atladığı falan yok. Sokaklar sessiz, sakin ve bakımsız.

***

Yer yer yerinden sökülmüş kilitli parke taşları ayağınıza takılıyor, "Hoş geldiniz" dercesine!..

Oysa siz sendelenip yere kapaklanacak gibi oluyorsunuz. Kızlar, kadınlar ve gençler bu kasabada sanki yaşamıyor. Çarşıda gezindiğim sürece ne bir kadın, ne bir gence ne de çocuklara rastlayamadım. Sağıma soluma bakınıp dolaşırken bir pikap beni geçti. Sürücü " üzüm, kavun, karpuz, armut, domates, biber var" diye megafonla anons yapıyordu. Çocuklar yerine sokaklarda in cin adeta top oynuyordu. Sokaklarda gezinirken kerpiçten yapılmış evlerin duvarları sanki üstüme geliyordu. Bazı yerlerde moloz yığınları dikkatimi çekti. Bu tablo kasabanın ne kadar bakımsız, sahipsiz olduğunu gösteriyordu. Molozlar, "Ben buradayım, belediye nerede" diye haykırıyordu sanki...

- Adımınızı attığınız her yer geçmişin izlerini taşıyor -

Akpazar namı diyar Çarsancak'a ilk kez 1959 yılında babamla birlikte gitmiştim. Çarşı merkezi insanlarla dolup taşıdığını görerek büyük heyecan yaşamıştım. Nefes almaktan hayli zorlanmıştım. O günü hala unutmuş değilim. Film şeridi gibi gözümün önünden gelip geçti. Kalaycılık, semercilik, demircilik, testi imalathaneleri ve diğer el sanatlarının yoğunlukta olduğu değirmeni ile ünlü bir kasaba idi Çarsancak.

Dükkanlarda ne ararsan bulurdun.

***

Halk Elazığ'a gitmektense Çarsancak'ta alış veriş yapıyordu. Zaten o yıllarda şehirlere gitmek için ne asfalt yollar ne de vasıta vardı. Yöre halkı tüm ihtiyaçlarını Çarsancak'ta karşılıyordu. Züccaciye, nalburiye, tuhafiye, manifatura, onlarca bakkal ve terzi dükkanları göz kamaştırıyordu. Semercilik, demircilik, kalaycılık çok ilerlemişti. Toplum, Çarsancak Bölgesi'ne imreniyordu. Dolayısıyla halk tüm ihtiyaçlarını bu kasabadan karşılıyordu. 

- Peri Kasabası'na 59 yıl sonra bu ilk gelişim -

Çarsancak diğer bir ifadeyle Peri ya da Akpazar. Ne derseniz deyin. Ben Akpazar Ortaokulu'nun ilk mezunlarındanım. Mezun olduğum tarihten bu yana Akpazar'a 14 Kasım 2025’te yani 59 yıl sonra ilk kez adım attım. 

Akpazar ile ilgili izlenimlerimi ve çarşıda karşılaştığım bir kaç insanla yaptığım sohbeti, dile getirdikleri sorun ve beklentilerini bir başka yazıya bırakıyorum.


Düzgün COŞKUN

18.11.2025 22:19:00

YAZARLAR


ADANA’DA “BAĞIMSIZ” AİLE FESTİVALİ

TOKSİK İLİŞKİDE YALNIZLIK KORKULARI DA SIK GÖRÜLÜYOR!

VALİLİKTEN AÇIKLAMA VAR. ÖĞRETMENLER TUVALETİNDE GİZLİ KAMERA SKANDALINDA SON DURUM

İŞ KAZALARINDA ÖLÜMLER, RESMİ BİLDİRİMLERİN İKİ KATI

SEYHAN’IN ATIKLARI GÜBRE OLUYOR

AKILLI BİR TELEFON İÇİN 12 BİN LİTREDEN FAZLA SU TÜKETİLİYOR!

ADANA’DA “GEÇİNEMİYORUZ” MİTİNGİ

ÇOCUK İYİLİK MERKEZİ’NE KALICI BİNA YAPTIRIYOR

AVRUPA’NIN İLK SU ÜRÜNLERİ OTB’Sİ ADANA’DA YATIRIMCIYA HAZIR

MANDALİNA İHRACATINDA YÜZDE 144’LÜK REKOR ARTIŞ

SİLİVRİ’DE KARALAR’I ZİYARET ETTİ, İMAMOĞLU’NU YOK SAYDI

TENİS FEDERASYONU BAŞKANI ADANA’DA

ADANA'NIN EFSANE BAŞKANI EGE BAGATUR ANILDI

Nurettin ÇELMEOĞLU Yazdı/ “SEYHAN VİLÂYETİ”NE KAYITLI VATANDAŞTIK

BİR TIR DOLUSU MUTLULUK ADANA’DA

FAHRİ TRAFİK MÜFETTİŞLERİNE YÜZ YÜZE EĞİTİM

KAZAN OPERATÖRÜ EĞİTİM VE SINAV MERKEZİ PROTOKOLÜ İMZALANDI