TEKÂLİF-İ MİLLİYE

Atatürk’e çamur atmak için hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar. Son sığındıkları yalan ve iftira: “Atatürk de milletin malına bir kararname ile el koymuştu.

Atatürk’e çamur atmak için hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar. Son sığındıkları yalan ve iftira: “Atatürk de milletin malına bir kararname ile el koymuştu.” Hatay’da vatandaşa sormadan, rızasını almadan, insanların nasıl geçineceğin, yaşayacağını hiç umursamadan zeytin tarlalarını TOKİ’ veriyorlar ya, işte gelip bu yalana sığınıyorlar. Peki, gerçek ne?

Tekalif-i Milliye…Bugünün Türkçesi ile “Millî Yükümlülükler ya da Ulusal Vergiler.” Kurtuluş Savaşı'nın dönüm noktası olan Sakarya Meydan Muharebesi ile topyekun savaşa hazırlanıyoruz. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa da kanunla kendisine verilen yetkiye dayanarak, üç ayla sınırlı, "Ulusal Yükümlülük" adıyla  on maddelik bir emir yayınlıyor.     

Atatürk bunu, Nutuk’ta, “Millet fertleri, yalnız düşman karşısında bulunanlar değil, köyde, evinde, tarlasında bulunan herkes silâhla vuruşan savaşçı gibi, kendini vazifeli sayarak bütün varlığını yalnız mücadeleye verecekti,” sözleriyle açıkladı.

İşte o 10 madde:

  1. Her ilçede bir Tekâlif-i Milliye Komisyonu kurulacak.
  2. Halk, elindeki silah ve cephaneyi 3 gün içinde orduya teslim edecek.
  3. Her aile bir askeri giydirecek.
  4. Yiyecek ve giyecek maddelerinin %40'ına el konacak ve bunların karşılığı daha sonra geri ödenecek.
  5. Ticaret adamlarının elindeki her türlü giyim eşyasının %40'ına el konacak ve bunların karşılığı daha sonra geri ödenecek.
  6. Her türlü makineli aracın %40’ına el konacak.
  7. Halkın elindeki binek hayvanlarının ve taşıt araçlarının %20'sine el konacak.
  8. Sahipsiz bütün mallara el konacak.
  9. Tüm demirci, dökümcü, nalbant, terzi ve marangoz gibi iş sahipleri ordunun emrinde çalışacak.
  10. Halkın elindeki araçlar bir defa olmak üzere, 100 km'lik mesafeye ücretsiz askeri ulaşım sağlayacak.

Atatürk’ün yayınladığı bu emirler sonunda halk elinde bulunan her şeyi vergi olarak ordusuna bağışladı ve  Atatürk’ün etrafında toplandı. Tek istekleri vardı: Kurtuluş Savaşı’nı kazanmak. 

Ve savaş kazanıldı. Peki devlet aldıklarının bedelini geri ödedi mi? Elbette ödedi. Hem de ne pahasına biliyor musunuz? Halk verdiklerini devlete bağışlamak istedi. Atatürk’e göre ise o alınanlar, bedeli sonradan ödenmek üzere alınan zorunlu borç idi. Her ilçede kurulan Tekalif-i Milliye Komisyonları, halktan aldığı her kuruşu kayıt altına almıştı. Bir tek iğne bile defterlere yazılmıştı. Ve Savaş sonunda, tüm borçlar hak sahiplerine geri ödendi.

BUNLARI BİLMEDEN SÖYLEMEK, KARA BİR CEHALET. BİLEREK SÖYLEMEK İSE,

  • YALANCILIK, İFTİRACILIK VE VATAN HAİNLİĞİDİR.

 


İfral TURGUT

1.05.2025 16:57:00

YAZARLAR


ADANA’DA YENİ BİR GAZETE: AOSB GAZETE

HER 6 KİŞİDEN 1'İ YALNIZLIKTAN ETKİLENİYOR

OBEZİTE UYKU APNESİNİ ARTIRDI!

“BU DÜZENE BOYUN EĞMEYECEĞİZ”

Düzgün COŞKUN Yazdı/ ARAŞTIRMA ÜNVANINI KORUYAN ÜNİVERSİTE

“TOM BARRACK ÜLKESİNE GÖNDERİLSİN”

İSRAFİL UÇURUM BAŞKANLIĞINA ADAY

MURAT SANCAK’IN AVUKATINDAN AÇIKLAMA VAR

BURHANETTİN BULUT YERİNİ KORUDU

BAHİS ADANA’DA MI BAŞLADI?

TUTUKLULUĞUNUN 150. GÜNÜNDE ADANA’DA MİTİNG

İYİ PARTİ’DE EROĞLU DÖNEMİ

YEMEKTEN SONRA TATLI İSTEĞİ NASIL ENGELLENİR

TÜRKİYE’NİN 23 ARAŞTIRMA ÜNİVERSİTESİNDEN BİRİ

GAZETECİ ÇELİKTEN SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI

ADANA’YA 15 YENİ AMBULANS

MURAT SANCAK, METİN KORKMAZ VE FUTBOLCU YÜCEL GÜROL'A GÖZALTI KARARI