İfral TURGUT

Tarih: 08.04.2021 17:12

TÜRK GENÇLERİ ÇALIŞMASINI DA, EĞLENMESİNİ DE BİLMELİDİR

Facebook Twitter Linked-in


Yıl 1937. Bir Eylül akşamı. On civarında genç Florya’da deniz gezisi yapmaktadır. Hava güzel, mehtap güzel, gençler huzurlu. Coşarlar ve şarkı söylemeye başlarlar.
Biraz sonra, deniz köşkünden bir sandal geçlere doğru yaklaşmaya başlar. Gençler gelenin Atatürk olduğunu anlayınca, hemen şarkıyı, eğlenmeyi, gülmeyi bırakırlar ve saygılı bir şekilde beklemeye başlarlar.
Sandal iyice yaklaşır. Atatürk o güzel çehresi, o şefkatli sesiyle gençlere seslenir.
-“Aferin çocuklar. Türk gençleri hem çalışmayı, hem eğlenmeyi bilmelidir. Yurt sizindir. Hem çalışın, hem eğlenin.”
Gençler Ona olan saygılarını, sevgilerini iletirler. Atatürk devam eder,
-“Çocuklar… Ben zaferleri de, devrimleri de sizin babalarınızla, amcalarınızla, dayılarınızla, kısacası tüm yurttaşlarımızla yaptım. Bu sizin hakkınızdır. Ama bakıyorum, bana karşı inancınız çok güçlü. Size bir şey soracağım. Yeteneksiz bir ulusun başında bulunsaydım, bu zaferleri kazanıp, devrimleri yapabilir miydim?”
Bu soruya Şadi isimli genç cevap verir;
-“Atatürk’üm, siz yeteneksiz bir ulusun başına gelemezdiniz. Çünkü yeteneksiz bir ulustan böyle bir lider çıkamazdı ki!”
Çok mutlu olur Atatürk. Heyecanla ayağa kalkar ve Şadi’nin elini sıkar. Der ki,
-“İşte beklediğim açıklama!”

HALK ADAMI, HALKIN ADAMI, HALKININ ADAMI HEP HALKIYLA BERABER OLMAKTAN MUTLUYDUİ HUZURLUYDU, GURURLUYDU.

HİÇ BİR ZAMAN;
• KERAMETİ KENDİNDEN MENKUL BİR LİDE OLMADI

• “BEN GİDERSEM DEVLET YIKILIR,” DİYE ABA ALTINDAN SOPA GÖSTERMEDİ.





Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —