Oktay EROL

Tarih: 20.03.2019 23:53

ÜRETEN 'PROJEYLE' ÇIKIN ADANALININ KARŞISINA!

Facebook Twitter Linked-in


Üreten ‘projeyle’ çıkın Adanalının karşısına!





Bu ‘iktidarların’ yüklediği bir alışkanlık mı, nedir?





Yurttaşın ‘alım gücü’ gerekçe gösterilerek sorulan sorulara verilen yanıtlar var ya…





Ya tanıdık gelmeyen yabancı sözcükler,





Ya ilişkilendirilmesi zor konularla bağ kurmalar,





Ya virgülden sonrası bol rakamlı sayılar,





Ya makro ekonomik,





Ya mikro değerleri irdelemek,





Ya vatan, ‘millet’, Sakarya’yı ağza dolamak,





Ya da duyarlı konular üzerinde çatallanan sesle söylev vermek…





***





Yurttaş ‘alım gücü’ diyor…





Yurttaş yapılan yollarda yürüyemediğini,





Yurttaş kilittaş döşenmiş parklarda çocuğuyla gezemediğini,





Yurttaş iki yakayı bağlayan köprüleri geçemediğini,





Yurttaş gezi yolunda çocuğuna şeker alamadığını,





Yurttaş turizme açtığınız ülkesini tanıyamadığını,





Yurttaş doyamadığını anlatmaya çalışıyor…





Var mı anlayan?





***





‘İktidarın’, çok sesli olarak düzenlediği ‘büyüyoruz’ şarkısını dinleyeli uzun süre oldu.





Ne yaptık büyüdük mü?





Dedikleri gibi ‘istihdam’ alanlarını oluşturduk mu?





İşsizliği çözebildik mi?





‘İstihdam’ ile işsizlik ülke büyümesinde, gelişmesinde en önemli öğelerdir.





‘İstihdamı’, işsizliği kısır çekişmelerle sürdüren ülkelerde gelişmeden de söz edilemez!





‘İstihdam’ ile işsizlik sorunu çözülmemişse; üretimde bir sorun var, tüketimde dışa bağlılık var, denir!





Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı R. Tayyıp Erdoğan’ın katıldığı mitingde yaşanan kısa bir video yayınlandı; izleyen olmuştur kanımca…





Videoda, cumhurbaşkanının dağıtmaya çalıştığı çay paketlerinden birini edinmek için kavgaya tutuşanlar vardı. Hepsi bir paket çay!





Haklı olarak cumhurbaşkanı ‘yapmayın, ayıp bunlar, size yakıştıramadım’ diyerek kavgayı yatıştırmak istese de, bu ülkenin sorunu…





Bu yurttaşın yokluğunun sorunu…





Bu bir paket çayın bile, birçok aile için ne denli önemli olduğunu gösteren bir görüntü…





Pazaryerlerinin dağılımında, çöp varillerinin yanında yiyecek arayan görüntüler gibi…





Çöpleri karıştıran, varili ters çeviren anneler gibi, babalar gibi…





‘Açım’, ‘işsizim’, ‘doyumsuzum’ diyen binler, yüzbinler, milyonlar gösterilmesi hiç de zor değilse bir ülkede;





Yerel seçimde ‘projeler’ konuşulmalıdır!





Tanıdık gelen, ‘bilindik’ ilgisiz konular değil!





***





‘İktidarlar’,  koltuklarında daha uzun oturabilmek için çaba harcarken, nasıl ki kendi gelecekleri yerine toplumu öne sürerek ‘beka’ sorunundan söz ediyorlarsa…





Yaşanan tüm olumsuzlukları bile yalanlama yolunu seçiyorlarsa…





Şimdi benzerini ‘yerel adaylardan’ da duyuyoruz…





Kent için, diyorsunuz,





Kentli için, diyorsunuz,





Kentin markalaşması için, diyorsunuz,





Kentin varsıllıkları için, diyorsunuz,





Kente ekonomik katkı sağlamak için, diyorsunuz…





İşsizlikten, alım gücü olmayışından ekmek alamayan düşünülmeden, mahalleye yaptırılan avuç iç büyüklüğündeki parkla övünüyorlar,





Yetmiyor, iki yılda bir neden olduğu belirtilmeyen ‘gerekçelerle’ yapılıp-sökülen yol çalışmalarını anlatıyorlar.





Yetmiyor, kentin çirkinleşmesinde önemli bir etken olan yüksek beton yapıların önünü açtıklarını için seviniyorlar.





Yeni bir şey, diyorsunuz…





‘Yaptıklarımız, yapacaklarımızın güvencesidir’ diyorlar!





***





O yollarda,





O kaldırımlarda,





O bulvarlarda, köprülerde, parklarda…





Adana’da, Adanalının başını kaldırarak yürümesi için ne yapacaksınız?





Adanalıya, elinden alınan alım gücünü nasıl yeniden kazandıracaksınız?





Adana’yı ülkenin en yoksul iki kentinden biri olmaktan nasıl uzaklaştıracaksınız?





Adana’ya ‘istihdamı’ nasıl sağlayacaksınız, işsizliği nasıl çözeceksiniz?





Bunlarla çıkın Adanalının karşısına!





Üreticiyi borç batağına sürükleyip, ürettiğine pazar bulma kaygısı yaşatarak değil!  



Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —