Sene 1983 mahalle arkadaşlarım darbuka eşliğinde beni askere yolcu ediyorlardı.
Eski garajlar vardı, şimdiki merkez parkın yeri idi.
O dönem en lüks otobüs 302’ler vardı.
Tüm otobüs asker dolu birde sigara içmek serbest askere son gün diye herkes rakı şişesinin dibini görmüş. İstanbul’a varana kadar içim dışım böğürmekten halsiz düşmüştü.
Neyse,
İstanbul eski garaja varmıştır, Anadolu ve Trakya garajı olarak iki kısımdı.
İlk defa İstanbul’u görüyordum, indiğim an valizimi biri aldı, biriside koluma girip gel hemşehrim Tekirdağ bilet hemen hazır. Yahu durun ben İstanbul’a geldim çekiştirip durmayın diyorum dinleyen kim.
O günler tüm otobüs firmaları aynı idi, tutanın elinde kalıyor misali idi.
Geçen gün şehrin fiyakalı Bedava Bonus semti Gazipaşa’da geziyorum, bir köşede İyi Parti, bir köşede Deva üye kaydı için stand açmışlar.
Her geçene efendim üye okurmusun çağrısı yapıyorlar.
Gerçi bir hafta öncede AK Parti aynısını yapıyordu.
Aklıma hemen askere gittiğim gün İstanbul garı geldi, gel, gel vatandaş hemen kalkıyor Tekirdağ gel.
Şimdi bu iş sokağa mı düştü?
İnsanlar nasıl üye olacağını bilmiyor mu, boş verin sokakta üye işini sokağın sesine kulak verin, zaten üye gelir.
Hadi onu da anladık, neden Gazipaşa? Barbaros, dağlıoğlu, yavuzlar daha nice ekonomik durumu düşük mahallerde yapın bakim sizden ne isteyecekler?
Önce çocuklarına iş, tencerelere ne aş isteyecekler, bunlar bunaltır sanırım, sonrası yollarının yapılmasını, sinekten yatamadıklarının hesabını soracaklar politikacılara.
Yok öyle gel üye ol, ne vereceğine bakacak vatandaş.
Vatandaş işin düştüğü zaman başvuracağını bir yol olmamalı, her daim gönülde olmalı.
Hadi İyi Parti ve Deva’yı anladık onlar umut bizde diyebilir, Peki AK Parti 20 yıldır yönettiği ülkede bu kadar sorunun sebebi iken sokakta nasıl üye olun diye stand açmış?